keşkeler/moon taeil

15

@ iluvkpoppin
O kim?
Yazmıştı. Yorumun anlamsızlığına bakarken yazan kişinin hesabına girdim. Ve görebildiğim tek şey ise 0 takipçi 0 fotoğraf 24 takip edilen kişi oldu. Peki ama kimdi bu sahte hesabın sahibi?

Sahte hesaplar kol geziyordu. Cevap vermedim ve aldırmayarak partiye odaklandım. Çok geçmeden tüm ışıklar sönmüştü ve büyük bir pasta gelmişti.
Nam Hyuck ve diğerleri sürülerce resim çekilirken biri beni de kolumdan sürükleyip fotoğraf karesine sokmuştu. Hızla poz vermeye çalışmam ne kadar ile yaradı bilemiyorum.

Herkesle vedalaştıktan sonra geceyi evde sonlandırmak adına taksi durağına vardım. Durakta hiç taksi kalmamasına şaşırarak beklemeye başladım. On dakikanın ardından gelen ilk arabaya bindim. Eve varana kasar sıkılacağımı bildiğimden telefonumu açtım ve instagram'da dolanmaya başladım. Ana sayfam Şok haber! Başlıkları ile dolmuştu. Biraz daha aşağı indiğimde gördüğüm haber boğazımın düğümlenmesine sebep olmuştu.

SM ENT.
NCT'DEN TAEIL İLE RESİMLERİ YAYINLAN KIZIN SM DE STAJYER OLDUĞUNU VE İKİSİNİN SEVGİLİ OLDUKLARINI ONAYLADI.

Resimlerde kafede oturan Taeil ile saçları boya sarısı olan bir kız vardı. Kızın yüzü tam görünmese de çok güzel olduğu belliydi. Sonuna kadar açılmış gözlerimle haberi tekrar tekrar okudum. İçimde kocaman bir ağırlık vardı sanki. Kalbim çok kırılmıştı. Taksiciye kenara çekmesini söyledim ve parasını verir vermez arabadan indim.
Sahikle doğru hızlı adımlarla yürüyordum. O an ne düşünüyordum bilmiyorum. Tek bir isteğim vardı. O da zihnimi boşaltabilmek ve yüreğimdeki bu kırıklığı unutabilmek. İmkansız gibi görünen bu isteklerimi bir kenara bıraktım ve denizin ferahlatan kokusunu içime çektim. Denize adım adım yaklaşıyordum. Hava çok soğuktu ve tüm uzuvlarım işlevini yitirmiş gibiydi. Her adımımda daha da kararlı biri oluveriyordum sanki. Son bir adım kala durdum ve kalbimdeki ağırlığın gün yüzüne çıkmasıyla kararımu verdim. Zaten beni hatırlamıyordu. Bir de sevmesini beklemek saçmalıktan başka bir şey değildi. Büyümeliydim, hayal dünyasından kurtulmalıydım artık. Tüm bu düşüncelere artık son verecek adımımı atıyordum ki bileğimden arkaya doğru çekildim. Neler olduğunu anlamazca üzerine düştüğüm kişinin üstünden kalkmaya çalılıyordum ki gördüğüm kişi beni şoka uğratmıştı.
Taeil'in burada ne işi vardı?!

Taeil

SM'in çıkardığı haberin çok tepki alacağını biliyordum. Herkes başka bir şey söylüyordu ve bu beni aşırı sıkmıştı.
Haberler yalandı. O kızı neredeyse tanımıyordum bile. Para için ve medya için SM'in yapamayacağı şey yoktu. Bana bir ay sonra ayrılık haberini yayınlayacaklarına söz vermişlerdi. Zaten mecburdum. Oflayarak yürümeme devam ettim.
Daralan ruhum rahat bir nefes alabilsin diye deniz kenarında yürüyordum ki denize aşırı yakın olan birini gördüm. Atlayabilecek gibi duruyordu. Düşüncelerimde yanılmamıştım. Tam atlayacaktı ki onu tuttum ve karşımda ağlamaktan kıpkırmızı gözlü bir Aiko buldum. İkimizde şaşkınca birbirimize bakarken. Üstümden kalktı ve hiçbir şey söylemeden arkasınu döndü.
"Aiko? İyi misin? Bana anlatabilirsin."dedim. Ve o an sinirle bana dönen yüzünü gördüm.

Aiko

Bana anlatabilirsin da ne demek? Her şeyin sorumlusu oydu. Kafayı mı yemişti? Sinirle ona döndüm ve dibine yürümeye başladım. Tam önünde durduğumda artık içimde birikmiş tüm öfkeyi kusuyordum.
"Anlatabilirsin da ne demek? Her şey senin yüzündenken sana seni mi anlatacağım. Çıldırmış olmalısın. Fakat asıl nefret ettiğim ne biliyor musun? Senden hala nefret edememem. Sen beni hatırlamazken, ben seni unutamıyordum. Hiçbir şey bilmiyorsun Moon Taeil. Beni yalnız bırak."dedim ve cevap vermesine bile izin vermeden kolarak uzaklaştım ordan. Peşimden gelemezdi zaten. Ayağı kırıktı. Bunun verdiği rahatlıkla bir süre sonra yavaşladım ve sokaklarda yalpalayarak yürümeye başladım.

Eve ne zaman ve nasıl geldiğimi bile hatırlamıyordum. Tek hatırladığım eve girdikten sonra yatağa yatıp gözlerimi kapadığımdı. Düşüncelerimden arınmak isyordum fakat ruhum bunun için çok yorgundu. En son uykunun tatlı akışına kendimi bıraktım ve derin bir nefes aldım.