Aldığım sıcak duşun buharından dolayı buğulanmış aynayı elimle silip yansımama baktım. Bana ait değilmiş gibi gelen kahverengi gözlerime baktım önce. Yüzümün her bir santimini inceledim. koyu renkli saçlarıma baktım. 5 yıldır hiç uzamayan siyaha yakın koyu saçlarım da sanki benim değilmiş gibiydi. Soluduğum bu hava sanki beni zehirliyormuş gibi geliyordu. Buralara ait değildim ben. Gitmeliydim buralardan. Ama gidecek hiç bir yerim yoktu ki benim. Ama tek bir gerçek vardı artık kabullendiğim; Ben bu dünyaya, bu üzerinde bulunduğum topraklara ait değilim. Bay Murray'ın söylediklerinden sonra artık bundan emin olmuştum. Ama hatırlamadığım için sessiz kalmıştım o an için.
"Onlar, o kılıçlar ve yay gerçekten gümüş. Ama onların gümüş olduğunu sadece Gümüş İmparatorluktan olanlar görebilir. Sen oradan mı geliyorsun Maya?" demişti Bay Murray.
Bilmiyordum ki. Hiç bir şey hatırlamıyordum ki. Tek bildiğim adımdı. Kendi doğum gününü bile bilmeyen biriydim ben. Ne diyebilirdim ki?
Yatağıma yattığımda düşündüğüm tek şey yarın ki ekip antrenmanıydı. Bu işi kabul etmiştim ama nasıl. Sanki biri yönlendirmiş gibi hissediyordum kendimi. Aklım almıyordu. Böylesi tehlikeli ve yasa dışı bir olaya ben nasıl karışırdım. Uzun uzun beyaz tavana baktım. Yarın ne olacaktı? Budan sonra ne olacaktı? Nasıl bir gelecek bekliyordu beni. Peki bu içimdeki his ne olacak? Sanki birini çok özlüyormuşum gibi geliyordu. Kimdi bilmiyorum. Kimi özlüyorum bilmiyorum. Arada hatırladığım sadece bir çift mavi göz oluyordu. Koyu mavi hareli, merceğine doğru açılan, aralarda yeşil bulanan bir çift mavi göz. Kimdi sahibi? Ve neden o gözleri hatırladığımda içimdeki o özlem kat kat artıyor? Bir an bütün düşüncelerimi susturup evin sessizliğini dinledim. Küçük, tek odalı dairemin sessizliğini dinledim uzun uzun.
"Gümüş diyara gitmek için elinden gelen her şeyi yapacaksın Maya. Kaderin orada. " Duyduğum ses ile irkilip çevreme baktım. Hiç bir şey, hiç bir kimse yoktu.
"Sende kimsin?" diye seslendim boşluğa. Boş evime.
"Ben Bilgelik Tanrıçası Athena. Zamanı gelince yüz yüze görüşeceğiz Maya. O zaman gelene kadar sana yol göstermeme izin ver. Seni geçmişine kavuşturacağım." dedi nazik ve bir bayandan geldiği belli olan ince ses.
"Kim olduğumu biliyor musunuz?" dedim yine boşluğa.
"Evet Maya biliyorum. Sen bu dünyada vakit harcayamayacak kadar önemli bir amaca hizmet ediyorsun." dedi nazik ses.
"Ne amacı?"
"Bu amaç için Murray seni buldu. Ama küçük bir sorun var Maya. Güvenliğin için ismini değiştirmeliyiz. Bugün gördüğün ve aslında sana ait olan o kılıçlar ve oklar gerçek kimliğini bir nebzede olsun belli etti. Sen bile hazır olana kadar kim olduğunu bilmemelisin. Kardeşim Artemis sana isimlerinden birini bahşetti. Diana. Bu andan itibaren seni bu dünyada tanıyan herkes Diana diye hatırlayacak." dedi nazik ses.
"Neden ismimi değiştiriyorum. Ve neden Gümüş diyara gitmeliyim. Bir dakika. Bu Gümüş diyar Bay Murray'ın söz ettiği Gümüş diyar mı?"
"Evet. Bay Murray'ın söz ettiği Gümüş diyar. Elinden gelen her şeyi yap. Haftaya kadar seçilecek askerlerin arasında olmalısın. Gümüş diyar hakkında her şeyi iyi dinle. Gümüş diyara gidip asıl yeteneklerine, bizlerin bile yeni farkına vardığımız asıl yeteneklerine kavuşunca hafızan tamamen yerine gelecek. Kendini geliştirmelisin Maya. Önünde çok zorlu bir savaş olacak. Ve çoğunluğunda yalnız olacaksın. Dövüşlerde çok iyisin ama daha da iyi olmalısın. Bu dünya da kazandığın becerileri de yok sayma. Onları da geliştir. Hepsi sana lazım olacak Maya. Ben her zaman seni izleyeceğim ve yardıma ihtiyacın olduğu her an hazır olacağım. Çok hızlı hareket etmeliyiz. Biliyorum bu söylediklerim sana ani geldi ama artık başka çözümümüz kalmadı. Gümüş diyarın sana ihtiyacı var. Ve dediklerimi sakın unutma. Senin adın hafızan yerine gelinceye kadar Diana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Kraliçe (ASKIDA)
Fantasy"Tanrılar hükmü verecek ve hakkı olan, seçilmiş olan kraliçeliğe gelecek. O zaman Gümüş diyara, karanlığa batmış olan bu diyara aydınlık gelecek. Gümüş İmparatorluğunu yıkan hükümdarlar cezalandırılacak, imparatorluk yeniden bir araya gelecek ve 12...