Ne kadar süre dondurucu soğukta kaldım ya da karın üzerinde titredim sayamadım bile.
Ama ışıkların altında bana doğru gelen kızı fark etmeye başladığımda dahi mırıldanmaya devam ediyordum."lütfen... Lütfen..." derken lucy yanıma gelip başıma eğildi.
Saçlarımı okşayıp hiç düşünmeden karın üzerine oturdu. Bedenimi yukarıya doğru çekip başımı göğsüne yasladı.
Omzularıma sarılırken saçlarımı okşamaya devam etti.
"Lütfen.." derken başımı başına yaslarken konuştu.
"Şst, ben buradayım... Seni yalnız bırakmayacağım." dedi.
Mırıldanmayı kesip gözlerine baktım. Ağlıyordu.
"Üzgünüm." dedim biraz daha kendime gelmişken.
"Önemli değil." dedi. Kolunun tersiyle gözlerini silerken.
Ayağa kalkarken kolumdan tutup beni de kaldırdı.
"Hadi gel." dedi elimden çekiştirirken. Umursamadan peşinden gitmeye devam ettim.
İlk kez Lucy nin evine gidecektim... Daha önceden adresini bile bilmiyordum...
Büyük bir binaya gelince lucy durup anahtarını çıkarttı. Dış kapıyı bir anahtarla açarken kapıyı itip içeriye girdi. Arkasından girerken binanın etrafına baktım.
Lucynin zengin olduğunu biliyordum... Burası harikaydı ya! Binanın kendisine hayran kalmışken evin içerisinin daha iyi olacağına emindim.
Bir kapının önüne gelip lucy nin kapıyı açmasını bekledim.
Eve girince şaşkınlığım iyice arttı.
Burası lüks otel odalarına benziyordu. Hani şu deniz manzaralı olanlar. Tabi Lucy nin pencere manzarası; şehrin ışıkalrını gösteriyordu. Ama yine de mükemmeldi.
Lucy elini uzatıp çenemi yukarı ittirene kadar ağzımın açık olduğunu fark etmemiştim bile.
"Salyan da akmış." dedi çenemi işaret ederken. Peçete uzattı. Alıp ağzımın kenarını sildim.
"Bu kadar zengin olduğunu bilmiyordum." dedim hayretle. Omuz silkti.
"Burası benim kaldığım yer değil... Babamın evi." dedi. Bekle... Şimdi ben ölünün evinde miydim? Hemde yeni ölmüştü yahu!
Hayaleti kesin şuan evdeydi... Lucy omzuma aniden dokununca yerimde şıçrayıp kız gibi çığlık attım. Tüylerim diken diken olmuştu...
Lucy kıkırdayıp bana bakmaya devam etti.
"İyi misin sen ya?" diye sordu. Kafamdaki düşünceleri bir kenara atıp başımı olumlu anlamda salladım.
Gidip koltuğa otururken Lucy mutfağa gitti. Bir kaç dakika sonra elinde fincanlarla gelip yanıma oturdu.
Elime fincanı tutuşturuken gülümsedi.
"Senin gibi kahveci değilim bu yüzden nescafe ile yetineceksin." dedi. Başımla onaylayıp kahveyi içtim.
"Ee anlatacak mısın?" dedi.
Aslında anlatmak istemiyordum ama lucy ye de bir açıklama borçluydum.
En sonunda her şeyi başından anlatmaya karar verip konuştum.
"Hani ben işe giderken... Sana ip gördüğümü söylemiştim ya." dedim. Lucy onaylar bir şekilde başını salladığında konuşmaya devam ettim.
"Sanırım seninle birlikte olduğum için ipleri görebiliyorum. İşe gittiğimde neredeyse delireceğimi sandım." diye açıkladım.
Sadece basit bir ip görmenin bu kadar kafa karıştırıcı olacağını düşünmemiştim bile...
Elini çenesine atıp düşünür gibi yaptı.
"Nasıl oluyorda ipleri görebiliyorsun?" diye sordu.
"Sanırım seninle birlikte olduğum için görebiliyordum." dedim.
"Görebiliyordum dedin!" dedi şaşkınlıkla.
"Sen merdivenlerden düştükten sonra zerefte, sende ve teyze de göremedim." dedim. Lucy nin eline bakıp görüp göremediğime baktım.
Ama göremiyordum...
"O adamı tanıyor musun?" diye sordu. İç çekip başımı olumlu anlamda salladım.
"O adamdan uzak dursan iyi olur Natsu. Onda garip bir şey var..." dedi yüzünü ekşiterek.
"Hele de ipi..." derken durdu.
İpi ne alakaydı ki şimdi. Lucy gözlerime bakmaktan çekinip başka yere baktı.
"Bir şeyler saklıyorsun." dedim sitemle.
Omuz silkti.
"Bunu öğrenmene gerek yok. Ya da daha doğrusu kendi başına öğrenmen en iyisi." dedi kahvesini içerken.
Harika bir tane daha sır kazanmıştım! Ne harika!
"Peki nereden tanıyorsun onu?" diye sordu. Koltuğa yaslanıp iç çektim.
"O benim abim." dedim. Lucy nin ani tepkisine mi yoksa beyaz koltuğa düşen kahveye mi daha çok şaşırsam bilemedim.
Fincan koltuğa devrilirken lucy tepkisiz bir şekilde beni izliyordu.
"Hayır olamaz..." dedi. Hala ne olduğunu anlamazken öylece durmaya devam ettim.
Merak edin sölemicem ne oldugunu sbsjsjjs bu arada bu bölumler themcgarden zoruyla yazdiriliyo bir de smut yazcak misim... Sbsjsks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat ipliği
FanfictionHer insanın ruh eşiyle yüzük parmağına bağlı siyah bir ip bulunur. Bu ip görünmezdir.Lucy siyah ip görme yeteneğine sahiptir. Bu ip kader ipidir. Peki ya kendine bağlı ipi asla göremezse?