16. Bölüm

284 246 2
                                    

Sabah uyanıp elimi yüzümü yıkadım hafta sonuydu karşı evden sesler geliyor du anlaşılan ortalığı topluyorlardı.

Annem kahvaltıyı hazırlıyor du bende odamda dünün şokunu atlamaya çalışırken birden zil çaldı işte beni en çok yaralayan zil buydu yaşım on yedi bu yaşıma kadar hiç bişe beni bu kadar korkutmamıştı yavaş yavaş kapıyı açtım
Kapıyı açmamla donup kalmam bir oldu elinde valizler Dilara Vedalaşmaya gelmiş ti ahhhhhhhhhh nasıl Bi acıdır bu ayrılığın acısı o gün onla vedalaşırken ağladım kezza aynı şekilde oda ağladı sonra araca binip gitti o gitti.

O günden sonra zaten ona hissettiğim gibi kimseye hissetmedim o İsviçre'ye gitti bense olduğum yerdeyim okula gidesim yok yemek yiyip dışarı çıkasım yok odamdan çıkmadım o hafta boyunca okula bile gitmedim ailem baya kızdı ama üstüme de gelmek istemediler sağolunlar anlayışlı insalar Dı benim ailem.
Bi kaç gün daha böyle geçti sonra evde Bi gün yine öyle içime kapınık boş boş duvarları izlerken odamın kapısı çalındı kapıyı açtım içeri Rüzgar girdi can dostum Rüzgar.

Annem aramış beni biraz kendime getirmek için ama o da Dilar ile olanları biliyor ama elinden bişe gelmiyor du gitmişti artık yapacak bile yoktu.

Rüzgar çok iyi konuşan teselli eden biriydi artık dayanamayıp kendime gelememi söyledi ve arada arıyıp konuşursun deid sonra yine başladı anlatmaya teselli etmeye

Güneş battı diye sakın üzülme! Kıyamet kopmadıkça, Allah'ın izniyle yarın yine doğacak güneş . Bir şey kaybettim diye de üzülme,Allah herşey in hayırlısını bilen yapandır.

Kardeşim deid o an biraz tebessüm ettim ve dostuma sarıldım.
O gün Biraz da olsa huzurlu Bi şekilde yatağıma girip uyudum.

Artık yine okula gidip derslerime sarılmanın zamanı geldiğini anladım sabah kahvaltısı yapıp oıula doğru yürüdüm yine aklıma geldi kötü oldum ama asla güçsüz olup kendimi salmıcaktım.

Okula vardım arkadaşlarım hepsi Yusuf Bey nerelerdesiniz diyip durdular kezza her girdiğimiz dersin hocası da aynı soruyu sordu.
Ben yine hiç istifini bozmdan her zaman ki yerime geçip otururdum Rügarda yanıma geldi sohbet ettik onla akşamda babasının yanına gideceğime söz verdim.

Son dersimiz kalmıştı yeni edeyat öğrenmizim olacaktı ve dersimize girecekti;diğerinin tayini başka şehre çıktığı için
gitmişti.

Teneffüsteysik Rüzgar la her zaman ki gibi sohbet edip duruyoduk zl çaldı aradan iki üç dakika geçmeden yeni edebiyat öğretmeni içeri girdi her kes birden ayağa kalktı bende kalktım hoca genç temiz yüzlü biriydi hoca yerine oturdu herkesle tektek tanıştı sonra kendini taktim etti adı bahtiyar Dı bahtiyar sevmiş bu adı şimdi bile söylerken dilim tutuluyor dostlar.

Devam edelim. Bahtiyar hoca öyle etkili konuşuyor du ses tonu öyle tok öyle iyi geliyor du ki insana edebiyatı sesiyle yaşatıyor du resmen son derse girmeden önce ki teneffüste yanına gittim bahtıyar hocanın selam verdim Yusuf olduğumu tekrar dile getirdim yeni olduğu için belki çıkaramaz diye.

Oda tanıdım deid son dersten diye buyur dedi bana bende ona yaşadığım son olayı özetledim
Sağolsun dinledi ve okul çıkışı Bi kafeye gidip sohbet edelim dedi bana bende Tam tamam Diyecektim aklıma Rüzgar'a veridiğim söz geldi hocama dönüp bugün kitapçıya gitmem lazım deyip yarına ertelettim hiç kırma dan tamam dostum diyip gitti Bi öğretmenin böyle içten dostum demesi hoşuma gitmiş ti tabi.

Akşam rüzgarla kitapçıya gitti rüzgarın babası Selim Amca bana Bi kaç kitap ayırmış uzun süre gelmediğim içinde Bi köşeye bırakmış.

Ayırdıpı kitapları aldım ve Biraz sohbet ettikten sonra evime gittim

O gün Biraz daha iyi hissettiğim için kitapları odama bırakıp evdekiler le sohbet ettim babam annem biraz televizyon izleyip dertleştik onlarlada. Çayımı içtim kalktım odama geçtim ve kitaplara yöneldim aklımda halen o vardı ama alışmışım artık neredeyse bir ay geçti üstünden.

Ahhhhhhh çekip kitaplar dan birini aldım zaten üç kitap vermişti biri İstemenin Esrarı adlı kitap yazarı Muhammed bozdağ diğeri Bilgelik Hikayeleri adlı kitap yazarı Cevdet kılıç ve sonuncu da
Uçurtma avcısı adlı kitap yazarı khaled hosseini

İlk olarak uçurtma avcısndan başlamak istedim o kitabı o kadar sağlam Di ki Bi gece de bitirmiştim.

Kitap Kabil'in Vezir Ekber Han bölgesinden bir Peştun olan Emir isimli çocuğun hikâyesini anlatıyor. ... Hikâye Afganistan'da krallığın çöküşü, Sovyet işgali, ülkeden Pakistan'a ve Amerika'ya toplu göç edişi anlatıyor.

ama efsana Bi şekilde anlatıyor du sırf kitap bitsin diye geç saate kadar uyumamıştım sabah ta geç kalktım okula da geç kalmıştım keyfim hiç yoktu uyanmak istemiyorumdum yataktan çıkmak istemiyorum dum ama okula gitmem lazım Dı sonra hocamla buluşacağımı hatırladım yataktan fırlayıp üstümü başımı düzeltip okulun yolunu tuttum.

ZEMHER-İ AYAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin