Lanetli

588 65 43
                                        

Lucy nin anlatımından;

Büyük hayal kırıklığı... Yaşadığım şey bundan ibaret.

Her gün saçma insanların saçma insanlarla gönül eğlendirmesini izliyorum.

Evet, benim tuhaf bir yeteneğim var; İnsanların kaderindeki kişiyle yüzük parmaklarına bağlı oldukları bir ip vardır.

Ama insanlar kaderinde ki insanı bulmadan bir sürü insanla çıkıyorlar, sevgili oluyorlar hatta yatıyorlar.

Kısacası doğumdan itibaren kırmızı olan iplerini lekeliyorlar. Siyaha dönüşüyor.

Şuana kadar hiç kırmızı ip görmemiştim. Sadece bebeklerde ve belki küçük çocuklarda kırmızıdır.

Ama yetişkinlerde kırmızı ip rastlanmaz. Kirletmişlerdir, kirlenmişlerdir...

Üniversitede, çarşıda ve bir sürü yerde bu sahte ilişkileri görmekten bıkmıştım. İnsan kaderinde ki kişi hariç kimseye aşık olamazdı bana göre, bu da demektir ki sadece eğlence amaçlı sevgili oluyordular ve buna katlanamıyordum.

Ben eros değildim. Kimsenin ilişkisini kontrol edemem ve uğraşmam...

Bu yeteneği fark ettiğim zaman çok küçüktüm. Annemle babamın elindeki iplerin birbirlerine bağlı olmadıklarını görmüştüm.

İlk başta anlam verememiştim ama zamanla anlamaya hatta şuan bile etkisini görmeye devam ediyordum.

"Benimle oynama jude!" diye çığlık attı içeriden annem. Kulaklığımı kulağıma takmış rastgele bir rock müzik açmıştım. Son ses olmasına rağmen ailemin bağırışları duyuluyordu.

Annem, babamın onu aldattığından şüpheleniyordu ama kanıt bulamıyordu. Beni üzmemek için veya beni çok düşündükleri için (!) ayrılmıyordular.

Her gün kavgalarını dinlemek zorundaydım.

Belki de ailemden sonra aşk'a olan inancımı yitirmiş, kimseyi umursamamaya başlamıştım.

Her gittiğim yerde kitap okuyordum ve kimseye bakmamaya özen gösteriyordum. Çünkü ailem gibi bir ilişkiyi görmek istemiyordum.

"Lucy! Çabuk buraya gel!" diye bağırdı içeriden annem.

Kulaklığımı bir kenara atıp odamdan çıktım. Annem elimden tuttuğu gibi beni dışarı çıkarttı.

Sinirinden olmalı ki bileğimi sıkmış ve iyice morartmıştı.

Sesimi çıkarmadan annemin peşinden yürümeye devam ettim.

Geçen aylarda annem, babama katlanamamış ve benim oturduğum eve taşınmıştı. Ağzımı açıp tek bir itiraz göstermemiştim çünkü annemin durumun kötü olduğunun farkındaydım.

Eve geldiğimizde annem kolumu bırakıp dış kapıyı kilitledi. Ben odama geçerken annem içki dolabına gidip bir şişe almıştı bile.

Yatağıma oturup düşünmeye başladım. Yaşadıklarımı, acılarımı ve mutluluklarımı...

Son günlerde mutluydum aslında. Çünkü hayatında ilk kez 20 li yaşlarda birinde kırmızı ip görmüştüm. Daha da tuhafı çocuğun ipi kimseye bağlı değildi. Yüzük parmağında kurdele şeklinde bağlıydı...

Hayatı boyunca bekar olacak birinin parmağında hiç ip olmazdı ya da ruh eşi ölen birinin ipi hala ruh eşine bağlı olurdu.

Bu çocuk özeldi, onu ilk gördüğüm an anlamıştım.

Hayat ipliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin