0.0

9.4K 727 758
                                    

Oy vermek sizi öldürmez. Yorumlarınızı bekliyorum. *umutsuzca*

Keyifli okumalar.

***

"Aynaya baktığında utanmıyor musun?"

Su damlalarının küçük, rahatsız edici lekeler bıraktığı aynadaki yansımama bakarken son bir yıldır her yalnız kaldığımda zihnimde aynı soru soru yankılanıyordu. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

"Gördüğün kişi cidden sen misin?" diye devam ediyordu ruhumu acıtan ses.

Kendimi dikkatlice inceledim. Bakışlarım fazla boştu. Beyaz ten, siyah saçlar ve kahverengi gözler. İşte ben, bu yüzü taşıyor, insanlara bu sureti gösteriyordum. Yüzümün ayrıntıları betimlemeye değer güzellikte değildi. Sıradan bir kızdım.

Gördüğüm kişi buydu.

Zihnimde güzellik algısıyla ilgili nutuk çeken rahatsız edici ses, tuvaletin kapısının açılmasıyla yok olmuştu. Başımı çevirmeden aynadan gelen kızlara baktım.

Kahkahalarla içeriye giren üç kız, bana başka bir zamanda içinde bulunduğum tabloyu anımsatmıştı. İçim tuhaf olurken gözlerimi yumup kendime acımamak istedim. Gözlerimi açtığımda hiçbir şey daha kolay değildi. Kızların yanından geçip kendimi dışarı attığımda acizliğimden utanıyordum.

Boş vermişlik hissiyle sarınıp sarmalanmıştım, koridorları ve merdivenleri aşıp kantine ulaştığımda kalabalığın gürültüsü midemi burkmuştu. Sadece bir kahve alıp sınıfa çıkacaktım, gürültüden haz etmiyordum. Susmayan ses, kahkaha attı.

Gürültüden değil, yalnızlıktan haz etmiyorsun.

Masaların çoğu doluydu, insanlara göz ucuyla bakıp cam tezgaha yaklaştım. Kırklı yaşlarındaki kadından bir kahve isterken içimde ruhumu sömüren bir sıkıntı vardı. Kadın karton bardaktaki sıcak kahveyi uzattı, parayı verip arkamı döndüm.

"Nazlı!"

Durup derin bir nefes aldım. Sesin olduğu yöne dönünce köşedeki masadan Burcu'nun bana el salladığını görmüştüm. Burcu, yeni sınıfımda peşimi bırakmayan tuhaf bir kızdı. Ona mesafeli davranmama rağmen beni ısrarla gittiği yerlere davet edip duruyordu.

Etrafıma karar verememiş şekilde baktım ama bir seferliğine yumuşak davranabilirdim. Hem kahve bardağı elimi yakmaya başlamıştı. Masaya gidip oturduğumda tanımadığım iki kız daha olduğunu fark etmiştim.

"Kızlar bu arkadaş bahsettiğim Nazlı işte."diye atıldı Burcu. Kızlar ilgiyle bana bakıyorlardı. Onlara selam vermem gerekiyordu, değil mi? Lanet olsun.

"Selam."diye mırıldandım yarım ağızla."Ben Aleyna."dedi sarışın kız. Saçlarının boya olduğu barizdi. Başımla onayladım."Ben de İlayda."diyen kumral kız Aleyna'ya göre daha çocuksu kalıyordu. Tıpkı benim gibi yüzünde makyaj yoktu.

Kahveden bir yudum aldım."Biz de haftasonu Tamer'in evinde yapılacak partiden bahsediyorduk. Sen de gelsene."dedi Burcu.

Okulda arkadaş edinmek istemediğim için kendimi herkese kapatmıştım ama Burcu ısrarla etrafımda dolanıyordu. Canım sıkılmaya başlamıştı.

"Sanmıyorum."dedim."Haftasonu işlerim var. Hem Tamer kim, onu bile bilmiyorum."

İlayda hayretle kıkırdadı. "Tamer'i tanımıyor musun?"diye sordu.

Kaşlarım istemsizce çatılırken "Tanımak zorunda mıyım?"deyiverdim. İlayda'nın yüzü düşerken Burcu durumu kurtarmaya çalıştı."Tabi değilsin de... Herkes Tamer'i tanır. Bunca zamandır hiç görmedin mi cidden?"

KuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin