Meleğim mi? Hastaneden çıkarken bile hayalini kurduğum, Janice. Kardeşim kadar çok seviyormuşum. Biraz histerik bir tipe benziyor ama önyargılı olmak en nefret ettiğim şeylerden üçüncüsüdür. Çünkü birincisi insanların içinde biriyle kavga etmek ve ikinciside sorumsuz insanlar. Yani sorun hep insanlar. Janice boğazıma sarılıyor. "Bende şimdi tam yanına geliyordum. Şükürler olsun. Şükürler olsu..." derken birden bırakıyor beni ve omuzlarımı sıkmaya başlıyor. "Tanrım. Becky yoksa, yoksa beni, beni hatırlamadın mı?" "Janice lütfen sakin ol, arkadaşım olduğunu söylediler. Ama lütfen beni anla. Çok zor bir süreçten geçiyorum. Amy'yi bile zor tanıdım. Haydi içeri girelim ve bana biraz kendinden bahset." diyorum. Janice'in gözlerinden iki damla yaş daha süzülüyor. Herkesi içeri alıp kapıyı da kapatıyorum. Millet salonun ortasına doğru ilerlerken bir tek ben aptal gibi ağzım bir karış açık evimi seyrediyorum, benim evimi. Ama nedense sanki başkasının evinde gibiyim. Ev sıcak. Hem çok beyaz hem de çok renkli ama çok çok büyük. Rüyada gibiyim. "Becky gelsene. Burası senin evin." diyor annem. Onlara ilerliyorum. Janice'in yanına oturuyorum. Elimi kolumu nereye koyacağımı bilemiyorum. Janice üzgün ve heyecanlı. "Ah Becky gel hemen sana evini gezdireyim. Kıyafet ve ayakkabı odanı göstereyim. Mükkemmeller. Ah ya da önce kendimi mi tanıtsam. Ya da önce işinden bahsedeyim. Ayyy!" kendi kendine tartışıyordu. "Janice lütfen tanışalım. Ben Becky." elimi uzatıyorum. Önce tokalaşıyor fakat elimi bıraktıktan sonra elleriyle yüzünü kapatarak, hıçkırarak ağlıyor. "Janice lütfen bana hastaymışım gibi davranmayın. Yeni tanışıyormuşuz gibi yap ha? Olur mu? Bir tür... evcilik oyunu oynayalım." Biraz daha sakinleşiyor. Tam Janice konuşmak için ağzını açtığında annemin telefonuna gelen mesajı okuması sonucu Amy'yide alıp gidiyor evimden. Mesajın ne olduğunu bile soramıyorum çünkü şuan fazlasıyla yorgunum. "Evet Janice. Devam." diyorum teşvik edercesine. "Seninle Almanya'da tanıştık. Domm Kilisesi'ndeydik. Ben alt katın fotoğrafını çekiyordum ve işim bittiğinde dar merdivenlerden inerken sana çarptım. Hata benimdi. Sonra tatilim bitti ve ben uçağa bindim." Janice susuyor. "Ne yani? Tanışma faslı?" diyorum. "Sonra uçakta senin yanına oturmuşum. İkimizde aynı uçaktaydık yani. Göz aşinalığı olunca sen bana kahkaha atarak ' aaa siz! Ne de tesadüf!' dedin ve ben de güldüm. Sonra ikimizde birbirimize karşılıklı hayat hikayesi alış verişi yaptık. Sen bana hayatından nefret ettiğini çünkü kendini güzel bulmadığını söyledin ayrıca arkadaşların ve ailen tarafından bağımlılığı bırakma kursuna gidiyordun çünkü bir alışverişkoliktin. Ben de neredeyse seninle aynı durumdaydım." diyor ve devamını fısıldayarak anlatıyor; "Daha sonra küçük bir estetik kampına girdik. Kamptan çıktığımızda o kadar güzel olmuştuk ki ajansa yazılmaya karar verdik. Ben o günden bugüne 'Sabah Çikolatam' programında sunucuyum seninle birlikte sunuyorduk ama sen bir süre sonra işi bıraktın çünkü eskiden çalıştığın şirketten patronluk teklifi almıştın. Sonra Luke sana anlatmıştır, o sözleşmeyi yapınca parana para kattın. Basamakları koşarcasına tırmanıyordun işte böyle bam bam bam! Sonra sen bu evi aldın ben de hemen yan evi. Ama her gün ya sen bende kalırsın ya da ben sende kalırım. Mobilyalarımız bile aynı. Başkaaa başkaaa... Hah! Sonra birlikte bungee jumping yapmaya gideriz. Her hafta sonu tenis oynarız, oradan çıkınca önce jimnastiğe sonra da hoop yogaya! Yani hafta sonu değil hafta sporu olur cumartesi ve pazar. Birlikte çok eğleniriz." diyor ve ellerimi avuç içlerine alarak, "Emin ol ki beni çok seviyordun, ve ben de seni çok seviyorum." diyor. Yeniden gözleri dolmaya başlayınca "Ve ben de eminimki ben de seni çok seveceğim Janice. Şimdiden başladım bile. Hadi film izleyelim." diyorum. Seçimi Janice'e bırakıyorum ve arkasını bana dönük DVD'yi elinde sallıyor. "En sevdiğin film o zaman!" diyor. DVD'nin kapağına bakıyorum. Gerçekten de en sevdiğim film. Janice beni iyi tanıyor. 'Ladies İn Lavender.' ♥♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alışverişkolik
ChickLit"Hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorsun." diyordu kardeşim. ☆ Hayatının son üç yılını hatırlamayan Becky'nin gözlerini açtığında neler değişmiş olacak? Hiç tanımadığı insanlar birden en yakınları olmuş. Eee sonra?