Eda KUTUPOĞLU
"Aaaa!!! Ne oluyor ya! Kadiirrr!!" Diyerek çığlık atan Dilan'la kahkahalarımı tutamadım. Kadir'de küfür ederek ayağa fırlamıştı.
Koray'la beraber ilk önce suyu kapattırmıştık sonrada Dilan ve Kadir'in başının ucuna koyup suyu tekarar açtırmıştık.
Hayatımda hiç böyle güldüğümü hatırlamıyordum.
"Ahahahahahaa! Çıldıracağım Koray! Şunlara bak!"Koray'la beraber kahkaha atarken üzerimize gelen sularla ne olduğunu anlamadan Koray'ın arkasına sığındım.
"Ne oldu Eda! Yaptığınız hoşmuymuş!" Diyen Dilan'a dil çıkardım.
Oh olsun size burda işi pişirin bana haber vermeyin!"Hadi kahvaltıya gidelim sizde niye bu haldesiniz onu konuşalım." Diyen Koray'a katıldığımı belli ederek olumlu anlamda başımı salladım.
Çevrendeki 10 insandan 1'si mantıklı olacak abi!Şirince gülümseyip " 1 sorunumuz var" dedim. " Bu kıyafetler ıslak mağzaya gidelim sonrada kahvaltıya gideriz olur mu?."
Kadir ve Dilan onaylarken Koray gözlerini devirdi. Ay! Bu çocuğa ne yapsam batıyor!
Mağzaya gittiğimizde görevli kız Kadir ve Koray'ı görünce gözleri parladı resmen! Dilan Kadir'in koluna girip
"HADİ GEL AŞKIM İLK ÖNCE SANA BAKALIM" diyerek seslice bağırdı.Kıskanç dişi kuş seni! Kız üzülsede Koray'a bakınca gülümsedi. Ne bakıyor bu be! Hemde benim yanımda olana?
Şirince gülümseyip kız baktım.
"Sana gerek yok. Biz işimizi kendimiz halledeceğiz." DedimKız olumsuz anlamda başını salladı.
"Olmaz hanımefendi bu benim görevim." Hmm demek inatçısın? O zaman yanlış insana denk geldin yavru sinek!"O zaman benimle gel! Koray sen kendin halledersin değil mi? Halledersin." Dedim.
"Ayy yok rengini beğenmedim! A-aaa o hiç olmaz tenime uygun değil. Yok çok dekolteli. Ay yok buda çok kapalı. Hmm o olabilir mi?" Kız gülümseyince bende gülümsedim.
"O olmazmış! Beğenmedim." Bıkkınca etrafa bakıp tekrar bana döndü.
"Benim işim var. Siz kendiniz bakın gelirim" diyerek arkasına bile bakmadan kaçan kıza el salladım.
"Kıskanç bir kızın yapamayacağı hiç bir şey yoktur derlerdi. Doğruymuş." Diyen Koray'la yerimde sıçradım.
"Sen? Bizi mi izledin? Hem kıskanmak ne alaka? Ben kıskanmadım kimseyi.!"
"Evet o yüzden kızardın Eda" Oha kısa sürede beni çözmüş adam.
"Yok canım ne kıskanması? Yüzüm sıcaktan kızardı, ellerimde sinirden- ay yani sinirden değil açlıktan titriyor."
Aferim Eda bu nasıl bir bahane.Koray gülümseyerek elindeki kıyafetleri bana uzatınca 'ne bu' anlamında başımı salladım.
Koray gözlerini devirip
"Al kıyafet. Tam da senin tarzın." DediKıyafete bakınca olumlu anlamda başımı salladım. Beyaz 'Queen' yazan tişört , siyah deri ceket ve siyah pantolondu.
Gülmseyerek teşekkür ettim.Madem bana kıyafet bakmıştı bende ona bakacaktım. Koray'a bekle diyerek hızlıca 'king' yazan tişört, siyah deri ceket ve siyah pantolon aldım.
Umarım kabul ederdi. Yoksa bir daha suratına bakamazdım. Koray'a elimdekileri uzatınca tepkisini izledim.
Beğenmiş olacakki okey diyerek gitmişti. Arkasından aptal aşıklar gibi gülümseyerek baktım. Allah'ım bana ne oluyor!
Kendine gel Eda! Kendine gel!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öptüm Bay
Roman pour AdolescentsTÜM HAKLAR SAKLIDIR!! Not: Bu hikayeyi ergenlik dönemimde yazdım! Kötü yorumlarınızı bunu dikkate alarak yazın. "Bir az daha öyle bakmaya devam ederseniz Koray bey... bana aşık olduğunuzu düşüneceğim..." Koray ufak bir kahkaha atıp birden ciddileşi...