Final

711 62 80
                                        

Aslında bu kadar çabuk final yapmayacaktım ama konu bitti shjsks ve zirvede birakmam lazim yoksa sacmalardim... Bir kitaba daha veda ediyorum sizi seviyorum okudugunuz icin tessekkurlerrr ❤❤❤

Gözlerimi bahçede gezdirdim. Herkes yerine oturmuştu. Garsonlar hala içecekleri dolduruyordular.

Üstümde ki takım beni iyice daraltıyordu.

"Natsu san, gravat takmalıydınız!" dedi Sting.

Boynumda ki papyonu düzelttim.

Siyah takım bedenime tam oturuyordu. İçimde ki cepken beni olduğumdan daha seksi gösteriyordu.

Cepkenime baktım.

Lucynin diktiği düğme. Pembe bir şekilde fazlasıyla belli oluyordu.

Erza kırmızı uzun elbisesiyle düşmemeye çalışarak yanımıza koşarak geldi.

"Ay, çicek yok! Ay nefesim... Neyse, Natsu çicek yok!" dedi telaşla. İç çekip sandalyenin üzerinde ki çiceği gösterdim.

"Sakin ol Erza san." dedi Sting. Erza göz devirdi.

"Nedimenin görevi zordur! Sorumluluk almam lazım." dedi.

Duyan da Erza belediye başkanı olacak sanırdı.

Arkama geçen rahiple Erzaya baktım.

"Başlıyoruz." dedim. Başını sallayıp Lucy nin yanına koşturdu.

Beyaz çiçekli sarmaşıkların arasından, beyaz kabarık gelinliğiyle Lucy göründü.

Saçları maşa yapımış, açık bırakılmış bir taç ile duvak tutturulmuş büyüleyici bir şekilde bana doğru geliyordu.

Gülümsemesi bana da bulaşırken Sting dürttü.

"Ağzın açık kaldı Natsu san." dedi.

Agzımı hızla kapatırken dik durmaya çalıştım.

Lucy karşıma geçince gözlerimi ondan ayıramadım.

"Hepimiz burada gelin ve damatın..." diye başlayan rahibi dinleyemiyor sadece Lucy yi izliyordum.

O da beni izliyordu.

Sonunda bunu gerçekleştiriyor olmanın sevincini yaşıyorduk.

Bir çok zorluğa rağmen...

Her şeye rağmen...

Hatta kadere rağmen.

"Eşin olarak kabul ediyor musun?" diye sordu rahip Lucy ye. Lucy gülümseyip başını salladı.

"İpimiz kesilene kadar beraber olmayı kabul ediyorum." dedi. Herkes alkışlarken rahip aynı soruyu bana sordu.

"İpimizin rengi değişene kadar seni sevmeyi kabul ediyorum." dedim.

Tekrar bir alkış koparken rahibin demesini bile beklemeden dudaklarımızı buluşturduk.

Kimseyi umursamadan tutkulu bir şekilde öperken istediğim tek şeye kavuşmanın mutluluğunu yaşıyordum.

Artık yalnız olmayacaktım...

Lucy ile dudaklarımızı ayırınca gözlerine baktım.

Kimse aramızı bozmadan cebimden çıkarttığım kırmızı ipi lucy nin parmağına kurdela şeklinde bağladım. Buna karşılık gülerken ipin diğer parçasını alıp benim parmağıma bağladı.

"En az gerçeği kadar güzel." dedi fısıldayarak.

İplerimiz kesilene kadar birlikte olacaktım.

Kader bizi ayırana kadar değil, biz kaderi yıkana kadar beraber kalacaktık.

Bundan daha güzel bir şey olabilir miydi?

The end...

Sonra 31 cocuk filan yaptilar dndjdkdkdkd

Hayat ipliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin