EN İYİ SENARİSTLER KANAYAN YARALARDAN ÇIKAR!!!

26.5K 977 85
                                    

Bu gün o yataktan kalkmamaya yemin ettim. Bedenime tatil veriyorum. İyice bir dinlensin. Oh yurt sıcacık. Uyuyabildiğim kadar uyuyacaktım. Hatta Uyuyan Güzel'e rakip bile olabilirdim. 'Hadi bakalım tatlım hodri meydan!' Kıyıya vuran dalgalar gibi, içim dışım alt üst oldu. Burnumun direği sızlıyor. Yaşadıklarım aniden bütün benliğimi sardı. Psikolojik bunalımdayım! Dipteyim, sondayım, depresyondayım! ''Vur, vur! Vur bu akılsız başı duvarlara, taşlara vur!'' diyen Tarkan kadar içtenim. Dışarı çıkan oda arkadaşlarımdan birine, intihar malzemelerimi alsın diye tam tamına 50 türk lirası verdim. Kararlıydım. Kararımdan beni kimse döndüremezdi. Boş boş tavanı seyrediyordum. Oda arkadaşım sessizce odaya girdi. Şöyle bir etrafı yokladı. Derin bir nefes aldı. Poşeti fırlattı üstüme. Sağını, solunu ve tekrardan sağını kontrol ettikten sonra odadan çıktı. Bi on dakika bekledim bende. Gelen, giden olur mu diye. Yavaşça elimi poşetin içine daldırdım. Derin bir nefes aldım. Her şey hazırdı. Amacıma bir adım daha yaklaştım. Bir kaç dakika gözümü poşetten hiç ayırmadım. Dayanamadım poşeti döktüm yatağın üstüne.

Çikolatalar, cipsler, jelibonlar, kekler, kurabiyeler, sakızlar...

Açtım en duygusal aşk flimlerini. Öküz gibi ağladım! Hem kendimi boğarcasına abur-cuburları yiyor, hemde yatakta jimlastik hareketleri aratmayacak şekilde tuhaf hareketler yapıyordum. Uyuyordum. Uyanıyor tekrar aynı şekilde sıralamayı başa sarıyordum. Bir de arada Sezen'den şarkılar açıyordum. Terkedilmiş beş çocukla ortada kalmış gibi hissediyordum kendimi. Bi ara hönkürmenin dozunu kaçırdım. Ayağım yorgana takıldı. Yere kapaklandım. Kalkmadım uzun bir süre yerden. Öyle bir bezginlik, bıkkınlık, deprosyondu benimkisi. Yerdeyken uyuya kaldım. Sonra kalktım tabi yerden. Betonda çok uzun süre durduğumdan dolayı ileri de çocuklarım olmaz diye düşündüm. Korktum. Oturdum bir de olmayan çocuklarımın yasını tuttum. Kendimi yaktım, sigaramı yaktım ve çarşafımı yaktım. Aldım elime bilgisiyarı açtım sonra' 3 BABALARI'

*Orhan Baba

*Ferdi Baba

*Müslüm Baba

Bunalımın dibini deldim de geçtim.

İçinizdekilerin artık dolup, taşmasıdır bunalım.

En son ne zaman içiniz taştı?

                                 ***

Bir hayal kırıklığımı, düş kırıklığımı ve bunalımımı daha alkışlarla yerine uğurluyoruz. Kutsal bunalım günümden sonra arınmış ve rahatlamıştım. Hazar ile telefonda saatlerce konuştuk. En sonun da başta akıl edemeyip sonrasında düşündüğümüz buluşma eylemini gerçekleştirmek üzere yurttan çıktım. Hazar ile üniversite de bir kafede buluştuk. Aynı sınıfta olmasak birbirimizin suratını bile zar zor göreceğiz artık. Tabi o bana kızıyor ben ona sövüyorum. Sonra yerler değişiyor. Ben ona kızıyorum. O bana sövüyor. Böyle böyle derken orta yolu buluyor, olanı biteni birbirimize anlatıyoruz. Sevgili de yapmış pislik herif. Ben kesin evde kaldım! Kahkahalar eşliğindeki sohbetimiz devam ederken gözüm iki masa ileride ki kıza takıldı. O kadar içten ağlıyordu ki. Zaten yeni çıktım bunalımdan! Yapma bacım bak! Dayanamam ağlarım! Ühühüühhü. Hazar'a dönüp baktığım zaman o da masaya bakıyordu. Hatta bütün kafe pür dikkat kızda. Kız hem ağlıyor, hemde derdini anlatmaya çalışıyordu arkadaşına.

''Ailemle üniversite hayatını yaşamam lise 5-6-7-8 gibi anlıyor musun? Gece ışıklar sönünce beni kendi karanlığıma terk ediyorlar! Görmüyorlar, duymuyorlar,hissetmiyorlar ve hatta anlamıyorlar beni. Onları çok seviyorum. Onlar da beni çok seviyor biliyorum. Ancak benim derdim tek sevgi değil! Boynum da görünmez bir tasma!!! Nereye çekiyorlarsa oraya gidiyorum. Ben de senin gibi özgür olmak istiyorum. Yalnız yaşamak, istediğim gibi yaşamak... Ben bıktım anlıyooooor musun? Bıktım, bıktım, bıktım!'' dedi ağlayarak. Derin düşüncelere daldım. Kızın o sesi kulaklarım da yankılanıyordu.

BANA BİR SES VER !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin