Hayat ipliği

Smut

themcgarden şantajıyla grinin elli tonu tarzında smut yazacağım... Hikayeden bağlantısız olacaktır yani okumasanızda olur dndndm

Ellerimde ki zincirlere bakıp lanet okudum. O lanet Natsu bunun cezasını çekecekti! Sırtım duvara yaslanmıştı. Ayaktaydım ve ellerimden, ayaklarımdan duvara zincirliydim.

Üzerimde hiç bir şey yoktu ve üşümeye başlıyordum.

Natsu sonunda odaya elinde bir çanta ile girince bağırmaya başladım.

"Çıkart beni Natsu!"

"Anlaşmamızı unuttun mu küçük hanım." dedi sert bir şekilde. Gülümseme yerleştirdi yüzüne ve çantayı karıştırdı.

İçinden kemerli bir iki şey çıkartıp yanıma geldi. Ağzıma top şeklinde bir şeyi koyup dişlerimle sıkmamı söyledi. Başımın arkasından kemerini bağlayınca konuşamadığımı fark ettim.

Bir nevi beni susturmak için bir aletti bu.

"Muz mu patlıcan mı luce?" diye sordu. Kaşlarımı çatıp ne dediğini anlamaya çalışırken çantadan iki tane plastik meyve çıkarttı. Biri muz şeklindeydi biri de patlıcan...

Ben ne olduğunu anlamaya başlarken itiraz edip söz saymaya başladım ama ağzımdan sadece homurtu çıkıyordu.

Natsu elindeki meyvelere bakıp konuştu

"O piti piti karamela sepeti- uf neyse seni seçtim işte!" dedi ve patlıcanı gösterdi.

Lanet olsun! Natsu patlıcanı bacaklarıma sürterken ürperip hafif titredim.

Patlıcanı alt tarafıma getirince bacaklarım titremeye başladı. Arka deliğimi zorladığında gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Onu oraya sokmayı düşünmüyordu değil mi? Hemde kremsiz!

Natsu endişemi anlayarak yüzüme bakıp sırıttı, eş zamanlı olarak patlıcanı ittiğinde gözlerim yaşarmış ve ağzımdaki şeye rağmen duyulacak bir çığlık atmayı başarmıştım.

"Ah sadece ucu girdi." dedi üzüntüyle. Omuz silktip hızla ittirince neredeyse bayılacağımı sandım. Bağırsaklarımdaki ağrıyı tüm vücudumda hissediyor ve mideme kadar soktuğunu düşündüğüm nesne ile daha kötü oluyordum.

Zorlanmaktan dolayı terlemiştim ama bacağımdan aşağıya akan sıvının ter olmadığını çok iyi biliyordum.

"Üzgünüm lucy sanırım yırtıldı. Kanatmak istememiştim ama... Kan yoksa eğlence de yok değil mi?" dedi. Sinirle gözlerimi kısıp, içimden ne kadar küfür geldiyse hepsini natsuya saydım.

Natsu tekrar elinde viblatör le gelince artık umursamazlık seviyelerime ulaşmıştım...

Zaten bayılmamak için zor duruyordu... Bari bayılırsam acı hissetmezdim.

Natsu viblatörü ön tarafıma sokunca hafifçe inledim. Çalıştırınca daha da kötü titreyip inlemeye başladım.

Gözlerimi kapatmış, acı ile zevk arasında gidip geliyordum.

Bu sırada göğsümde hissettiğim ani ve tiz acı ile gözlerimi araladım.

Natsu  elindeki kırbacı gerip daha sert vurunca inledim. Acı vücuduma yayıldıkça doyumsuzluğum artıyordu.
"Mmnnnbnm" diye mırıldanınca Natsu yanıma yaklaşıp ağzımdaki şeyi çıkarttı.

"Ne dedin?" diye sordu.

"Kirişcın giray! Hangi araba senin?" diye mırıldandım. Ne konuştuğumdan bihaberdim ama Natsu bunun üstüne kahkaha atıp saçımı avuçladığı gibi duvara çarptırdı.

"Benimleyken nasıl başka bir erkeğin adını ağzına alırsın!" dedi sert bir şekilde.

"Yi beni kirişcin!" dedim tekrardan. (Yazmasam ölurdumd ndk)

"Parcala bini kiriscin!" derken vücuduma yediğim şeyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

Dikenli kırbaç vuruyordu ve vurduğu yerde çizikler oluşuyordu.

Tekrar inlerken Natsu konuştu.

"Cezan bitmedi Luce..." dedi. Sinirle gözlerine bakıp dudağımı yaladım.

"Sen bir de benim cezamı bekle..." dedim.

Natsu yanıma gelip zincirleri açtı. Vücudumu kontrol edemeyip yere yığılırken natsu beni tuttu.

Saçımdan tutup çekerek yatağa sürükledi beni. Yatağa sırt üstü attığında arkamdaki patlıcan içeri iyice girerken küfür savurup elimi patlıcana attım ama Natsu elimi tutup çekti.

Patlıcanı daha da derine iterken sırtındaki tırnaklarımı bilinçli bir şekilde etine geçrip parçalarcasına bastırdım. Natsu yüzünü ekşitirken hiç ses çıkarmayıp kemerini çözdü.

Ön tarafımda ki viblatörü çıkartıp kendininkini soktu. Hızla ve sertçe gelip giderken başım arkadaki yatak başlığına çarpıyordu.

İnleyip dururken başımı yastığa gömdüm.

"Hala kirişcini mi düşünüyorsun?" dedi sinirle.

"Ah... H-hayır. K-kiriscin.. Sensin." dedim inlemeler arasında. Natsu duyduğu şeyden sonra haraketlerini yavaşlatıp gülümsedi. Hemen sonra dudağımdan öpüp geri çekildi.

"Affedildin luce." dedi şirin bir şekilde.

Ama sen affedilmedin dragneell! Benden çekeceğin var.

Grinin elli tonu hic izlemedim sbsnns nese ama baya sacma bolum oldu dndmdm