Uykum kendiliğinden açılırken gözlerim kapalı bekledim. Boynumda hissettiğim sıcak nefes ile huylanıp kafamı salladım. Arasında bulunduğum kollara daha çok sığınırken Adam'ın erkeksi, küçük ve sessiz kahkahası kulağıma doldu. O küçük kahkaha içimi huzurla doldurmuştu. Sırt üstü dönüp kollarımı açarak genleştim. Sağ kolum Adam'ın kafasını sıkıştırırken, Adam ağzını kocaman açmış onu sıkıştıran kolumu ısırmaya çalışıyordu. Yüzünün şekline bakıp kahkaha atarken ne olduğunu anlamadan kendimi Adam'ın altında bulmuştum. Şaşkınca Adam'a bakarken laciverde yakın gözlerindeki aşk içimi kavurmuştu.
Kara büyü gittiğinden beri değiştiğimi hissediyordum. Çoğunluğunda Lanetli'nin yanındaydım ama her neyse. Dün akşam ki yemekte de bunu çokca dile getirmişlerdi. Diyara dönüşümde aksi ve sert bir asker iken şimdi Prenses Maya olmuştum. İçimde dolup taşan neşenin ve enerjinin ise bitmeye hiç niyeti yok gibiydi. Benimle birlikte Adam da da bir takım değişiklikler olmuştu. Daha çok gülümserken görüyorum artık onu. Tıpkı şimdi ki gibi. Gülümsemesi her seferinde nefesimi kesiyordu. Aşk mı yoksa mührün etkisi mi diye sorgulamam anında nefesimle birlikte kesiliyordu.
"Günaydın sevgilim." diye fısıldadı Adam. Burnumun üzerine küçük bir öpücük kondurup ona hayranlıkla bakan gözlerime baktı uzun uzun.
"Günaydın." demeyi başarabildiğimde küçük bir kahkaha atmıştı yine.
"Bir saattir buradayım ve bir saattir sizi uyandırmaya çalışıyorum prensesim." deyip üzerimden kalktı Adam. Üzerindeki her zaman giydiği asker kıyafetini o an fark edebilmiştim. Yattığım yerden doğrulup dizlerimin üzerinde Adam'a yöneldim. Ayağa kalkmış odama yeni gelen boy aynasında kıyafetini düzeltiyordu.
"O kıyafetleri neden giyindin?" dedim.
"Bugün talim var. Ne zamandır aksatıyorum. Askerlerin başında olmam lazım." dedi. Bana doğru dönüp bir kaç adım atarken. Yanıma gelip saçlarımın arasına küçük bir öpücük bıraktı.
"Generaller her gün başında zaten." dedim yataktan çıkıp elbise dolabı olarak ayrılmış odamın içindeki küçük odaya geçerken.
"Generalden çok onları yöneten, eğiten bir prense ihtiyaçları var. Zaten asker sayımız artmaya başladı." diye seslendi Adam.
"Diyar dışından gelenler mi buradaki halk mı?" diye sordum üzerimdeki iki parçadan oluşan geceliği çıkarıp asker kıyafetlerimi giyinirken.
"Buradaki. Diyar dışından askerler haftaya gelecek." dedi Adam ben o küçük odadan çıkarken. Küçük çalışma masamın başına geçmiş, dün Büyücü'nün bıraktığı kitapları inceliyordu.
"Bu soy kitaplarından değil mi?" dedi Adam.
"Evet. Smarágdi ve Asími soylarının kitabı." dedim. Diyar da belli aileler vardı. Ve her ailenin soy ağacını, soyunun özelliklerini ve ebeveyn bilgileri o kitapta yer alırdı. Yıllar geçip, aileler evlilik yoluyla birleşince de kitaplar ortaklaşırdı.
"Bu aileleri ilk defa duyuyorum. Böyle soy isimler yok diyarda." dedi Adam. Elindeki eski kitabı yerine bırakıp kraliyet ailesi dışında herkese yasak olan soy kitabını eline aldı.
"Silvers?" dedi kitabı bana gösterirken.
"Soyunu mu araştırmaya karar verdin Maya?" dedi gülerek.
"Bir tek kendi soyumu değil." dedim bende eli diğer kitaba kayarken.
"Emerald?" dedi şaşkınlıkla.
"Soyadınızı öğrenebilmeniz ne hoş prensim." dedim gülümseyerek. Diyar da soy isimleri çok kullanılmazdı. Okullarda ve sarayda kullanılırdı. Eğer bir ünvanınız var ise soyadınızı kullanmanız gerekmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gümüş Kraliçe (ASKIDA)
Fantasy"Tanrılar hükmü verecek ve hakkı olan, seçilmiş olan kraliçeliğe gelecek. O zaman Gümüş diyara, karanlığa batmış olan bu diyara aydınlık gelecek. Gümüş İmparatorluğunu yıkan hükümdarlar cezalandırılacak, imparatorluk yeniden bir araya gelecek ve 12...