12| rüyalarımı gerçekleştir

2.6K 381 95
                                    

Sori but geçiş bölümü :(

Her şey güzeldi.

Alışveriş konusunda mesela, banka hesabımı kullanarak, ev dağıtıldığında kaybettiğim  eşyalarımı aldım kendimce. Taehyung'un evindeki yedek fırçalar yerine her zaman kullandığım diş fırçasını aldım, kendime şampuan ve benzeri şeyleri, kişisel bakım eşyalarını aldım. O sırada Taehyung'u yiyeceklere yollamıştım. Kendime yeni bir şeyler alırken iyi hissetmiştim, uzun süredir zihnimi kurcalayan her şeyi bir kenara bırakmıştım ve tekrar normal birisi olmuştum.

Birkaç torbayla birlikte kasadan ayrılıp, sepetle birlikle mağazanın içinde dolandığını bildiğim Taehhyung'u aramaya başladım. Tam aramaya kalkışacağım sırada, onu abur cuburların içinde buldum, alışveriş sepeti tıka basa doluydu. "Ne yapıyorsun?" dedim elimdeki torbaları sepetin bir kenarlarına yerleştirirken.

"Senin ne sevdiğini bilmiyorum," dedi, dudaklarını bükmüştü. "Ben de hepsinden aldım."

Güldüm ve aldığı şeylere göz gezdirdim. "O zaman, 'Park Jimin'i Tanıyalım 101' dersine başlayalım?"

Kaşlarını kaldırdı ama hemen sonra başını salladı.

"Öncelikle..." Çikolata yığınına baktım. "Karamel ve beyaz çikolata sevmiyorum."

"Hadi ya, ben çok severim."

"Tamam, çikolatalarda uymadık..." Hazır yemeklere göz gezdirdim. "Kırmızı et sevmem, tavuğu tercih ederim."

"Hepsini yerim?"

Güldüm.

"Pekala... Kabak? Hayır, lahana da hayır, sen gerçekten buradaki her şeyi yiyebiliyor musun?" O kadar çok şey vardı ki, sevmediğim şeyleri sıralasam bütün gün boyunca konuşurduk.

"Fasulye dışında, hemen hemen her yemeği yiyebilirim. Bir de deniz ürünleri sevmem."

Elimi tam olarak karnına yerleştirip güldüm. "Burada başka bir Taehyung yaşıyor," diye alay ettim onunla. Elini elimin üzerine yerleştirdi.

"Hey, orada kimse var mı?" Karnına doğru seslendiğinde güldüm, benim oyunumu devam ettirmiş olması komikti.

"Sen bunları boş ver," dedi sonra. "Kendi alışverişini bitirdin mi? Birlikte yaparız diye düşünmüştüm." Kenardaki torbalara göz gezidrdikten sonra bana baktı. Omuz silktim sadece.

"Eh, seçici olduğumdan az şey alabildim."

Evin ihtiyaçlarını halletmek kolaydı, sadece Taehyung değil, ben de ödemiştim birçok şey ve bu iyi hissettiriyordu, kendimce mutlu olmuştum işte. Sayısız torbayı onun arabasının bagajına yerleştirdikten sonra eve gideceğimizi düşünmüştüm ama yol üzerinde başka bir yerde durunca, gözlerimi Taehyung'a çevirdim.

"Taehyung, tam olarak ne tür bir işle meşgulsün?"

El frenini çekti, emniyet kemerini çıkardıktan sonra benimkinin düğmesine de bastı. "Baba parası yiyorum? Bilmem, elimdekileri kullanıyorum işte, bana verilen platinum kartları kullanmamak onlara terbiyesizlik olurdu."

Arabadan indiğinde onu takip ettim, daha çok ona yetişmeye çalışıyor gibi bir şeydim. "İyi de, hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Böyle harcamak--"

O sırada mağazanın önüne gelmiştik, kapıyı benim için açtığında sustum, beni dikkate almıyor gibiydi ve bu, kırıcıydı. Aptalcaydı, aynısı otuz usd olabilecek bir gömleği neden üç yüze almalıydım ki? Ya da üç bin mi demeliydim?

Gucci? Komik. Hiçbir zaman bunun gibi har vurup harman savuracak kadar param olmadı ama düşündüm de, olsaydı da böyle olmazdı. Kendim kazanmadığım sürece böyle yaşamak istemezdim.

Luna | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin