Hayat ipliği

Sözlerin gücü(9.bolum)

Lucy'nin yerde uyuyan bedenine baktım. Başına kadar pikeyi çekmişti ve sarı saçlarının tepesi görünüyordu.
Uyuyalı pek olmamıştı ama direk uykuya dalmıştı.

Elimde olmadan az önce olanları düşündüm.

Lucy ne dediğimi sormuştu ama cevap vermemiştim. Biraz sustuktan sonra hemen uykuyu bahane edip konuyu kapatmıştım.

Saçma bir söz söyleyip kızı korkutmuş veya sinirlendirmiş olmalıydım...

Harika Natsu! Aferim Natsu! Yıllar sonra bir arkadaş edin, kıza ilk önce deli de, sonra da öleceksin de! Harika. Cidden mükemmel amına koyayım..

Telefonu elime alıp mesajlara baktım. Erza durup durup mesaj atmıştı.

Kız nasıl Natsu?

Lucy ye bir şey olursa öldün!

Kızı korkutup kaçırdın mı yoksa?

Yoksa iç çamaşırı ipini daha yakından mı gösterdin? 😏

Erza!!! Lanet olsun... Yine saçma fikirler üretmeye başlamıştı bile. (Erza da hafif Miralık oldu djsj)

Oysaki iç çamaşırım kırmızı değildi siyahtı...

Whatsaaptan bir mesaj gelince irkilip mesaja baktım.

"İç çamaşırının rengini öğrenmeme gerek yoktu... Bu arada sesli düşündüğünü biliyor muydun?"

Lucy den gelen bu mesajla kızarıp Lucy ye baktım. Bana arkası dönüktü ama ön tarafından yüzüne vuran telefonun ışığı belli oluyordu.

Lanet okuyup yorganın içine girdim. Hadi ama sesli mi düşünüyordum? Hem ne kadarını duymuştu ki? Sadece iç çamaşırı kısmı mı? Ah Lanet!

Bir iki debelendikten sonra sonunda uyumuştum.

Rüyam her zamankinden daha korkunçtu.

Bir gölün içindeydim. Su buz gibiydi ve üşüyordum. Sudan çıkmak istiyorum ama bir kıyı göremiyordum.

Karanlıktı ve yalnızdım. Korkudan ağlamaya başlıyordum.

"Neden yalnızım! Biri yardım etsin..." diye mırıldanıyordum.

Birden ayağımdan birinin tutup beni suyun içerisine çekmesiyle aniden kalktım.

Kafamı bir şeye çarpmamla gözlerimi yumup elimi başıma götürdüm.

"Of ya acıdı..." dedi lucy. Gözlerimi açınca Lucy nin de kafasını tuttuğunu gördüm.

Sanırım kalkarken ona çarpmıştım.

"Baş ucumda ne arıyordun ki?" diye sordum Lucy yi suçlarcasına.

"Kabus görüyordun aptal. Seni uyandırmaya çalışıyordum." dedi kaşlarını çatarken.

Başımla onaylayıp kalktım. Telefonum çalmaya başlayınca yatağın içinde arayıp buldum.

Erza arıyordu... Lanet olsun, işe geç kalmıştım.

"Hemen geliyorum Erza!" dedim aceleyle.

"Acele et gerizekalı. Bugün işim var dışarı çıkmam lazım seni bekliyorum!" dedi bağırarak. İç çekip telefonu kapattım..

Lucy'ye döndüm.

"Benim işe gitmem lazım. Dolaplarda kahvaltılık var." dedim dolabıma yönelirken.

"Kahvaltı etmem ama saol." dedi. Başımla onaylayıp dolaptan gömleğimi çıkardım.

Üstümde ki t shirthü çıkarınca Lucy den bir 'Hi!' sesi çıktı.

Anlamamış şekilde ona baktım. Hızla yanıma gelip kolumu çevirdi.

Doğru ya! Uyurken bileklik takmıyordum ve iğne izleri hep belliydi...

"Uyuşturucumu kullanıyorsun?" diye sordu şaşkın bir şekilde. Hızla elimi kendime çektim.

"Bu seni hiç ilgilendirmez." dedim sertçe.

Gömleğimi üstüme geçirdim. Düğmeleri kapatırken eksik olan düğmeyi fark edip lanet okudum. Bu şekilde gidemezdim ki...

"Dikiş seti nerede?" diye sordu aniden Lucy. Affallasamda arkamda ki dolaptan kutuyi çıkartıp lucy ye uzattım.

Üstünde ki bluzdan ikinci düğmesini koparttı. Kopardığı düğmeyi üstümdeki gömleğe dikerken şaşkınca ona bakıyordum.

"Özür dilerim... seni kınamak için söylememiştim." dedi. Gözlerini gömlekten ayırmıyordu.

"Önemli değil sadece ben fazla tepki verdim." diye açıkladım.

Vay be bu bir ilkti! Natsu Dragneel hayatında ilk kez birinden özür diliyordu.

"Neden kendi düğmeni diktin?" diye sordum aniden. Gülümseyip gözlerime baktı.

"Senin düğmen bende unuttun mu? Senin düğmeni de kendi bluzuma dikeceğim." dedi.

Yanaklarım hafifce kızarırken gözlerimi başka yere çevirdim.

Lucy dikmeyi bitirince ayağa kalktı.

Üstümü giyinip kapıya doğru gittim. Çeketimi giyerken boynuma sıralan aktıyla irkildim.

Lucy yanıma gelmişti ve boynuma kendi atkısını sarıyordu.

"Doğal ısıtıcın yok malum." dedi sırıtarak.

"Haha geç dalganı lucy." dedim alayla.

Aniden durup bana baktı.

"Dün dediğin şey hakkında..." dedi ve durdu. Aha şimdi yanmıştım. Öl dedim kıza be!

"Şey özür dile-" diyecekken konuşmasıyla sözüm ağzımda kaldı.

"Bana luce demeye devam et. İlk kez bir lakabım oldu." dedi gülümseyerek. Doğru ya ben dün Luce demiştim ve lucy ona mı takılmıştı...

Gülümsemesine karşılık verdim.

"Peki, sen nasıl istersen Luce." dedim.

İlk kez bir kitabımda nalu yu bu kadar kawaii yaptığımı düsünuyorum yazarken feels geciriyorum dbdhdjjd