MERHABALAR !
Bölüm ithafları ; rehber2202 gulgrgl16 HlyaDemir523 nahide156 sungu3737 GulhanPekgumrah ve dostum bagyanyazar'a ithaftır.
Bu arada gönlü güzellerim , Sümeyye Başeğmez yani nam-ı değer bagyanyazar adlı arkadaşımız yakın zamanda bir Youtube kanalı açtı ve bir kaç hafta içinde videolar atmaya da başlayacak onu takip etmeyi de unutmayın lütfen..Hem belli mi olur videoların kıyısında köşesinde belki beni de görürsünüz :D
Gün geçtikçe zor geliyor yazmak ama sanırım bu bölümden sonra derin bir nefes alabileceğim..
Varlığınız daim,yokluğunuz uzak olsun..
Yorum ve votelerle desteklemeyi unutmayın..
İYİ OKUMALAR ;
.............................
Deniz kenarında bir yere oturmuş elimde bir bardak en açığından çayla birlikte gökyüzünün denize vuran yansımasını izleyip yaşadıklarımı şu birkaç ay da değişen hayatımı sorguluyordum yine ve yeniden ani kararlar alıp yaptığım yanlışlardan dönüyordum kafamın içinde koparıp atamadığım ve her an boğulduğum o düşünceler silsilesiyle yaşamak artık gerçekten zor geliyordu ama mümkün müydü gönlünde olanı silip atmak bunu yaşamadan bilemeyeceğim kanısındaydım..
Gitmek çözüm olurdu belki tüm dertlerime ama bırakamıyordum ne Koral Alp'i ne de Peri'yi onlar yan rol olan hayatımı baş role çevirip beni sahnenin en tepesine koyanlardı.Gitsem dahi vazgeçebilir miydim kokusuna öldüğüm adamdan ve doğurmadan evlat diye bağrıma bastığım Peri'den..O kadar uzun zamandır eski neşemi ve inadımı yitirmiş gibi hissediyordum ki.Ellerimde kalan kızın Narin'le alakası yoktu, ben hiç bu kadar aciz bir kadın olmamıştım.Önceden hayatımın yön vereni babamken o öldükten sonra derin bir boşluğa düşmüş şimdiyse o boşluğa başka bir kahraman ararken en derin sularda boğulmuştum.
Kıyıya vuran dalgalar içimde çözüme ulaşmayan her şeyi anlıyormuş gibi hissettiriyordu.Her saçımın teline değecek kadar yükselen dalga aslında kalbimde ki yaraları daha çok yakıyordu.Nasıl çıkılırdı bu yaradan bilmiyordum.Çünkü benim hayatım babam varken peri masalı gibiydi, belki pembe panjurlu evimiz yoktu ama mutluluğuyla evi inletip inadıyla insanları pes ettiren bir Narin vardı.
Aşk ne kadar da enteresan bir durummuş meğer göz de yaş bırakmayacak kadar can yakan ama yine de o akamayan yaşlara tebessümler ekip kahkahalar bıraktıran..Düşünüyorum da bu ilişki de ne çok kırgınlığım varmış benim, biz hiç tam olmayı öğrenememiş mesela o hiç avuç içlerimden beslememiş gönlünü bense göz bebeklerinden anlamamışım anlatmak istediklerini..
Annemle babamı düşünüyorum da birbirlerini dengeler orta yolu bulacak şekilde çırpınırlardı..Annem babamın bir bakışıyla şiirler yazarken babam annemin bir tebessümünden gül demetleri destelerdi..Bunlar somut olmadan ruhu doyurmayı başaran terimler , bizim olmak için çabalamayı bile çok gördüğümüz bir fotoğraf karesiydi adeta..
Şimdi ben tüm gördüklerimi affetsem baştan alsak bu aşkı kalp sahibini yeniden tanır mı ? Ya da unutturabildim mi ki ben ona asıl olanı ? Sadece düşünüp durmak yetmiyor biliyorum ama kanatmak istiyorum aynı Koral Alp'in kalbimi kanattığı gibi..Ama onu kanattıkça ben yanılıyorum, gittiğim yoldan sapıyor kendimi bir hiçliğin ortasında buluyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK YOKUŞU
Roman d'amourBir mahalle , iki yarım kalmış hayat.. Güldürürken ağlatan, ağlatırken kahkahalar attıran hem komedi hem romantizm dolu bir kitaba hazır mısınız ? Hazırsanız gelin iki yarım kalbi, bir bütün yapalım ❤️ Yayınlanma Tarihi : 26.07.2017 Kapak Tasarım...