10. Bölüm

377 337 3
                                    

Birden kendimi sınıfta buldum meğerse elimde kuran uyuya kalmışım. Gördüğüm kabusun etkisiyle kendime gelmem biraz zaman aldı. Biraz sağa sola yampaladıktan sonra lavaboya gidip elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim.

Yanıma umut geldi o da elini yüzünü yıkadı beraber ders göreceğimiz yere geldik. kuran hocasına gördüğüm rüyayı anlatım Rüyanın iyi heşyelerin habercisi olacağını söyledi bana.

Zaman hızlıca ilerliyordu benim derslerim kuran okumam yanı kısacası her yönden iyi bir gelişme vardı. Bu durumu kuran hocam babamada söyledi babam bu durumdan baya hoşnut kalmıştı.

Annem ve babam bi hafta sonu beni ziyarete geldiler hocam yine beni annem ve babamın önünde övdü babamda bu durum üzerine

-evet Yusuf bey

-ne oldu baba

-Artık burdan ayrılmanın zamanı geldi.

babam bunu derken ben çok sevinçli bir şekilde onun sözünün bitmesini bekledim
Babam konuştukça heyecanım dahada arttı babam son sözünü söyledi ve bana

-hadi eşyalarını topla gidelim.

Ben koşa koşa önce arkadaşlarımla sonrada hocalarla vedalaşıp çantamı valizimi alıp çıktım bir andan seviniyorum burdan kurtulduğuma bir yandan da ayrılacağım diye üzülüyorum.

Eşyalarımı aldım babamın yanına gidip eve doğru koyulduk.

Yaşım baya ilerlemişti artık lise zamanı gelmişti ama daha önce iki yıl okula gidemedim diye derslerden geri kalmaktan korkuyordum.

Babam beni teselli ederken ben okula alışmanında zor olduğunu söyleyip duruyordum.

Okulun açılmasına bir hafta kalmıştı. O zamana kadar ben okulda yani lisede göreceğim derslere hazırlık yapıyordum.

Nedendir bilinmez ama eve geldiğimden beri kendimi hiç rahat hissetmiyor sürekli yurtta geçirdiğim günler aklıma geliyor moralim bozuluyordu ben böyle olacağını hiç tahmin etmezdim şimdi ise çok karışık duygular içindeyim.

Bizim ev yaşadığım şehrin en güzel mahallelerinden birindeydi ben yokken çok şey değişmişti yan taraftaki boş arsa bile ev olmuştu. Annem ve babam oraya yerleşen yeni komşularımızın yaşlı bir çift olduğunu söyledi annem. iki çocukları varmış ikiside evliymiş dedi. Evli olan iki çocuğuda başka şehirde yaşıyormuş.

Okulun açılmasına iki gün kalmıştı ben her sabah olduğu gibi bu sabahta spor yapmak için erken den dışarı çıktım. Bizim mahallede güzel bir koşu alanı vardı evden oraya kadar gittim sonra hafif tempolu koşuya başldım beş altı turdan sonra hızlanmaya başladım. O kadar hızlanmıştım ki önümü görmez hale geldim sonra biranda önüme biri çıkmasın mı.çıkmasıyla çarpışmamız bir oldu ikimizde bir yana savrulduk sonra kendime geldiğimde çarptığım kişiye doğru döndüm.

Allahım bu ne güzellik böyle diye içimden geçirdim.

Hemen kalkıp çarptığım bu güzel kızı kaldırmak istedim. kız baya sarsılmışa benziyordu elimi uzattım elime vurarak bağırmaya başladı "dikkat etsene görmüyor musun önünü" ben özür diledim ama nafile kız harlayıp gürledi Allahtan sabahtı kimsecikler yoktu parkta. Sonra o kız artık adını bilmediğim kız kalktı üstünü sirkeleyip koşusuna devam etti bende arkasından bakakaldım.

Sonra ben de koşuma devam ettim on dakika daha koşup eve gittim duş aldım.sonra bir koltuğa oturup kitap okuyordum annemde bu sırada kahvaltı hazırlıyordu sonra benden ekmek almamı istedi annem ben ekmek almak için markete doğru giderken birde ne görim

ZEMHER-İ AYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin