Her yer karanlık ağaçlardan başka bişe yok tam Bi korku filmi sahnesi çekil diği ormanlar gibi daha yanındakini ilk kez gördüm ve ne konuşacağımı bilmiyordum.Zaten içimde korku var panik ediyorum sonra yanımdaki konuyu açtı nerelisin sivilde ne iş yapıyor dun falan filan derken gözüm biraz aşina oldu tabi derken.
İlerden Bi araç sesi ve araç ışığı göründü. Devriye aracı nöbet defterini doldurmak için geliyor muş bize ilk olarak parolayı sordu üst devre yani benle nöbet
Tutan arkadaş söyledi vukuat var mı diye sordu yoktur komutanım diye söyledik gitti zaten aradan yarım saat bile geçmeden nöbet bitti. On başı nöbet değişikliği yaptı üstümü çıkarır çıkarmaz yatağa girip uyudum sabah erken kalkıyorduk zaten o yüzden direk uyudum.Sabah uyandığımda traş olduk her zamanki gibi sabah ikinci içtimada komutanlar görev yerlerimizi belirlicekler Di
Kahvaltı yaptıktan sonra çavuş içtima alanına topladı bizi içtimayı aldıktan sonra komutan geldi komutana teslim etti içtimayı sonra komutan tek tek herkese sivilde ne iş yaptığını sordu herkes sırayla söyledi kimisi market kimsi aşçı kimisi fırıncı herkesi bu mesleklere göre sıraladılar benim sıra zaten pek Bi mesleğim olmadığı için beni ve diğer böyle ehliyeti olanları garaja aldılar.
İçtimadan sonra çavuş uygun adımla bizi garaja götür dü diğerleri görev bölgelerine gittiler garajda ki işimiz.
Beş şoför altı fırıncı ve gerisi de depocu olarak ayırdılar beni o sıra depoya aldılar ilk işimiz görev yerlerini temizlemek oldu.
Ondan sonra üst devrelerin gitme zamanı geldiği için depo çavuşu falan seçecekti bunun içinde Çadır işlerini öğretmenleri gerekiyor intikal çantalarının içini falan öğretmeleri gerekiyor du biz depocuları alıp deponun önünde büyük askeri çadırları kurdurdular Bi kaç gün üst devrelerin yardımıyla kurduk sonra kendi başımıza belli süre aralığında kuracaktık benim elim
Böyle işlere yatkın nasılsın olduğu için ve hafızamda kuvvetli olduğu için herşeyi çok iyi öğrenmiştim.
Üst devreler gittikten sonra depo çavuşu ben oldum haftalar ca alt Develer gelene kadar sürekli çadır kuruyor tugayda ki en hızlı çadır kuran bölük Bizdik sürekli takdir alıyor duk hafta sonları olunca benim has devrem dediğim Mete'nin yanına gidiyorudum o kantindeydi ona yardım ediyor vakit geçiriyorduk.
Üst Develer gitmişti artık en üst devre bizdik ama yine nöbet tutmaya devam ediyorduk.
Her nöbette ayrı Bi devremle nöbet tuttuğum için farklı farklı insalar ve her birinin de kendi dünyasında kendi derdi var dı bunu gördüm herkesin kendin ce büyük Bi sıkıntı vardı nöbetler de de çok iyi dertleşiliyordu.
Askerliğin yarısına gelmiştik artık alt devreler de gelmişti artık iş öğretme sırası bize gelmişti o sıralar da bizim yemek şirketi iflas etmişti ve yemek yapma işi bize düşmüştü bize kalmıştı biz ikmalci olduğumuz için bizden seçtiler.
Komutanlar Bi gün akşam yemeğinden sonra bizi topladılar aşçı olanları fırıncı olanları ve çavuş ta dahil bölüğün yarısını yemek haneye çektiler.
Bölükte az adam kalmıştı hepimiz yemek yapmaya başlamıştık ve ben o zaman kazancı oldum yani kuvvet kadar büyük kazanları yıkıyorduk iki hafta sürdü askerliğin en eğlenceli güneleri burada geçmişti gündüz iş akşam da spor yapıyordum.
Günler böyle güzel güzel geçiyordu ama ailmi çok özlüyordum.