Tuhaf - Vampir Savaşları {TAMAMLANDI}

♤3♤

Okuldan yine çıktığında bu sefer onu takip etmedim. Biliyorum çok meraklı bir insanım. Ama bu benim suçum değil. Tabikide toplum bunu yanlış anlıyor. Fakat bu elimde olan birşey değil.
Akşam yatağa girmiş telefonu kurcalıyordum. Mert ' ten mesaj geldi.
Abi şu videoya bak. Merak ettiğin kız bak ne yapıyor.
Ona "tamam" mesajını gönderdikten sonra attığı videoya tıkladım. Bu sefer Aysar'ın küçüklük hali ile karşılaştım. Nereden anladığımı sorarsanız gözlüğünün aynısı vardı. Gözü normal gözdü. Heralde bu videoda gözünün neden kapanmış olduğunun cevabıydı.Bir gözü yeşil bir gözü ise maviydi! Karşısında tam tamına 26 adam duruyordu. Adamlar teker teker Aysar'ın üzerine doğru koşuyordu. Aysar bu Çin savaş hareketlerinden yapmaya başladı. (Elle yani kılıcı falan yoktu.) En sonuncu olan adam yani 26. adam baya iri birşeydi. Aysar ilk başta iyi gidiyordu. Ama adam cebinden bıçak çıkarana kadar. Aysar baş ederim diye normal savaş hareketlerine devam etti. Ama adam bu sefer hırslıydı. Sağ taraftan gözüne doğru bıçağı tuttu. Aysar geriye tam çekilecek iken gözüne bıçak gelmişti bile. Az daha kalsaydı. Daha fazlası olacaktı. Ama Aysar bunu bildiğinden dolayı adamın kolunu aldı çevirmeye başladı kendi kollarında (pek anlatamadım ama anlayan anlamıştır. Diye düşünüyorum.) Merte cevap olarak şunu yazdım
Abi çok sağol sayende öğrendim. Ama bu kadarla da değil
Daha fazla bilgi öğreneceğim.
Gönder tuşuna bastım. Mert okudu. Birşey yazmadı.
Okula doğru gidiyor iken birde ne görüyim! Mert ile Aysar kavga ediyor bir köşede sessiz sedasız dinliyordum. Ilk Aysar başladı;
-Ben sana onu kimseye göndermiyeceksin demedimmi!
-Aysar inan ki peşini bıraksın diye yaptım.
-Ya zaten peşimde olsada ne yazar öğrenmez. Sonra yine ne yazmış görünmüyor musun! "Ama bu kadarla da değil
Daha fazla bilgi öğreneceğim."
-Ben bırakır diye düşünüyordum.
-Ya bak bu çocuk meraklının teki! Herşeyi anlatır.
-Hayır o bana söz verdi.
-Salak.
Ikisinin arasında ne olabilirdi ki. Kısa süre sonra cevabını öğrendim.
-Kuzen nolur böyle yapma.
-Sus. Ben seninle kuzen olduğum güne lanet!
-Ağzından yine kan akıyor.
-Biliyorum.
Yine eliyle kanı tutu. Gözüne tuttu.
-Ne zaman işe yarıcak?
-Bilmiyorum! Ilk önce sen o meraklı melahatın aklını boşalt!
-Hiç kimse benim aklımı boşaltamaz!
-Abi sen şimdi bizi mi dinliyordun!
-Evet ne olmuş.
-Şimdi yandın!
-Kuzenim doğru söylüyor. Şimdi yandın Fırat! Hem meraklısın hem de dinleyici! Seni öldürmemem için bir neden söyle.
Aman Allah'ım şimdi ölecektim.
-Kuzen nolur yapma şimdi katil mi olacaksın!?
-Kapa çeneni! Sıra Sana gelince Fırat niye bu kadar çok meraklısın?
Acayip yakın duruyorduk.
-Bilmiyorum.
-Fazla merak iyi değildir canım.
Dur birdakika bana "canım" mı dedi! Ah saçmalama sen ona aşık değilsin. O da sana aşık değil! O sadece dalga geçiyor!
-Birdaha asla ve asla benimle ilgili birşey öğrenmeyeceksin. Peşimi de bırakacaksın anladın mı!
Hiçbir şey demedim. Sadece başımı salladım.
-Eğer bırakmazsan seni doğduğuna pişman ederim.
Beni tehdit etti!
Bu yakınlığı bozarak gitti. Mert "o haklı" derecesine başını salladı. Beraber okula gittik. Ama ben vazgeçmiyecektim.
Bu okul çıkışı herzamanki gibi lavabodaydı. Bugünü atlattım. Çünkü beni farketmedi.