Hello, It's Me

.xviii. flashback to the beginning .

Art: Korea adlı derginin merkezinde Choi Sooyoung'un yeni fotoğrafı hakkında bir metin yazılıyordu. Eleştirmen bu fotoğrafın Choi'ye ait en iyi fotoğraf olduğunu düşünür ama yine de beğenmemiştir.

Fotoğrafı pek fazla incelemez. "Fotoğraftaki kadın kim?" Diye sorar yanındaki arkadaşına. Kimse bilmiyordur. Choi Sooyoung'un tanıdığı bir arkadaş olsa gerek diye düşünür eleştirmen. "Bu kız da arkadaşı da çok güzel. Bir tek fotoğrafı güzel değil." Eleştirmen gülerken yazısını teslim eder.

*

Art: Korea adlı derginin basım merkezinde bu ayki sayı basılıyordur. Çalışanlardan biri elinde sigarasıyla basılmış dergilerden birini eline alır. "Bu konulardan hiçbir şey anlamıyorum. Fotoğraf kaliteli bir şeyle çekilmişse güzeldir işte. Resimden zaten bir şey anlamıyorum, bir çizgi çizseler ona para verecek olan insanlar var."

Arkadaşı gülerek ona paketleme odasını gösterdi. "Hadi şunları taşıyalım daha dağıtıma çıkacak."

*

Art: Korea adlı derginin dağıtıma yollandığı kamyonlardan biri Seul'daki bir bayiye doğru yola çıkmıştı. Şoför, radyonun sesini açmış popüler şarkılardan birini dinliyordu. Yanındaki koltukta oturan arkadaşı ise bağırarak şarkıya eşlik ediyordu.

Kamyon bayilerden birinin önünde durdu. Yan koltukta oturan kel adam kamyondan inip eline aldığı kutuyu bıraktı. Bayide çalışan liseli çocuk dergileri yerleştirmeye başladı.

Dergilerden birkaçını bisikletinin sepetine koydu ve yola çıktı. Bu işi yapmayı en çok sabahları seviyordu. Bisikletiyle zenginlerin yaşadığı yerlere gidip kapılarına dergi bırakıyordu. Kwon Villasının önüne Art: Korea adlı dergiyi bıraktı. Güvenlik onu aldı ve hizmetli ile içeriye yolladı. "Bayan Kwon çoktan çıktı, dergiyi gelince okuyacaktır."

*

Kim Taeyeon kahvaltısını bitirmişti. Televizyonun önündeki koltuğa oturduğunda dergiyi gördü. Gitmesi gerektiğini hatırladı ve okurum diyerek dergiyi yanına aldı. Çantasına koydu ve ayakkabısı giydikten sonra tren istasyonuna doğru yürümeye başladı.

Bir sıkıcı gün daha başlamıştı.

*

Tiffany Hwang, Miyoung olarak uyanmıştı. Aceleyle giyinmiş ve peşinde olduğu eski sevgilisiyle tekrardan tanışmak için yola çıkmıştı.

Tren istasyonuna girdiğinde derin bir nefes aldı.

Başlıyordu.

*

Tiffany çok sinirliydi. Jessica'yı bulup onu mahvetmek istiyordu. Böyle bir hatayı nasıl yapardı? Ya bir polis, bir dedektif bunu görürse? Choi Sooyoung çok ünlü olmayabilirdi ama bu hata çabuk silinir bir şey değildi. Fotoğrafın arkasında her şey belli oluyordu. Belki de aptal Choi Sooyoung onları görmüştü ve polise haber vermişti. Neden yapmayacaktı ki?

Choi Sooyoung'u bir şekilde tehdit edip fotoğrafı kaldırmasını isteyebilir miydi? Hayır, gerek yoktu. Jessica bunu halledebilirdi.

Şu an başka bir şey yapması gerekiyordu.

"Ah, Taeyeon... O kadar erken ayrılmak istemiyordum." Daha yeni görmüştü. Doyasıya bakamamıştı bile ona. Tren istasyonundan çıktığında bir taksiye bindi ve arabasını park ettiği yere gitmesi için yolu tarif etti. Neden tekrardan trene binip geri dönmemişti ki? Aptal Jessica ve aptal Sooyoung yüzünden ne yapacağını şaşırmıştı.