💋 Öptüm Bay 19 💋

347 27 5
                                    

Merhaba.. Yorum yapan ve oy veren arkadaşlara çok ama çoook teşekkür ederim, kocaman öpüyorum sizleri💋

Kitabım hakkında ki düşüncelerinizi bekliyorum lütfen yazın. Olması istediğin veya istemediğiniz her şeyi yazın. Bende bölüm yazarken onlara dikkat edeyim❤

Ve Keyifli Okumalarr💋❤

Eda KUTUPOĞLU

"Hayır ya ben altyazılı filmleri sevmem açmayın." Dedim son bir umutla.
Aslında altyazılı filmleri izlerdim. Ama korku filmli olanları değil! Koray sırıtıp kaşlarını havalandırdı. Evet evet yine ukala, kendini beğenmiş ve aşağlama içerikli bir şey söyleyecek...

"Yoksa ilk okuldayken okumayı sökmedin mi?"
Sinirle karışık tebessüm edip gözlerimi devirdim. Resmen beni sinir etmek için an kolluyor. Ne kadar uğraşsamda Türkçe çeviri olan korku filmlerinden açmışlardı. Herkes sevgililerinin yanına otururken bende tekli koltuğa sinmiş olacakları bekliyordum. Bu dünyada sap olmak gerçekten zor yahu!

***

"Hayır hayır gitme oraya, gidersen ölürsün. Gerizekalı gitmesene! Ahh cidden aptal!" Diyerek isyan ettim.
Daha fazla bakamayacağımı anlayıp birden ayağa kalktım. Tabi kalkmamla oturmam bir olmuştu. Sessizce çığlık attım bileğim çok acımıştı. Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp Dilan'a baktım. Dilan Kadir'in göğsüne yatmış uyuyordu! Birde korku filmi izleyelim diye tutturan oydu. Diğerleri evimi ve odamı bilmediği için mecbur Koray'a döndüm.

Koray elinde ki telefona gülerek bakıyordu. Ay sevgili mi yaptı acaba, kesin sevgili yaptı. Koray'a seslenmeme rağmen duymamıştı beni. Sinirden ağlayacak dereceye gelmiştim.
Daha fazla Koray'a bakmayı kesip koltuklara tutunarak ayağa kalktım.
Birde ne diyordu bana emanetsin! Böyle mi emanetine sahip çıkıyordu!

"Eda! Ne yapıyorsun! Ayağın zaten kötü durumda!" Diye bağıran Koray'a sinirle baktım. Gözlerimin dolu dolu olduğunu fark etmiş olacak ki bakışını yumşattı.
"Ne yapabilirim. Telefona o kadar odaklanmışsın ki duymadın bile beni! Artık ne yapıyorsan, kiminle konuşuyorsan, sana seslenmemi bile duyamayacak kadar önemliymiş!"

Hala kolumu tutmakta olan elini sertçe ittirdim. Herkes filmi kapatmış bize bakıyordu. Dilan uyanmış etrafa melül melül bakıyordu.
"Dilan beni odama çıkarır mısın.? İlaçlarımı almam gerek." Dedim.

Dilan başını sallayıp kolumu omzuna atıp merdivenlere yöneldi. Ben nasıl çıkacağımızı hesaplarken birden havalanmamla çığlık attım. Koray mal mal gülümserken gözlerimi devirdim.

"Arkadaşlar herkes evlerine. Başka zamsn yine konuşuruz kapıyı biliyorsunuz! Göstermemize gerek yok."
Gözlerim yerinden çıkacak derecede açılmıştı. Resmen kovmuştu çocukları.
Kızlara mahçup mahçup baktım. Biz yukarı çıkarken herkes sanırım gitmişti.

"Ne kadar kabasın Koray! Kibar olsana bir az resmen kovdun!" Dedim.
Koray umursamaz bir şekilde yatağıma yatırırken beni ilaçlarımı verdi. İlaçlarımı alıp içtikten sonra kremimi de sürdüm.
Koray'ın telefonuna mesaj sesi gelince merakım artmıştı. Kimle konuşuyordu acaba! Ay yok bu gece uyku tutmayacak beni!

***

"Bu kahvaltıyı sen mi hazırladın gerçekten."
Masada ki kahvaltıya hayranlıkla bakıyorudum. Kesinlikle Koray hazırlamış olmazdı.
"Saçmalama Eda oradan bakılınca aşçı gibi mi duruyorum? Bizim evdeki çalışanlardan birisi hazırladı."  Diyen Koray'a göz devirdim.
Telefonumun zil sesi salonda yankılanırken Koray'a baktım. Koray ne demek istediğimi anlamış olacak ki oflayarak kalktıp telefonumu almaya gitti.

"Hadi Koray ver şu telefonu kapanacak bir azdan." Diyerek isyan ettim. Resmen şuan benimle oyun oynuyordu. Oflayarak
"Tamam kim arıyormuş onu söyle bari" dedim.
"Tunç?"
"Tunç kim ya?"
"Rehberinde kayıtlı olduğuna göre tanıyor olmalısın?"
Harbiden tanımıyordum. Kimdi bu Tunç.
Telefon kapandığında Koray telefonu verdi! Gıcık! Beni gıcık etmek için her yolu deniyordu.
Telefonumdan gelen mesaj sesi ile Koray'dan çektim bakışlarımı. Tunç  mesaj atmıştı.

"Gönderen: Tunç

Selam beni hatırladın mı geçen şirkette tanışmıştık stajyer olan hani??"

"Sizin şirketteki stajyermiş." Diyerek açıkladım. Koray omuz silkip kahvaltısını etmeye devam etti. Suç bende neden açıklama yapıyorsam!
Dilan'ın mesajıyla içtiğim çay boğazımda kalmıştı. Hala öksürmeye devam ederken Koray bir yandan su içirip bir yandan da sırtıma vuruyordu.
Oha oha, yani Koray merakla telefonuma bakıyordu.  Çaktırmadan silmeye çalışmıştım ama telefon birden elimden alınmasıyla hayallerim suya düştü.

"Hmm demek gecemiz güzel geçmiş mi, yoksa öpüşmüşüz mü?" Koray'ın imalı sözlerinden dolayı utanmıştım. Öldüreceğim Dilan'ı.!
"Iı.. hadi kahvaltıyı yapalım." Diyerek konuyu değiştirmeye çalıştım.
Koray hala bana bakarken dil çıkarıp önümde döndüm.
"Ha bu arada bizimkiler bu gün dönüyorlarmış. Daveti iptal etmişler."
Kafamı sallayarak onayladım.

Sonunda bu gıcıktan kurtuluyorum!!

Öptüm BayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin