SEN BİTTİ DESEN DE HAYAT NE DİYOR SENİN İÇİN ONA BAK (!)

40.5K 1K 216
                                    

Hissettiğim sağır edici sessizlikten sonra gözlerimi hastanede açmıştım.Turu düzenleyen adam garipliğimi hissetmiş olacak ki, yokluğumu hemen fark etmişler. Kafam zonkluyordu. Doktordan öğrendiğim kadarıyla düştüğümde kafamı teknenin köşesine çarpmışım, geldiğimde dikiş atılmış. Çok uzun süre nefessiz kalmışım suda, baya su yutmuşum.

Odaya turu düzenleyen adam,doktor, hemşire bir de polis geldi! 'Bir polis eksikti' dedim içimden. Adli vakaymış, tutanak tutmaları gerekiyormuş hakkımda.

Yani, geleceğimi etkileyecek bir karalama. Başka bir deyişle kırmızı kurdeleli bir hayat belgesi daha...

'Tamam bu kız iyi hoş ta böyle bir olay vardı yani...'' diyebileceklerdi.

Gözlerimi devirdim. Polis

''Neden intihar ettin ?'' dediği zaman ne diyeceğimi bilemeden derin bir nefes aldım. Tam konuşmak için ağzımı araladığımda turu düzenleyen adam bana fırsat vemeden yüksek bir ses tonuyla söze atıldı.

''Ne intiharı polis bey ? Küçük hanım düştü. Çok uçta durmuş çünkü. Bizim hatamız, çok kalabalıktı uyaramadık kendisini. Sanırım yüzmeyi de bilmiyor. Farkettiğimiz an daldım denize ve kurtardım ,sonra burdayız işte.

Polis ''Emin misin ?'' dedi şüpheli bir tavırla.

Adam ''Devletin polisine neden yalan söyleyeyim komserim?'' dedi ve ekledi hızlıca '' Hem bu küçük hanımı tanımam etmem, banane.''

Polis gözlerini bir anda bana yöneltip '' Öyle mi ?'' dedi.

Kafa salladım ne yapacağımı bilemeyerek. Polis çok ta inanmayarak onayladı ve odadan çıktı. Sonra taburcu oldum.

Adam hem hayatımı kurtarmıştı hem de söyledikleriyle o sisli bulutların ardından bana el sallayan hayallerimi. İşlemleri o halletti ve beni yurda bırakmayı teklif etti. Yaptığı o kadar şeyden sonra reddetmem mümkün değildi zaten.

Yurdun önüne geldiğim zaman utanarak teşekkür ettim kendimden aciz bir halde.

''Bak küçük ne yaşadın, ne oldu bilmiyorum hayatında. Ama önüne çıkan her zorlukta bunu yapamazsın. Güzel şeyler gibi kötü şeylerde var. Her engebeli yolda 'yapamıyorum' diyip arabayı uçuruma süremezsin.

Hem boşuna mı demiş ATAM,

''Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz.'' Belki ileri de sen yardım edeceksin yaralı yavrulara, en azından bunun için savaş.''

Zorlama da olsa gülümsedim ve yurdun kapısından içeri girdim. Yurttan izin alıp en kısa süre içinde geri dönen öğrenci olmuştum sanırım.-Yani suratlarındaki şok olmuş ifade onu gösteriyordu.-

Odaya çıktım. Herkes ailesinin yanında olduğu için rahattım.

Çantamı açtığım zaman içindeki her şeyin sırılsıklam olduğunu görüp sıkıntıyla derin bir nefes verdim. Tarihi eser değerindeki takoz telefonum tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştı. Sorun değildi. Sonuç olarak artık arayabileceğim birileri yoktu. Bu kadar şey yaşarken Hazar'ı aramak geçmişti içimden çok kez. Ancak arayamamıştım, elim varmamıştı telefona. Bu durum nasıl anlatılır bilmiyordum. Utanıyordum. Hem de hiç suçum olmadığı halde...

Suçsuz yere sorgulandınız mı siz de? Yapmadığınız bir şey için yargılandığınız oldu mu hiç? Bedelini ödediniz mi sizin olmayan hataların ?

                                ***

Başımdaki hafif sızıyla gözlerimi araladım. Hemen yerimden kalkıp duşa girdim. Bedenimi kızarana kadar liflerken sessizce ağlıyordum.

BANA BİR SES VER !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin