💋 ÖPTÜM BAY 16 💋

355 30 3
                                    

Eda KUTUPOĞLU

Aklıma Koray'la dün olanlar geldikçe yerimde duramıyordum.
Ahhh!! Zavallı kızlar gibi davrandım.
Kesinlikle bu böyle olmamalıydı. Koray'la eskisinden daha iyi anlaşıyorduk bu durum canımı sıkmaya başlamıştı bile.

Önüme sertçe koyulan dosyalar sayesinde Koray'ı düşünmeyi bıraktım.
Karşımda tek kaşını kaldırmış bir kadın duruyordu. Soru soran gözlerle baktığımda,
"Sen stajyer değil misin? Bunların isimlerine göre klasör oluştur bilgisayara geçir. Bir az titiz çalışsan iyi olur Hakan beyin kesin talimatı."
Deyip gitmişti neydi bu şimdi? Allah aşkına????

Saat kaç olmuştu bilmiyorum ama bir az mola vermek zorundayım, bir az daha kalırsam eğer öbür tarafı boylardım.
Kafeteryaya gittiğimde hiç kimse yoktu.

Boş masalardan birine geçip kahvemi yudumladım. Gözlerim çok bilgisayara bakmaktan eminim ki kızarmıştı.

"Selam. Oturabilir miyim buraya?" Diyen çocuğa baktım.
Bu çocuk Koray'ın arkadaşı olan Meriç'ti yani beni koruyan çocuk.
Tebessüm edip elimle boş sandalyeyi işaret ettim.

"Nasıl oldun o günden beri? Hiç görüşemiyoruz.?"

"İyiyim yaa. Sen nasılsın?" Dedim.

"Ne olsun ya aynı şeyler.?"

Tebessüm edip kahvemi yudumladım. Tam o sırada kapıdan içeri giren Koray'ı görünce kahveyi püskürttüm.
Koray'ın gözleri gözlerimle buluşunca kaşlarını kaldırıp gülümsedi.

Sanırım yine yeni yeniden rezil olmuştum. Şirince gülümseyip Meriç'e baktım ve gözlerim yerinden çıkacak derecede açıldı.
Şey sanırım kahveyi Meriç'in beyaz tişörtüne püsükürtmüşüm.

Koray yanıma gelip kulağıma
'Beni görünce bu kadar heyecanlanacağını tahmin etmemiştim doğrusu.' Dedi. Dirseğimi karnına geçirince sessiz bir şekilde inlemişti.

Meriç kafasını kaldırıp derin bir of çekti.
"Koray cidden anlattığın kadar varmış. Neyse bu şekilde daha fazla duramam gidiyorum görüşürüz" diyerek hemen ayağa kalkıp gitmişti.

Bir saniye KORAY BENİ MERİÇ'E Mİ ANLATMIŞTI!!???

***

Koray'la beraber dosyaları bilgisayara geçirmiştik. Yani daha doğrusu Koray geçirmiş ben bir az uyumuştum.

"Sonunda bitti. Hadi yemek yemeğe gidelim.''

Olumlu anlamda başımı salladım. Telefonumu ve çantamı alıp Koray'ın peşinden gittim.
Tam anlamıyla öküz. İnsan bir bekler.
Gözlerimi devirip arabanın kapısını açtım.

"Yine ne oldu?" Diyen Koray'a şirince sırıtıp,
"Çok kibarsınız, gözlerim doldu doğrusu" dedim.

"Ne yani sana mı kibar olacaktım?"
Deyince sinirlerim bozulmuştu.
"Doğru ben kimim ki? Ben evime gitmek istiyorum. Kenara çek.!"

Koray beni umursamayıp gaza daha fazla yüklenince sinirden çığlık attım.
Çok sinir bozucuydu!

Sahil kenarında durup köfteciyi işaret eden Koray'a kollarımı bağlayıp başka yöne döndüm.
Tamam bir az çocuksuydu yaptığım hareket ama ben zaten çocuktum, hemde 18 yaşında bir çocuk.

"Hadi ama Eda çocukluk yapıyorsun." Diyen Koray'ın yüzüne bakmadan omzumu silktim.
"Ne yani böyle oturacak mısın? Hem acıktın sende biliyorum...
Eda bak son kez diyorum geliyor musun gelmiyor musun? İyi peki sen bilirsin."
Dedikten sonra arabadan inmişti. Üstüne üstlük kapıyı üzerime kitlemişti.

"Ne olacak dağ ayısı! Hayvan, öküz! Beni bırakıp kendisi yiyecek! Pislik düşüncesiz! Az trip atayım dedim aç kaldım iyi mi!"

5 dakika sonra elinde poşetle gelen Koray'a baktım. İyi bari düşüncesiz pislik değilmiş.
"Madem gelmedin arabada yeriz bizde."

"Sana daha sonra trip atabilirim. Şuan çok açım." Diyerek elinde ki köfte ekmeği aldım.
Koray tebessüm edip ekmeğinden bir ısırık aldı.

Ben daha ekmeğin yarısına gelmeden Koray çoktan bitirmiş benim ekmeğime bakıyordu.
"Hiç öyle bakma veremem." Diyerek ekmeğimi geriye çektim.
Koray bana doğru yaklaşmaya başlayınca kaşlarımı çattım.

Ayyy öpecek mi acabaaaa??
İç sesime göz devirip Koray'a baktım. Öpecek miydi yoksa ekmeğimi mi yiyecekti orası ayrıydı.

Gözlerimin içine dik dik bakmaya devam ederken, gözlerimi kaçırdım.
Hafif bir şekilde öksürüp, ekmeğimi uzattım.
"Tamam hadi 1 ısırık alabilirsin. Ama fazlası yok."

Koray hala gözlerimin içine bakıyordu istemsiz bir şekilde tedirgin olmuştum.
Gerçeken öpecek miydi acaba.

Telefon çalınca hafif bir şekilde küfür edip telefonu açtı.

"Alo?"
"...."
"Bunun için mi aradın gerçekten?"
"...."
"Sana inanamıyorum! Yarın annemin ölüm yıldönümü! Ne partisinden bahsediyorsun?"
"......"
"Sikerim ulan partinizi!"

Dedikten sonra telefonu serçe fırlattı.
Koray'ın annesi ölmüş müydü?
Ekmeği poşete koyup Koray'a baktım.
Kafasını direksiyona dayamıştı.

İstemsizce elim koluna gitmişti. Destek verircesine tutmuştum. Koray bir az kasılsada çaktırmamıştı.
Radyoda kısık bir şekilde çalan şarkı yarasına tuz basıyordu.

Tam kapatacağım sırada beni durdurup sesini daha fazla açmıştı.

"Yar yanumdan geçeyi selam bile vermeyi
Darlan yüreyum darlan giden geri gelmeyi

E vay beni vay bana ağlama beni ana
Soldi gitti gençluğum
Yüreğum yana yana

O yardır beni yakan
Göz yaşlarumdan akan
Terk edip bir başuma yanliz bırakan..

Yaylalarda bir taşum
Yosun bağlayamadum
Dosta düşmana karşi susutum ağlayamadum.."

Koray'ın gözleri kapalıydı. Bu halde olması canımı sebepsiz bir şekilde çok yakıyordu.

"Koray... Koray?"
Yumruk olan ellerini tuttum.
"Koray!"

"Ne var ulan ne var! Koray, Koray!
Lan benim annemin yarın ölüm yıldönümi babam parti düzenlemiş ciciannemle! Lan ben ne yapayım, daha ne yapayım!!!"

Gözyaşlarımı silip Koray'ın çenesini tuttum. Gözleri kızarmıştı.
"Sakin ol! Bağırarak hiç bir şey yapamazsın!"

Koray gözümün içine bakmaya devam ederken kendime çektim ve sarıldım. Artık arabanın içinde ne kadar sarılabilinirse... Koray kollarını çoktan belime dolamıştı.

"Yarın ki parti benim babamla ortaklıklarını kutlamak için yapılacak. O partiyi iptal ettireceğim."

Geri çekilmeye çalışmıştım ama Koray izin vermemiş ve daha sıkı sarılmıştı.
"Bir az... bir az olsun nefes alabilmemi sağladığın için teşekkür ederim Eda."

Evettt yeni bölüm!!!
Bir az geç geldiği için kusura bakmayın sizleri seviyorum. Mesajlarına cevap vermediğim arkadaşlar kusura bakmayın💋💋 bu arada yazım hataları olursa kusura bakmayınnnn.
Bol bol yorum yapın ve oy verin. 🖤🖤
Haftaya bölüm gelir kesin. Hadi o zaman sizleri kocamaaaan ÖPTÜMM BAYY❤❤💋💋

Öptüm BayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin