.vii. deadly love .

138 14 31
                                    


Kapalı kapılar ardında dönen şeyler nelerdi? Tiffany Hwang bunu hep düşünürdü, tabii eğer kapılar pahalıysa. Düşünür, araştırır, bulur, plan yapar ve harekete geçerdi. Sonra da her şeyi siler, temizler ve yok ederdi. Kimse onu hatırlamaz, ondan şüphelenmezdi.

Bir kez daha kapıyı kapattığında geride kalanları silmiş, kendini temizlemişti. Yüzündeki maskeden, gözlerindeki lenslerden kurtulmak için hızla arabasına gitti. Oturduğu gibi topuklu ayakkabılarından kurtulup derin bir iç çekti. "Jessica, bir an önce eve dönelim."

"Hemen!" Araba hızla harekete geçti ve etraftan yok oldu. Tiffany Hwang şu ana kadar yaptıklarından zevk almıştı ama bundan sonrasında çok daha dikkatli olmalıydı. "Eee, nasıl gitti?"

"İğrençti. Oysa kızı Joohyun gayet eğlenceli ve zevk vericiydi." Tiffany gülümsedi. "Yazı ne âlemde?"

"Yazdım, şimdi düzenlemeler yapacağım. İki-üç güne Jihyun'a yollar ve yayınlanır. O zamana kadar boşsun."

"Ah, dinlenmem ve planı düşünmem lazım. Bir de," durdu. Jessica'nın yüzünü kontrol etti. İç çekerken arabanın camından karanlık caddeleri kontrol etti gözleri. "Taeyeon'un yanına gideceğim. Az sonra randevumuz var."

"Lensler?"

"Çıkarmak için hazır değilim, Jessie. Şu yazıdan sonra belki..."

Jessica arabayı park etmek için yavaşça sürerek yer arıyordu. "Anladığını söylemiştin."

"Anlayacağı çok belliydi, Jess. Onu bir kez daha aptal yerine koymak hatalı bir davranıştı."

"Olan oldu." Emniyet kemerini çıkardı. "Evde yemek falan var mı?"

"Jessie, bizim evimizde yemek olur mu hiç?" Gözlerini devirdi, ikisi de yan gelip yatan hırsızlardı. Tamam, daha fazlasıydılar ama konu hırsızlık olduğunda tembellikleri siliniyordu sadece.

"O zaman ne yiyoruz?"

"Amerikanvari bir şeyler, babe." Göz kırptı. "Ama önce Taeyeon ile buluşmam lazım, beni oradan alırsın, okay?"

"Sevgili yüzünden satıldık yine!" Jessica gözlerini devirdi.

***

Tiffany, Taeyeon ile buluşacağından dolayı daha normal bir şeyler giyinmişti. Bu onu Miyoung mu yapardı? Doğru, az önceki gibi kıyafetler Taeyeon'a kim olduğunu, bir hırsız olduğunu anlasa dahi, belli ederdi ve bunu istemezdi. Taeyeon, onun iğrenç bir hırsız olduğunu bilip de bunu kimselere anlatmamıştı. Bir de sürtük olduğunu öğrenirse zavallı Kim Taeyeon'un omuzlarına daha fazla yük binecekti.

Arabasına bindi, kendini ve pahalı arabayı kontrol etti. Acaba sarışın kız ondan önce mi gitmişti yoksa Taeyeon'u bekleyecek miydi? Beklemekten nefret ederdi. Beklemekten nefret etse dahi Kim Taeyeon'u beklerdi, Kim Taeyeon ona beklemeyi öğretmişti. Sakin bir hayat yaşayan Taeyeon ile aralarındaki en büyük fark buydu; biri hızlı arabalarla kaçmayı tercih eder, diğeri yürüyerek etrafını görmeyi...

Bir sanat galerisi, bu saatte, garip gelmişti Tiffany'ye. Kwonlar ve sahip oldukları şeyler hakkında bir araştırma yapmalıydı.

Onlar hakkında bildiği tek şey Taeyeon'un en yakın arkadaşı Yuri daha sekiz yaşındayken babasının acımasız bir seri katil tarafından öldürülmesiydi. Bu olay sonunda Kwonlar şirketlerinde büyük güvenlik önlemleri almıştı. Tiffany, iyi bir hacker olabilirdi ama daha Kwon Yuri'nin bilgisayarına bile ulaşamıyordu. Bir keresinde Jihyun bunu başarmıştı ama o kadardı. Çünkü özellikle küçük Kwon, fazla korumaya sahipti. Bunlardan biri de; Im Yoona...

Hello, It's Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin