Bahar şenlikleri;
Her Üniversite'nin olmazsa olmaz kutsal Bahar Şenlikleri. Bir nevi yaz ayının gelişini kutlamak. Hınca hınç kalabalık, aktivitelerin babası, eğlencelerin son adresi, partilerin kralı. Stresin, kaygının,sınavların ve hatta hayatı ertelemenin bir haftası. Tabi final zamanlarına denk gelmezse ne ala! Üç yılın ardından ilk defa bahar şenlikleri kutlamalarına katılacaktım. Hazarın gitmesine az bir zaman kaldığı için, bütün planlarımı bir haftalık erteledim. Kalan süresinde zaten sınavlar, makaleler, işler ile uğraştığımdan pek de ilgilenemedim. İstediğimiz şekilde görüşemedik. Gitmesine iki hafta kalmıştı. Ne ara bu kadar hızlı geçmişti zaman? Şimdiden içimden bir şeylerin koptuğunu hissedebiliyorum. Biliyorum bu bir son değil, ama vedalar üzer. Sonuçta her veda yüreğin sonbaharıdır. Ne diyordum? Iıım, Bahar Şenlikler! Kafam da beliren bahar şenlikleri, 'La Tomatina Fest/ Domates festivali, Festival of Colors/ Holi Festivali, Oktober Festival/ Ekim Festivali gibi bir şeydi. Tabi hayaller, hayatlar demişler. Yine de gördüğüm Bahar Şenlikleri Festivali Akdeniz Üniversite'sinin şanına yakışır şekildeydi. Bir çok ünlü firma sponsor olmuştu. Sabahın ilk ışıklarında başlayan eğlenceli aktiviteler, gece yarısına kadar sürüyordu. Gece oniki de yurda girme kuralı bile, bu bir hafta içinde, esneklik sağlıyordu. Üniversite içinde bir çok kafe bile sponsor olup stant kiralamıştı. Ayrıca çalışanlar nerdeyse günlük ücretlerinin iki katını alıyordu. Hazar'a söz verdim. Bu hafta çalışmayacağım. Şenlik alanında gezerken, köfte, kokereç, nohutlu pilav kokularından tutun baloncu amcalar, tatlıda bir numara markalar, dilek balonları, incik, boncuk ve aklınıza gelebilecek bir sürü şey...Herkes eğleniyor. Enerjiler çok yüksek. Hazar'ın koluna girdim. Gülümsedim buruk bir şekilde. Onu tanıdığım günden bu yana ilk ayrılığımız olacaktı. Alışmıştım ayrıca her düştüğümde beni kaldıran bu dostta. Sahne önlerine doğru ilerledik.Büyükten küçüğe hemen hemen hepimizi güldüren, bir an bile olsa acıları, üzüntüleri bir köşeye bıraktırıp, -show bitince alırsınız diyen- kahkahanın doruklarında olmamızı sağlayan kişi Beyazıt Öztürk. Namıdeğer BEYAZ SHOW.
Sesi, tarzı, kişiliği, kendisi farklılığın başka bir ismi haline gelmiş HAYKO CEPKİN sahnede. Bu adamla ölmeden önce arkadaş olmak isterim. En azından bir kahve içmek, hikayesini dinlemek, hayallerimin başında. Bekle beni Hayko, bir gün bulacağım seni!
Yakışıklı, güleryüzlü oyuncu Sarp Apak. Önlerde onun için ayılıp bayılanlar var. Çığlık atmaktan sesi düşen kızlarımızı Sarp'a bırakıp, gözlerimi diğer tarafa çeviriyorum.
Türküleri eğlenceyle harmanlayan Kubat. Minnoşluğu ve fiziğinin kusursuzluğuyla Bengü.
Şenlik alanında bu gün sahneye çıkacak ünlülerin listesi. Waaaaaww dedim kendi içimden. Hep Beyaz Show'a katılıp bir şekilde o koltuğa oturmak istemiştim. Niye mi, öyle işte. Oturacaktım o koltuğa, oturup bir çayını içecektim Beyaz abinin. Azcıkta selfie şöyle kırk yıllık dostmuşcasına! Bi iki espiri de yapıldı mı tamamdır. Giderdim ben zaten evime bir yarım saate. Şanslı bir kızım demek ki Beyaz Show o gün Akdeniz Üniversitesin de yapılacaktı. Tabi bu kalabalığın içinde Beyaz'cım bi çay içelim mi ? Demek olmazdı ama bu gün buraya geldiyse bir gün bende onun programına çay içmeye gidebilirim. Sonuçta davete icabet etmek gerekir. Kelime anlamı şu an içinde bulunduğumuz durumla aynı değil biliyorum. Uzaktan yakından bir benzerliği yok hatta. Aman neyse ne, bana göre aynı! Yalnız en önlerden izlesem iyi olacak benim için. Sanki NBI oyuncuları uzunluğundaki insanları bilerek önüme koymuşlar. 'Şşş öndeki beyfendi hangi basketball takımındasınız? Şşş geçsene arkaya!' Haa Kaçınkuras'ı müstakbel eş adayımda geliyor. Resmen şenliğin içine kocaman bir ışık tutmuşsun gibi. O da inadına o ışıktan yürüyor. Yine yakışıklılığın nirvanasında paşa! Bak bak şu köşedeki kızlar nasılda algılarını açmışlar. Nasıl da benim sevgilimi kesiyorlar. Bazı kızları yerden yere, duvardan duvara vurmuyorsam tamamen hanımefendiliğimden!
![](https://img.wattpad.com/cover/118565075-288-k844382.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA BİR SES VER !
Novela JuvenilGölge küçük yaşta babası tarafından terk edilen bir genç kızdır. Sırf 'elalem' ne der düşüncesiyle, dayatmalara maruz kalan annesi hiç bilmediği, sevmediği bir adam ile görücü usulu evlenir. Evlendiği adam sorumsuz, duyarsız alkol bağımlısı ve hayat...