20. Bölüm

239 220 1
                                    

Aradan iki saat geçti uyandım annem kahvaltıyı hazırlamıştı.
Yine içimde deli Bi sıkıntı tam kahvaltıya oturacaktık ki.

Camların yere serilmesi bir oldu silah sesleri içinde başımızı yere eğip annemle babama sarılmam bir oldu aceyip korku ve panik içindeydik ne yapacağımızı bilemedik babam o sıra telefonu elini alıp polisi aradı silah sesleri kesilince babamla birlikte dışarı çıktık bütün komuşalar dışarı da tedirginlik içinde ağlayan annemi sakinleştirmeye çalışıyor babam da o sıra gelen polislere durumu anlatıyordu.

Ve anladım o an cidden başımı büyük belaya sokmuştum yanlış kişilere bulaşmıştık.

Karakola gittik polis ler inden olaydan haberdı zaten onların yaptığına emin Bi şekilde arama emri çıkarıp onların olduğu yere Bi ekip yollayıp bizim evi polis gözetiminde tutacaklar dı annem halen ağlıyor du ben Bi kaç gün babaannem gilde kaldım Rüzgar bir geliyor poliste olayı araştırmaya devam ediyor.

Ama adamlar profesyonel miş Bi türlü Bi bulamadalıar karşı taraftaki kişilerin verdiği ifadeler kanıtları bütün delileri yok ediyor du.

Ben aileme Bişe gelme korkusuyla Bi sağa Bi sola gidiyor artık hiç bişeyi değiştiremiyordum.

Kafayı yiyecektim artık
Bahtiyar hocayı aradım onun yanına gittim her kes gibi oda aynı şekilde konuştu resmen çamura batmış içeri doğru çekiliyordum.

Bu olaylar tam üç ay sürdü polisler artık kapının önünden ayrılmaz olmuştu ama bizi rahat bırakacak gibi değiller Di sonra .

Bahtiyar hoca aradı ailemle görüşmek için bize geleceğini söyledi babam da direk kabul etti bize geldi tabi sonra burdna gitmemiz gerektiğini söyledi babamda ben Bi yere gitmiyorum.
Diye çıkıştı bahtiyar hoca ailen için çocukların için gitmen lazım bunlar tehlikeli insanlar aslında babamın gitmeme sebeplerinden biride yokluk ah canım babam parasızlık kötüydü ben bu durumu bahtiyar hocaya dedim son çare o da herşeyi karşılıcağını dedi ve başka şehre gidecektik. Bize kendi memeleketinde Bi ev ayarladı.

Gecenin bi vakti evimizi bırakıp göçtük canım Şehrim Mersin 'den yeni yurdumuz yani gideceğimiz yer İzmir' Di annem hüngür hüngür ağlıyor evini Bırakmak istemiyor ama mecburiyet işte elden bişe gelmiyor.

O gün içimde deli gibi pişmanlık vardı ama yapacak bişe yoktu bunu yaşıcağımız varmış ben gitmeden Bi kaç gün önce Rüzgar ve diğer sevdiklerimle vedalaştım annemde ailesiyle komşularla vedalaştı.

Ve yeni Hayatımıza doğru yolcuğumuz başlamıştı isteksiz Bi o kadar da perişan Bi şekilde elde avuçta hiç bişe olmadan çıktık bu yola ben, babam ve annem.

Gariban anam yol boyu ağlayıp dua etti bir gece de herşeyimizi kaybetmiştik çok kötüydü o günler.

Ertesi sabah İzmire vardık otogara geldiğimiz de Bahtiyar hocayı aradık ve bizi almaya gelecek olan kişiyi tarif etti.

Biz otogarda bir bankta oturoyorduk biri kız Biri erkek iki genç bizi gördü ve yanımıza geldi Bahtıyar hocadan bahsettiler biri kız kardeşi diğeri de erkek kardeşiymiş tokalaştıktan sonra bizi araçlarına alıp İzmirin sahil kesiminde bi yazlığa getirdi ev baya büyük dubleks daireydi elimiz de valizlerle. İçeri girdik kapıyı sevimli yaşlı Bi teyze açtı eve girip oturduk sıcacık şöminenin başında Bahtiyar hoca herşeyi anlatmış olmalı ki hiç kimse Bişe sormadan sadece güler yüzle bizi ağırladılar.

Sonra Bahtiyar hoca tekrar aradı kardeşini ve bize sahip çıkmalarını babamda çalıştıpı yere götürüp iş için konuşmasını istedi anneme de maaş vereceğini babaanesine bakıcı olacağı için

Bahtıyar hocanın annesiyle babası yoktu vefat etmişler Di sadece kız kardeşi erkek kardeşi ve nenesiy kalıyormuş burada.

Sonra sıra bana geldi ben okulu bırakmak zorunda kaldım.

ZEMHER-İ AYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin