24.bölüm

598 28 2
                                    

Artık hikayenin sonlarına yaklaştığımızdan hep atlayarak yazıyorum kusura bakmayın sizi çok seviyorum inşallah beğenirsiniz daha çok vote ve yorum atarsınız ;))

2 gün geçip bitmişti. Bugün düğün vardı. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştım. Annemler ve babamlar Antalya'dan gelecekti. Olcay'ın aileside gelecekti. Saat daha erkendi. Saat 8 gibi onlar gelir ve beraber kadınlar kuaföre gider diye düşünmüştük. Çok heyacanlıydım. Allah'ım inşallah en güzel düğün benim olur. Salonda düğün olacaktı. Bilerek öylerek öyle istemiştim. Olcay'da onay verince öyle olmuştu. Yatakta yanımda hala mışıl mışıl uyuyan bir odun vardı. Ya odun gibi davranabilir ama gerçekten uyurken bir bebek gibi. Onu yanağından öptüm ve bende gene uyumaya çalıştım ama uyuyamadım zaten gecede 3de uyumuştum. Gözlerimin altı mosmor olacak diye korkuma uyumuştum yoksa heyecandan sabaha kadar oturacaktım. 2 günde 2 kilo vermiştim. Gelinlik bol gelecek diye korkumada yemek yiyip yattım. Sanki iki kiloyu bir anda alabilecekmişim gibi. En sonunda sıkıldım ve yataktan kalktım. Bilgisayarı kucağıma alıp düğün kasetlerini izledim. Aman hepsininkinden güzel olacaktı benimki çünkü ben Olcay'la evleniyordum. Onların damatları yakışıklı bile değildi. Kendi kendime hem yorum yapıyor hemde gülüyordum. O sırada içerden Olcay geldi. Beni görüp güldü. Yanıma oturdu.

''Neden erken kalktın?'' dedi.

''Heycendan öleceğime strest atmak ve kafamı dağıtmak için bir şeyler yapayım dedim o yüzden kalktım'' dedim. Saate baktı.

''O kadarda erken değilmiş. Saat 7.30 olmuş bile annemler gelirler şimdi sende hazırlan bende duşa gireyim.'' dedi Tamam der gibi kafamı salladım. Alnımdan öptü. Gülümsedi içeri gitti. Bende içeri gidip hazırlandım.

Annemler geldiğinde öpüştük tokalaştık sonra kuaförün yolunu tuttuk. Kuaföre vardığımızda herkes birini buldu ben hala hangi saçı yaptırsam diye düşünüyordum en sonunda dağınık topuz yaptırdım. Çok hoş oldu. Çok beğendim sonra gelinliğimi giydim ve makyajımı yaptılar. Hafif bir makyaj istedim. Gelin olabilirdim ama abartıya gerek yoktu. Makyajımıda yapınca aynanın karşısına geçtim. Ciddi anlamda çok çok güzel olmuştum. Acaba Olcay ne diyecekti? Annemler geldi. Artık iki tane annem vardı. İkisi de beni görünce o kadar şaşırmıştı ki. Annem ağlamaya başladı. O ağlayınca bendende bir iki damla yaş döküldü. İyiki makyajım akmamıştı. Annemin göz yaşlarını elimle sildim onun kokusunu içime çekerek yanaklarından öptüm ona sıkı sıkı sarıldım. Diğer annemin yanına gidince onunda elinden öpüp sarıldım. Babam ve Olcay gelmişti. Babam dışarda bekliyordu. Bir sürü çalgı aleti ötüyordu. Olcay kuaföre girdi. Beni görünce ilk aşırı derecede şaşırdı. Dona kaldı.

''Ne o beyfendi kraliçe ol diyen sendin ?'' dedim gülmeye başladım. O da ciddi bir şekilde cevap verdi.

''Sen kilo mu aldın? '' dedi. Odun ya odun beni burada ağlatacaktı! Ona aşırı sinirli bir şekilde bakmaya başladım. Bir anda o ciddi ifadesi kaybolmuştu. Kahkahalar atıyordu.

''Şaka yaptım kraliçem. Sen çok güzel olmuşsun nazar değer diye korktum'' dedi. Tamam lafımı geri alıyorum benim odunum odun gibi bir şaka yapmıştı o kadar. Sonra Olcay'ın koluna girdim başımı örttüler ve arabaya bindik. Eve filan gitmeyecektik direk düğün salonuna gidecektik. Kuaförden çıkınca babama bakındım ama yoktu. Anneme sordum ama o da bilmiyordu. Arabaya bindik. Düğün salonuna varınca direk gelin odasına geçtik. Olcay'a dikkat ediyordum da ara sıra kalbini tutuyordu. Heyecandan herhalde! Gelin odasında hemen kanepeye oturdum. Annem odaya girdi. ''Damat sen az dışarı çıksana'' dedi. Noluyordu ya? Olcay dışarı çıktı. Babam içeri girdi. Gözleri dolu doluydu. Hemen ayağa kalktım babamın elini öptüm.

''Baba kuaför çıkışı sana bakındım ama yoktun ya kusura bakma.'' dedim. Babam baktı gülümsedi ama o da ağlamaya başladı. Babamada sarıldım sıkıca.

''Daha geçen güne kadar bize trip atan bir ergendin.'' dedi gülmeye başladı lafı yarıda kaldı konuşamıyordu. Ona iyice sarıldım.

''Baba ağlayamıyorum annemler kızıyo makyaj yüzüne'' dedim belki biraz güleriz filan diye. Babam tebessüm etti.

''Zaten bu gibi günlerde gelin ağlamamalı hadi bakalım artık içeri gitme zamanı geldi Olcay'da kapıda bekliyor gidelim.'' dedi. Beraber dışarı çıktık. Babam gülerek Olcay'a ''Kızıma iyi bak'' dedi. Olcay'da gülümsedi. ''Tabiki öyle olacak baba'' dedi. Babama baba demişti canım benim ya. Sonra Olcay'ın koluna girdim ve salona geçtik. Herkes ayakta alkışlıyordu. İçeri girdik tabi adettendi eller birleştirilmiş ve onların altından geçmiştik. Arkamdan eteklerimi tutan küçük meleklerim vardı ve giderken yolumuza gül serpiyorlardı. Çok mutluydum gülümseyerek Olcay'a baktım. Yüzü bir garipti. Ben bakınca gülmeye başladı. Herhalde heyecandadı. Hep gelin ve damatın ilk danslarında ne konuştuklarını merak etmiştim şimdi ben konuşacaktım. İlk müziğimiz çalmaya başladı. Ortaya geçtik dans ediyorduk. Olcay bir anda tuhaflaştı. Adımları ileri geri gitti. Kafası öne düştü. Noluyordu ya?

''Olcay iyi misin?'' dedim. Bana bakmaya çalıştı. Acı çeker gibiydi. Fısıltıyla bir şeyler söyledi.

''Seni seviyorum.'' kollarımın arasına yığılıp kalmıştı. Çığlıklarım arasında Olcay kucağımda yatıyordu.

Peki hikayenin sonunda ne olacak ? Olcay ölecek mi yoksa mutlu bir son mu yaşanacak ? Olcay neden bir anda fenalaştı? Diğer ki bölümde yani son bölüme saklıyorum ;) Vote ve yorumlarınızıda bekliyorum cimri olmayınn :D :*

AL KALBİM SENİN OLSUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin