Polis Şakaya Gelmez

İlk İzlenim (1)

Bismillahirrahmanirrahim

Sevgili Polis Şakaya Gelmez'i bıkmadan usanmadan tekrar tekrar hatim edenler, selam ben geldim :D  Bölümleri tek tek düzenleyerek tekrar yayınlayacağım. Merak ettiğiniz sorularınızı sosyal medya hesaplarından sorabilirsiniz, Wattpad'in bildirimlerinde sorun olduğum için genelde burada ki mesajlarınızı göremiyorum. Görsem, giremiyorum. Girsem cevaplayamıyorum. 

Ve size karalar bağladığım bir sorundan bahsedeceğim. Satırarası yorumlar kayboldu :(( Lütfen yorumlaya yorumlaya :(( dfdggfh

Birde sol alt köşedeki yıldızın için dolu değilse, yıldıza on parmağınızdan herhangi biriyle dokunarak doldurabilir misiniz? 

Desteklerinizi bekliyorum, keyifle okumanız dileğiyle ❤

-1-

"Yeni kurbanımız Engin Eraslan. En yakın arkadaşı Burak Erdinç, bize şaka yapmamız için başvurdu. Bu arada," dedim ve işaret parmağımı havada daire şeklinde dolandırarak keyifle gülümsedim. "Hem yapacağımız şaka için ödeme yaptı hem de eğer arkadaşını kandırmayı başarabilirsek iki katı daha ödeme yapacağını söyledi."

Mustafa ıslık öttürerek, "O iş bizde," dedi. Ayağını masanın üzerine yerleştirerek gayet rahat bir şekilde oturdu ve parmaklarını kıvırcık saçlarının içerisinden geçirdi.

İki katı ödemeyi duyunca o da benim gibi keyiflenmiş duruyordu.

"Fakat şöyle bir sorun var," dedim Mustafa'ya doğru. "Adam başkomiser! Gözlerinin güveyi aratmayacak kadar keskin, tilki kadar kurnaz olduğu söyleniyormuş."

Mustafa etkilenmemiş gibi elini sallayarak "Vız gelir, tırıs gider," derken Arda "Aman tanrım!" diye endişeyle ayağa kalktı. Onun ani kalkmasıyla birlikte oturduğu sandalye sarsılarak yere düştü fakat Arda konuya vakıf olmasının heyecanından dolayı düşen sandalyeyi göz ardı etti.

"Ben bu adamı biliyorum. Engin Eraslan'dı değil mi? Tek başına organ mafyasını çökertmişti. Hatta ödül falan almıştı. Babası ya milletvekiliydi ya da bakan. Öyle bir şey olması lazım."

"Benim hakkımda bu kadar şey bilmiyorsundur," dedi Mustafa endişesine karşılık alayla gülerek.

Arda'nın adam hakkında bu kadar bilgiyi nasıl öğrendiğine dair içimde bir merak uyansa da umursamadan, onu başımı sallayarak onayladım.

"Doğru söylüyor, babası savunma bakanıymış. Ekrem Eraslan."

"Abi bu adamın şakayı kaldıracak bir ruha sahip olduğunu düşünmüyorum," dedi endişesini büyüterek. "Gram inancım yok ya."

Omuz silktim bize ne bundan der gibi.

"Her şey yasalara uygun olacağı için, şakadan anlayacak ruha sahip olmasa da bir sorun çıkmaz."

Konuşmanın başından beri sessiz kalan Egemen, hoşnutsuz bir şekilde homurdandı. "Bu adam başımıza iş açacakmış gibi hissediyorum."

Neden bugün herkes yan çizmeye çalışıyordu anlamıyordum. Ben işi aldığımızdan ve Burak'ın başarılı olacağımız takdirde vereceği iki kat fazla ödemeyi duyduktan sonra bir an önce şakayı yapmak ve paraları almak için sabırsızlanıyordum.

"Adam asabinin teki lan!" dedi Arda, sanki kırk yıllık ahbabıymış gibi.

Ona göre belinde silahı olan herkes asabiydi.