Tuhaf - Vampir Savaşları {TAMAMLANDI}

♤14♤

Evet sizlerde Jag aksar dig'in anlamını öğrendinz. Peki gerçekten öyle miydi? Dostlarım size bunu söylemeliyim ki Aysar ölmedi. Hatırlarsanız vampirler keskin tahta perçaları kalplerine saplanırsa ölür. Emre bunu umutmuş olmalıki öldüğünü sandı.

Fırat saklandığı yere gidince bir şifre koydu.''Aysar'' bu çok tuhaftı ama Fırat da Aysar'ı seviyormuş. Okul açıldığından beri sürekli tartışan ikili birbirini seviyordu. Ama Fırat Aysar' öldü sanıyordu.

Mert ise Aysar'a olan kızgınlığı ve kini oldukça artıyordu. Kısa bir süre sonra Emre geldi;

-Aysar öldü.

-Sana onu bana canlı canlı getirmeni emretmiştim!

-Kendini öldürdü ama.

-O zaman küllahlar değişir! Git ve cesedini getir!

-Ama cesedini nehire attım.

-Seni budala seni! Git başimdan!

Mert'in sinirleri ve kini geldikçe geliyordu. Bu vampirler ve kral için kötü bir sonuçtu. Onların türündeki skrot vampirlerinde krallar çok sinirlendiğinde ya da birisine çok kin besliyorlarsa. Kral daha çabuk yaşlanırdı. Ve yeni kral seçeceklerdi. Mert ise bunu umursayıp kin ve nefretine devam ediyordu. Çünkü insan kanı onları tazeliyordu. Ve başka kanlar insan kanından daha çok tazelemiyordu.

İnsan kanı tazeleştirme oranı:%3

Hayvan kanı (tüm hayvanlar dahil) tazeleştirme oranı:%1

Mert hemen yaşlanmak istemiyorsa günde 45-50 insanın kanını içmeli. Ama o kadar kanı insan kanını en çok seven vampir bile içemez bu onlara çok fazla idi. Vampirler özellikle skrot vampirleri günde en fazla 7 insanın kanını içmeli.

Fırat ise Aysar'ı düşünmekten yorolmamış gözleri şişmiş ağlıyordu. Aysar onu bu kadar kolay bırakamazdı. Asla yapamazdı...

Fırat bunları düşünürken şifresinin sesi duyuldu. ''Aysar'';

-Kim var orada!?

-Benim ben.

-Sen kimsin?

-Tahmin et.

-Aysar!

-Doğru.

Fırat ile Aysar birbirlerine koşarak sarıldılar.(Biliyorum bu Türk aşk sahneleri gibi oldu :p)

-Seni öldün sandım!

-Emre bir şeyi unutuyor. Vampirleri keskin tahta parçalarını kalplerine saplamazsan ölmüyorlar.

-Şükürler olsun. Seni birdaha göremeyeceğimi sandım.

-Seni bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim.

-Vampir çiçeğini nasıl alaçağız?

-Mert'in bize olan kini bitmedikçe şanslıyız.

-Neden?

-Çünkü biz yani skrot vampirleri ve kralları kraliçeleri birisine kin duydukça daha çabuk yaşlanırlar. İnsan kanını günde 45-50 kişinin (insanın) kanını içmesi gerekir. Ama hiçbir skrot vampiri bunu yapamaz. En çok insan kanını seven vampir bile.

-Hmmm anladım heralde ama Mert krallıktan çıkana kadar bizi bulabilir. Bu noktada Ayşen giriyor.

-Ayşen?

-Bir vampir arkadaşım. Bizi ona sinir edecek.

-Yaşa sen!

-Kralım Ayşen sizi...

-Gelsin!

Ayşen içeri girdiğinde sinsi bir bakış attı. Makyajı onu güzel yapmıştı.İnsan makyajı.
-Ben sana demedim mi!? Insan makyajı yapma diye!
-Üzgünüm kralım.
-Bana artık kralım deme. Seninle güzel bir yaşam kuracağım.
-Kralım alınmayın ama bu olmayacak!
-Olacak
dediysem olacak. Çünkü seni seviyorum.
-Ben sevmiyorum Mert seni. Herneyse size söylemem önemli şeyler var!
-Bana bağırma sevgilim.
-Sapıklık yapma bana ve birdaha asla bana sevgilim deme!
-Neyse ne için geldin?
Ayşen kralı Aysar ve Fırat'ı sinir ediyordu. Bu yüzden Mert günde yarımşar yarımşar yaşlanıyordu. Mert ise Ayşen'in güzel sesinden ve kokusundan kendini alamıyordu. Ayşen'i istiyordu. (YANLIŞ ANLANICAK BIRSEY YOK EVLILIKLE ILGILI YANI)
Aysar ile Fırat yemek yiyiyordu;
-Ayşen bunu yapacak mı dersin?
-O yapar ama Mert'in ona sevgisi bitmedikçe işimiz daha kolay.
-Biz ömrümüzü burada geçirmeyiz değil mi?
-Tabii ki hayır! Mert'teki mor çiçeği alırsak ömrümüz burada geçmez.
-Sen ömrün bitmeyebilir ama benimki biter.
-Mor çiçekğin suyundan bir damla içersen ölümsüz olabilirsin.

-Ah o güzel sesini her zaman dinlemek istiyorum.
-Haha
-Niye gülüyorsun!
-Beni elde edemiyeceksin.
-Edeceğim ya güzellikle ya da zorla.
-Bunu yapamazsın bu kadar sapık olma. Madem beni seviyorsun vampir sevdiği kıza kötülük yapar mı m?
-Tamam neyse.
Mor çiçeği Aysar istemese ona vercekti. Ve Mert'e istemesede cilva yapmaya başladı. Mert elindeki mor çiçeği bıraktı kendini Ayşen'e bıraktı . Ayşen istemesede Mert'i uyutmuştu.