♤4♤

25 9 2
                                    

1 hafta boyunca rahat bir şekilde gozetliyebildim. Pazartesi günü okul çıkışı yine gozetliyordum;
-Yeter artık ben sana ne dedim. Aklın kıt mı!? 1 haftadır gözetliyorsun beni!
Biliyormuş!
-Aklım kit değil Sedef merak ediyorum.
Lavabodan çıktı beni duvara kadar itti. Çok ama çok yakında duruyorduk.
-Eğer senden hoşlandığımı sanıyorsun yaniliyorsun!
-Hıh benim o saçma aşk ile alakam yok aptal
-Tabii sen hiçbir duygu hisetmiyorsun. Gerçi sen nasıl doğdun ki zavallı.
Bu dediklerim biraz fazla üstüne gitmiş olsa da o hiçbir duygu hisetmiyor. Yani beni az kalsın dovecekti. Çok sert bir tokat atarak gitti;
-Insanlarin özel hayatları seni ilgilendirmiyor!
Evet haklı ama ben öğreneceğim...
Acaba şimdi ne düşünüyordur. Kesin beni öldürme planları düşünücek nolcakki zaten!

Aysar

Bu çocuk beni yiyip bitirecek nasıl kurtulmayım ondan nasıl!?
Sabaha kadar bunları düşündüm. Ama rahat yoktu. Bu çocuk yoksa bana bu aşk denilen saçma bir duygu mu besliyordu! Beslese zaten ölmüştü. Ama okul çıkışı bana söylediği laflar gerçekten sinir bozucuydu.
Onun bu dünyadan silinmesi lazımdı... Evet ona Salih'i tutacaktım. Tabiki kendim yapabilirdim bu işi. Ama Salih daha güzel yapar.
Salih i aradım.
-Alo Salih?
-Buyur Aysar
-Bana bir iyilik yap.
-Kimi silecegimi söyle
-Okuldan Fırat diye birisini
-Hıh tanıdım geçen akşam basettigin salağı mı?
-Evet karşılığında 5.000 TL
-Tamam okul çıkışı döverim.
-Bende geleceğim.
-Sen bilirsin.
Telefonu kapattık. Beni yine okul çıkışı Lavaboda izliyordu. Çıktım. Salih ile buluşacak yere geliyordum. Beni takip ediyordu. Güzel. Salih ile buluşucağımız yere geldik. Salih Fırat'ı sıkıştırdı. Ben söze başladım.
-Ben sana demedimmi beni birdaha gözetleme diye şimdi doğduğuna pişman olacaksın. Salih sıra sende!
Salih Fırat'ı dövmeye başlamıştı bile. Fırat'ın burnundan ağzından kanlar akıyordu. Bende bunu keyif ile izliyordum. Cezasını çeksin bakalım;
-Sende bunları yaşadın Aysar. Senin gibi bir malı merak ettiğimden dolayı utanıyorum kendimden. Hani sen beni doğduğuna pişman edecektin! Salih değil!
Salih'e durması için elimde dur işareti yaptım. Uzun süre sessiz kaldıktan sonra haklı iken haksız duruma düştüğümün farkına vardım.
-Salih bu kadar yeter.
-Emin misin?
-Evet gel al paranı.
Parayı verdim gitti.
-Acımasız!
-Acımasız olsam seni öldürtürdüm.
Sustu. Tabi benim sesim yumuşamıştı. -Iyi cezanı çektiğine göre artık benimle ilgilenmezsin!
-Senin gibi bir mal ile asla ilgilenmem.
Cebimden Peçete çıkarttım. Burnunu ağzını silsin diye verdim. Almadı yere attı. Çantasından kendi Peçetesini çıkardı. Onu orada bırakıp gittim. Evet benimle ilgilenmeyecek artık. Hiçbir duygu hisetmediğimden dolayı bişey yapmıyorum.

Tuhaf - Vampir Savaşları {TAMAMLANDI}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin