Tuhaf - Vampir Savaşları {TAMAMLANDI}

<25>

Mert bu sefer 'bomba' adlı silahı kullanacaktı. Vampirleri etkisiz hale getiririm diye düşünüyordu. Belki işe yarar belki de işe yaramazdı. Çünkü çok vampir vardı.

Savaş vakti gelmişti. Mert ise kendinden çok emin konuşarak söylenmeye başladı.

-Bu sefer 1 e karşı 2 diye birşey olmayacak bu insanlar iyi ki varmış. Ne güzel savaş aletleri yapmışlar. Tam da benim istediğim tür oyuncaktan. Ne dersiniz bu son sizin olsun. Final olacağından adımın baş harfi gibi eminim.

-Bence bu kadar emin olma adının baş harfini karıştırıyor olmayasın.

Gülsin çok gürültülü bir kahkayayı patlaşmıştı dediklerinden sonra Yiğit ona 'Sus' işareti yaptı. Gülsin sustu. Yiğit devam etti.

-Mert bu kadar emin olma bizler senin gibi uyuşuk değiliz elbetteki bizim de aletlerimiz var. Ama sen insanlarla kafayı bozmuşsun. Belki kullanacağın alet işine yarayabilir ama biz 2 güçlü vampir grubuyuz. Yani sonuç olarak hiç şansın yok. Bence daha fazla ölüm vermeden pes et!

-Sen öyle san. Ben pısırık mıyım ki pes ediyim ha!? Skrot Vampirlerim saldırın ve öldürün!

-Kucilis ve Hucejas vampirleri ne yapmanız gerekiyorsa yapın.

Ve o anda savaş başladı. Mert savaşın ortalarına doğru bombayı attı. Büyük bir patlama oluştu. Her 3 tarafın çoğu vampirleri ağır yaralanmıştı.

-Mert (Yiğit öksürür) sen bomba mı kullandın!? Bu ne sis!

-Bu kadar etkili olacağını bilemezdim benim tarafta çok ağır yaralandı.

-Ama benim taraf değil Kulucis saldırın öldürün Skrot vampirlerini!

Kulucis vampirleri bir yere saklanmıştı. Skrot vampirlerinin ağır yaralanlarını öldürüyordu. Yaralanmayanların bazıları kaçıyor bazıları savaşıyordu. Yaralanlarının hepsi ölmüştü. Güneş doğduğundan dolayı vampirler hemen gitti.

Yiğit ise yine Aysar ile konuşuyordu.

-Ben sana olamazsın dediysem olmayacaksın

-Ah ne güzel şimdi bana 'baba' gibi davranıyorsun. Sen kimsin ben 1000 yaşımı geçtim. İstediğimle evlenirim. İstersem bir middilli ile.

-Bundan pişman olacaksın istediğini yap. Ne halin varsa gör. Seni bir daha kine seni kurtarmayacağım.

-Eğer izin verseydin ilk önce kanımı içip ölecekti. Ama sen hemen atladın! Sana beni kurtar denmedi !

-O insanı orada bıraksaydım keşke.

-O zaman ben alırdım. Ve bize çok yardımı dokunda şimdi konuşma ! Ben bitti diyorsam bitti bu kadar !

-A-Ays-Aysar a-ama du-dur bekle! Sana bekle dedim. Sana durmanı emrettim.

-Ne var ha! Yeter Yiğit sen güvenimi boşa çıkarttın şimdi aklın yeni başına gelmiş bana 'gel birlikte' olalım diyorsun. Şimdi küçük çocuklar gibi sus ve beni hayatından çıkar ben seni çıkardım bile!

-Am-

-Sana 'sus' dedim. Ve sus. Artık o sinir bozucu sesini duymak istemiyorum. O iğrenç ötesi yüzün de dahil !

Aysar çok sinirli bir şekilde odadan çıktı. Ama sakin olmaya çalışıyordu. Yaş atlamaması gerekiyordu. Yiğit ise Aysar gittikten sonra düşünmeye başlamıştı. Sonra gidip içkiye başvurdu.

Mert ise vampirlerine bağırıp çağırıp en sıkı bir şekilde çalıştırmaya başlamıştı.

Yiğit kafayı içki ile bulduktan sonra geri döndü. Ve bir vampirden Aysar'ı getirmesini emretti. Kısa süre sonra 2 vampir geldi.

-Ben sana deme-

Sen git. Sana gelince Aysar Hanım ben seni hayatımdan sildim ama bana yaptığın terbiyesizlikten dolayı sana güzel bir ceza vermek lazım.

ARKADAŞLARIM LÜTFEN 10 YAŞINDAN KÜÇÜKLER BUNU OKUYORSA HİKAYEYİ KAPATSINLAR UYGUNSUZ BİR YER DE

Yiğit kapıyı kilitledi. Masadan kırbaç aldı.

-Yiğit sen ne-

-Düşündüğünü krbacı tutarsan daha kötüsü olur. Seni bağlasak iyi olur

-Ben buna izin vermem.

Yiğit göz açıp göz kapatana kadar Aysar'ı bağlamıştı. Elleri ve ayaklarından.

-Bunu bana yapa-

-Yaptım bile.

Kırbaç ile Aysar'ın sırtına vuruyordu. Aysar içinden inliyordu. Savaş vaktinden 15 dakika öncesinde onu bıraktı. Aysar odasına geçince sırtına baktı kanlar içindeydi. Ama bunun intikamını alacağına yemin etti. Tek başına. Hiçbir kadına hiçbir bayana şiddet uygulanamazdı. İnsanlarda bu çok ağır cezalıydı.

Savaş vakti gelince Fırat Aysar' a gelip gelmeyeceğini sordu. Aysar ise 'Hayır' cevabını vermişti.

Toplam kelime:582