9| bay park

2.5K 380 103
                                    

Benim mezun olduğum üniversitenin ödül töreni vardı. Yıllık olarak, yapılırdı, genelde bölümlere katkısı olan hayır severlere ve araştırmalarında çok yol kat etmiş profesörlere ödüller verilirdi.

Genelde her yıl davetiye alırdım ama bu yıl almadım.

Zaten Yoongi hyung bana Kim Jae'nin katılacağını söylediği ilk anda oraya gideceğimi kendimce kesinleştirmiştim, oraya gitmek zorundaydım. Ona nasıl ve ne konuda ödül vereceklerdi, merak ediyordum ve onunla konuşma fırsatı yaratmak istiyordum kendimce. Ona hesap sormak, tokayı neden aradığını sormak istiyordum.

Genelde balo salonu olarak kullanılan bir yerde yapılıyordu, mezuniyet törenleri de hep burada olurdu ve ben de burada almıştım diplomamı. Ve nasıl girileceğini de çok iyi biliyordum.

Mutfağın arka kapısının önünde, içki kolilerini bırakan kamyonun önünde durdum ve adamlardan birinin koluna dokunup hafifçe eğildim.

"Çok özür dilerim!" dedim. "Geç kaldım ama beni affedin!"

"Servis ekibindensen hemen gidip üzerini değiştir!" Adam elindeki koliyi bir an önce bırakmak için beni başından savdı ve ben, çalışanların üzerini değiştirdiği depoya girdim. Bugün için bir kozmetik alışverişi yapmıştım kendimce, yüzümdeki yara izlerini güzelce kapatmıştım.

Artık patlıcan moru değil de eflatun rengindeydi.

Eh.

Beyaz gömlek tam olmuştu, pantolonun paçaları birazcık uzundu ama sorun değildi, içeriye doğru katladım ve papyon ile önlüğü taktım.

İçeriye giriş biletim önlükten geçiyordu.

İçeride tanıdığım insanların olacağını biliyordum, o yüzden fazla oyalanmamam gerekiyordu bu şekilde. Bana uzatılan yuvarlak metal tepsiyi aldıktan sonra salonun kapısına yöneldim. Tepsiye dizilmiş şampanya bardakları güzel görünüyordu ama kimseye servis yapmak gibi bir niyetim yoktu, içeri girer girmez mutfağa yönelen garsonlardan birinin eline tepsiyi tutuşturup önlükle papyonu çöpe attım.

Bu şekilde sanki ceketimi bir kenara bırakmışım da etrafı izliyormuşum gibi görünecekti. Gömleğin üstten iki düğmesini açıp garsonlardan birinin elinde taşıdığı tepsiye uzandım. "Teşekkür ederim," dedim şampanya kadehini alırken.

Şimdi burada takılmam bir sorun yaratmayacaktı.

Sahneye doğru ilerlerken etraftaki insanlara göz gezdiriyordum. Özellikle çağrılan birçok basın mensubu vardı, kameralar sahneye yönelmişti.

Ön taraftaki masalardan birine ilerleyip orada durdum, tek başıma dikiliyordum öylece. Şimdi biyogenetikle ilgili bir şeyler söylüyorlardı.

Şu kök hücre mevzusu onlarca yıldır vardı.

İlgimi çekmeyen konularla vakit kaybetmek yerine sessizce düşünmeye başladım, o adamı bulunca ne konuşacaktım ki? Neden toka? Hayır, bunu cevaplamazdı bile.

Hem korumalarını atlatıp ona yaklaşamazdım bile!

"Bay Park!" İnce bir kadın sesi duyduğumda başımı çevirdim, öğrencilik yıllarımdan bir tanıdığımdı. "Sizi burada görmek büyük sürpriz."

Her yıl davet edildiğim doğruydu ama çoğuna katılmazdım. Benim hayatım bundan daha önemliydi. Evdeki dizilerim falan.

"Ah, evet. Önemli bir iki şey olduğunu duydum," dedim sahteden gülümserken. "Gelmek fena olmaz diye düşündüm."

"İyi yapmışsınız," dedi gülümseyerek. "Bence, bu yıl bulunanlar önemli. Yüz yıllar öncesine ait bir aşk hikayesi," deyip hülyalı hülyalı bana baktı.

Luna | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin