MERHABALAR !
Nasılsınız canlarım..
Öncelikle hepinizden özür diliyorum..Üç haftadır TTNET'le ilgili yaşadığım bir sorundan ötürü internete giremedim ve internete girebilmek için arkadaşlarımı tek tek gezdim desem yeridir..Sonunda ,bugün AŞK YOKUŞU'nun ikinci bölümünü sizlerle buluşturdum.
'Kalbim Seni Bırakmaz' adlı hikayemin yakın zamanda finalini vereceğim okumayanlarınız varsa buyurun kalıcı misafir edeyim sizleri de satırlarıma :)
Rica ediyorum yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin.
Bu hikayenin ilk ithafı Kalbim Seni Bırakmaz'ı yazdığım ilk günden beri yanımda olan minik kuzum ; _sstormangell_ 'a ;)
Hikayeme yeni başlayanlar ve beni yeni tanıyanlar HOŞ GELDİNİZ..
Yokluğunuz benden uzak olsun..
...................
Hastaneden çıktığımda kendimi gereğinden fazla yorgun ve gergin hissediyordum bunda en büyük etkenin de o unutamadığım kahverengi hareler olduğundan neredeyse emindim.Tam danışmada ki kızlara 'iyi akşamlar' derken yanımdan geçmiş fakat bir selamı çok görmüştü 'bay ben polisim'. Evet evet kesinlikle bu isim ona çok yakışıyordu.Beni gözleriyle gerim gerim gerdiği yetmemiş bir de ukalalıklarıyla sinir krizinin kenarına sürüklemişti.Nereden geliyordu bu cesaret gerçekten anlayamıyordum.Hayır yani sanki ben onu tanımaya çok meraklıymışım gibi bir de karşıma geçip kendini tanıtmıştı bana..Tüm gün hastalarla ilgilenmekten düşünemediğim şeyler şuan da beynimi istilası altına alıyordu.Düşüncelerin derinliği içerisinde kendimi kaybederken sakince önümde ki minübüs durağına ilerlemiş ve bizim mahalleye giden minübüse atıvermiştim kendimi..Oturacak yer ararken minibüs şöförü olan Haydar'ın seslenmesiyle ona doğru yönelmiştim..
"Oo hemşire hanım sizi minibüsümde görmek ne büyük şeref ?!" Haydar'ın imayla konuşmasının nedenini elbette biliyordum..Tanıtayım Haydar mahallemizin delikanlısı aynı zamanda da benim başımın belası,yıllardır bana aşık olduğunu savunmaktan katiyen vaz geçmeyip 404 'le yapışmışız gibi yakamdan düşüremediğim bundan ötürü de beni aşktan ve sevgiden soğutan nam-ı değer 'aşk kovar Haydar'..Mahalle de pek sevilmez kendisi normalde de ben katiyen onun minibüsüne binmem ama bugün ki yorgunluğumdan olsa gerek hiç düşünmeden bodoslama içeri daldığımdan kim olduğunu fark edememiştim.Ah ah şimdi Kazım amcam burada olacaktı bak gör o zaman alacağın cevabı Haydar Efendi..
"Artık beni duymaz mı oldun mahallemin güzeli ?"
Yine Haydar'ın sesiyle kendime gelmiş ve yeniden içimden kendime okkalı bir küfür savurmuştum..Küfür derken gerizekalı ve mal kelimeleri benim için en ağırları oluyordu.
"Hadi Haydar abi (!) bak yolcular bekliyor.."
Bir diğer ayrıntı da yaşı tabi..Kendileri 36 yaşında fakat benim ona abi dememi kati suretle kaldıramıyor.Ama ne yaparsın hayatta her daim istenilenler olmaz.
"Bak Narin oluyor mu böyle ? Abi ne be kızım sevdiğim de canım de ama abi deme,gözünü seveyim."
Sevme arkadaşım sevme benim kaşımı gözümü sapık desem değilsin psikopat desem alakan yok ama takıntılı bir pislik olduğun da su götürmez bir gerçek..Annem olsa şu durum da kaldığımı görür görmez ; 'Ah Narin ah bu kadar içine kapanık bir kız olmasan bunları içinden geçirmek yerine çatır çatır yüzüne söylerdin de kıramıyorsun kimseyi be kızım.' der benim yerime gereken cevabı yüzüne söylerdi.Ama Allah'tan manav Rüstem abinin Hanımı Nigar teyze daha ben bir şey demeden yardımıma yetişmiş ve Haydar'ın ağzının payını vermişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YOKUŞU
RomanceBir mahalle , iki yarım kalmış hayat.. Güldürürken ağlatan, ağlatırken kahkahalar attıran hem komedi hem romantizm dolu bir kitaba hazır mısınız ? Hazırsanız gelin iki yarım kalbi, bir bütün yapalım ❤️ Yayınlanma Tarihi : 26.07.2017 Kapak Tasarım...