Anonim: Yeşim neden sürekli yanında¿
Batuhan: Bunu bana değil ona sormalısın.
Anonim: Neden şu an sana sırnaşmasına izin verdiğini de mi ona sormalıyım¿
Gizlendiğim köşeden cam kenarında oturan Batuhan'ın mesajımı okumasını, kaşlarının çatılmasını ve dışarıya bakmasını izliyordum. Az önce önünden geçtiğim kafenin cam kenarında oturan grubun Batuhan ve arkadaşları olması güzel bir tesadüftü.
Batuhan: Buradasın, değil mi?
Anonim: Şu an dikkatini çekmek için her şeyi yapabilirmiş gibi bir hali var.
Anonim: Komik görünüyor.
Yeşim, bir şeyler söyleyip gülüyor, arada Batuhan'a sırnaşıp onun dikkatini çekmeye çalışıyordu. Bu kız dedikleri kadar vardı. Fazla yapışkandı.
Batuhan: Seni bulacağım.
Anonim: Bol şans.
Camdan dışarıya baktı, yağmur yağıyordu. İnsanlar bir çatı altına sığınmak için telaşla koşuştururken ben, iki bina arasındaki dar sokakta - sokak bile denilemez- Batuhan'ı seyrediyordum. Batuhan bir süre yağmuru izledi. Ya da beni bulmaya çalıştı. Sonra gözleri benim saklandığım köşeye düştü, hızla kendimi geriye ittim.
Nefesim kesilmişti, beni farketmiş olabilir miydi? Yüzümü görmesi imkansızdı ancak bir kıpırtı görmesi bile peşime düşmesine yeterdi. Buz gibi parmaklarımı ardımdaki duvarın pürüzlü yüzeyine yasladım, derin bir nefes aldım ve yavaşça gizlendiğim yerden kafeye baktım.
Kahretsin! Batuhan yağan yağmura aldırmadan kendinden emin adımlarla buraya geliyordu. Düşünmeden kendimi ileri attım, dar sokağı koşarak geçerken yakalanma ihtimali beni dehşete sürüklemişti. Köşeyi döndüğümde nefes nefese etrafıma baktım. Burada koşmam imkansızdı çünkü beni görebilirdi. Gözüme kestirdiğim apartmana koştum, umutla kapıyı ittirdim. Açıldı.
Nefes nefese duvara yaslanmış, kapının dışında bir yerlerde beni arayan Batuhan'ın gitmesini beklerken kendime oldukça kızgındım. Böyle bir dikkatsizliği nasıl yapardım? Adım seslerine kulak kesildim. Bir adım, iki adım. Üç, dört, beş. Sonra durdu.
Kapının önündeydi.
Bir ölü gibi sessizdim. Aramızda sadece bir kapının olduğunu bilmek beni haddinden fazla germişti. Sanırım etrafına bakıyor, ne yöne gittiğimi tahmin etmeye çalışıyordu. Sonunda bu sessizliği bozan telefonunun gürültüsü oldu.
"Ne var?"dedi telefonun diğer ucundaki kişiye."Tamam, kes. Geliyorum."dedi sonra aksi bir sesle. Apartmanın soğuk duvarına başımı yasladım. Git artık. Bir küfür mırıldandı, adım sesleri giderek uzaklaştı ve kayboldu. Dakikalarca o apartmanın loş girişinde öylece durdum. Aradan geçen süreyi kestirmek güçtü; belki beş, belki on dakika.
Artık daha sakin olduğuma kanaat getirdiğimde temkinli bir şekilde apartmandan çıktım ve bilmediğim bir sokağa saptım. Tekrar arkama baktım. Kimse yoktu. İçimde gülmek isteyen bir taraf vardı, dudaklarımdan bir kıkırtı kaçtı. Adrenalinin bıraktığı izi kahkalarla kapatmak istiyordum.
Az daha yakalanıyordum. Kahkaha attım. Oyunum bozulabilirdi. Kahkalarım sokakta yankılandı. Yanımdan geçip gidenler yüzüme tuhaf tuhaf bakıyordu. Beni deli sanıyorlardı. Gözlerimden yaş gelene kadar güldüm, ne düşündükleri umrumda değildi.
Fırtınanın ardından durulan su misali kahkahalarım yavaşça dindi, sesim silindi. Dudaklarımda kirli bir tebessüm vardı, elimin tersiyle nemli gözlerimi sildim. Telefonumu çıkarttım, yazmaya başladım.
Anonim: İyi denemeydi ;)
Anında cevap geldi.
Batuhan: Bugün kurtuldun ama ikincisinde bu kadar şanslı olmayacaksın.
Sokakta yokuş aşağı salınarak caddeye inerken yüzümde bir türlü silemediğim tuhaf bir gülümseme vardı.
Anonim: Adımın yeterli olacağını söylemiştin.
Anonim: Oyunu kurallarına göre oynamıyorsun.
Batuhan: Oyun oynayan ben değilim.
Batuhan: Sensin.
Cevap yazmadım. Başımı kaldırıp yoldan geçen taksiye baktım, elimi kaldırıp durdurdum. Taksiye binip evin adresini tarif ettikten sonra yeni yağmaya başlayan yağmurun, var olan gidişatı nasıl değiştirdiğini izledim. İnsanlar koşuşturuyor, sığınacak bir çatı arıyordu. İçime çöken durgunluğa boyun eğip telefonu açtım.
Anonim: Seninle sadece konuşmak istediğimi daha kaç kez söylemem gerekiyor¿
Anonim: Bana ihtiyacın olmadığını sanıyorsun.
Anonim: Benimle konuşmanın gereksiz olduğunu sanıyorsun.
Anonim: Söylesene, etrafındakiler seni ne kadar umursuyor¿
Anonim: Hiçbiri seni benim kadar düşünemez.
Anonim: Onlar senin soyadını seviyor.
Batuhan: Sen onlardan çok mu farklısın?
Batuhan: Anonim mesajlar atan bir kızsın sadece.
Anonim : Haklısın.
Anonim: Yine de onlardan daha çok değer veriyorum sana.
Anonim: Bu yüzden kimliğimi ifşa etmeye çalışıp durma.
Anonim: Bırak yanında olayım.
Cevap bekledim. Gelmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kukla
Teen FictionNazlı için hayat oldukça basitti. Bir kimliği vardı; aynada yansıması, dağınık ailesi, düzenli odası ve arkasında da kocaman yalnızlığı. Bir de Batuhan Ezgir vardı. Batuhan hepsinden daha karmaşıktı. ❆ 31.08.17