13. Bölüm Gümüş Kale ve Kara Büyü

3.5K 222 15
                                    




"Anne!" dedim. Kara büyücünün büyü fırlattığı anneme doğru koşarak. Havadan aldığım yardım ile belki de kısa zamanda anneme ulaşmıştım ama... Ona sarılıp yere düşürene kadar yıllar geçmiş gibi gelmişti.

Kara büyücünün fırlattığı kara büyü mızrak şeklini almıştı anneme doğru gelirken. O kara büyü bizi, bacağımı sıyırarak teğet geçmişti. Anneme dokunmamıştı bile. Bizi geçen büyüyü Mia havada büyü ile tutup Kara büyücünün olduğu tarafa fırlattı. Kara büyücü kendi büyüsünden kaçarken halk da isyana başlamıştı. Morist askerlerinin çoğunu kısa sürede etkisiz hale getirmişti.

Platformda üzerine kapandığım anneme baktım. O da özlemle bana bakıyordu. Elleri yüzümde gezinirken huzurla gözlerimi kapadım. İşte o an. O an dünya ile iletişimim kopmuş gibiydi. Hiç bir şey umurumda değilmiş gibiydi. O an, annemin elleri yüzümü okşarken her gece okuduğu ninniyi, anlattığı hikayeleri, bizzat verdiği dersleri, bana sevgi ile dokunduğu her anı, bana her 'Maya' deyişini tek tek hatırladım. Birlikte güldüğümüz, ağladığımız her anı. Eğlendiğimizi, geceleri birlikte gizli gizli yaptığımız yemekleri, kimse fark etmesin diye o yemeklerin hepsini yeyip bulaşıklarını yıkadığımızı, sırf aksiyon olsun diye atlarımıza atlayıp sahile kaçtığımız günleri, Adam ile uçurumdan denize atladığım gün bana kızdığını, ardından bana sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladığını... Hepsini, annemle ilgili bütün anılarımı tek tek hatırladım o kısacık an içinde.

"Kraliçem, Prensesim." diyen Adam ile girdiğim transtan çıkıp bize doğru eğilmiş Adam'a baktım. Etrafımızda olan karmaşaya ve etten duvar olmuş askerlere bakıp hemen ayağa kalktım. Anneminde kalkmasına yardım edip ona sıkı sıkı sarıldım.

"Neredeydin Maya?" dedi gözü yaşlı annem.

"Anlatacağım anne. Ama şimdi değil." dedim.

"Büyü. Üzerindeki büyü bozuluyor Maya. Vücudundan sızan büyüyü Kara Büyücüye doğru gönder. Kaçmanız için size gereken fırsatı verecek. Halkı merak etme. Olimpos'a dua etmiyorlardı zaten. Doğa onları koruyacak." diye zihnime fısıldadı Gaia annem bir şeyler söylerken. Annemin söylediklerini anlamazken başımı salladım.

"Adam. Annemi al biraz uzaklaş." dedim. Annem olumsuz anlamda başını sallarken Adam itiraz etmişti.

"Seni bırakmam Maya." dedi Adam.

"Büyü bozuluyor Adam. Ondan tamamen kurtulmam lazım." dedim. Annem anlamaz bir şekilde bakarken Adam çaresiz annemi kolundan tutup benden uzaklaştırmaya başladı. Etten duvar örmüş olan bizimle gelen askerler uzaklaşırken Kara büyücüye döndüm. Mia'nın attığı büyüden kaçmış kendini toparlamış ve bizi izliyordu. Gözleri bacağımdaydı.

"Bana tanrılarla gönderdiğin kara büyü burada. Kara büyücü." dedim. Gerçekten de vücudumdan sızmaya başlayan kara büyüyü havanın ve kullandığım büyünün gücü ile top haline getirdim. İçimde kara büyünün izi dahi kalmayana kadar büyüttüm topu. Canım acımıştı. Zorlanmıştım. Canım çok acımıştı ama işte şimdi benim efsanem başlıyordu. Gaia'nın bahsettiği efsanem bu kara büyünün vücudumu terk etmesiyle başlıyordu. Tarif edemediğim bir heyecan vardı içimde. Kara büyücü ise hem şaşkınlık hem de hayranlık ile bana bakıyordu.

"Yanlış taraftasın Prenses Maya. Sen çok güçlüsün. Ve benimle olmalısın." dedi. Yamuk bir şekilde gülümseyip ona maskenin ardındaki gözlerine baktım.

"Kızına söyle. Ares'e bir yemin ettim. Kızının kalbini kendi ellerim ile Ares'e vereceğim." dedim. Top halindeki büyüyü Kara Büyücüye doğru fırlatırken bunu beklememiş gibiydi. Bende kara büyünün bu kadar sert patlayacağını beklememiştim. Kara büyünün patlama basıncı ile ayaklarım yerden kesilmişti. Geriye doğru uçarken tek düşündüğüm on kişilik küçük gurubum ve annemle buradan uzaklaşmaktı.

Gümüş Kraliçe (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin