14.Bölüm.(Sürpriz..)

1K 71 12
                                    

Başımı yavaşça göğüsünden kaldırıp ona baktım. Yaşlı gözlerimi elimin tersiyle sildim.

"Yalan söylüyorsun." Dedim onu iterek. Arkaya doğru devrildi. Üstüne çullandım. "Sevmiyorsun beni yalancı!" Göğüsünü yumruklamaya başladım. "Sevsen onunla nişanlanır mıydın? Onu seviyorsun sen beni değil!"

Kollarımı tutup vurmamı engelledi.

"Canımı yakıyorsun." Dedi sakince.

Ellerinden kurtulup ona bir kez daha vurdum. "Nefret ediyorum senden."

"Sinirlisin anlıyorum ama.."

"Ama ne? Bana bunu yapmaya hakkın yok!"

Devrildiği yerden doğruldu. "Senin bana bunları yaşatmaya hakkın var mıydı? Her şeyi anlattın bana. Neler yaşadığını. Diyorsun ya neden sormadın diye. Sen de bana sormadın. Tek sen mi acı çektin Ülker?"

Ondan uzaklaştım. "Benim yaşadıklarım.."

"Acılar sadece fiziksel yaşanmaz."

Haklıydı. İkimizde yaşamıştık bir şeyler. İkimizde acı çekmiştik.

Omuzlarım çöktü. "Git." Dedim sadece.

"Gerçekten mi?" Diye sordu.

Ona baktım. "Gitmeni istiyorum. Git."

Ayağa kalkıp eve doğru yürüdüm. "Özür dilerim." Dedi arkamdan. "Seni üzmek istememiştim."

Bir şey demedim. Eve girip bahçe kapısını kapadım.

Koltuklardan birine attım kendimi. Etrafa boş boş bakmaya başladım.

Ne yaptığımı bilmiyordum. Gerçekten bilmiyordum! Sevdiğini söylemisini o kadar çok beklemiştim ki!

Kafayı yiyordum sanırım.

Ayağa kalktım. Bahçe kapısını açıp bahçeye çıktım.

Gitmişti.

Gitmesine izin vermiştim..

Onun oturduğu yer şuan bomboştu.

Bulunduğum yere çöktüm. Başımı iki kelimin arasına yerleştirip ne kadar aptal olduğumu düşünmeye başladım. Aptaldım. Katıksız.

Seni seviyorum demişti. Ben ne yapmıştım? Onu kovmuştum.

"Haklıyım." Dedim kendime. "Nişanlı o. Parmağında Gökçe'ye ait bir şey varken bana bunu diyemez."

Ama demişti. Demeyebilirdi ama demişti!

Başımı kaldırıp derin bir nefes aldım.

Ben de seni diyemedim!

Deseydim belki her şey değişebilirdi.

"Aptal." Dedim kafama hafifçe vurarak.

Oturduğum yerden kalkacakken ağaçların arasında bana doğru gelen bir şey farkettim. Kağıttan yapılmış bir uçak ağacın üstünden uçarken bir dala takıldı. Ayağa kalktım.

Bir süre öylece uçağa baktım. Ne alakaydı?

Nihayet harekete geçip uçağı almak için gittim. Ağaca kadar gelip önünde durdum ve etrafa bakındım. Uçağı almam için parmaklarımın ucunda kalkmam gerekti. Uçağı alıp tekrar etrafa bakındım. Kim atmıştı ki?

Güldüm. "Çocuklar.." Dedim kendi kendime. Oyun oynarken atmış olmalılardı.

Gözlerimi uçağa çevirip inceledim. Güzel uçaktı. Kanatları çok güzel yapılmıştı ki o yüzden güzel bir şekilde uçmuştu. Uçağın içinde yazı yazdığını farkettiğim an çocukların oyunu olmadığını farkettim. Hızlıca kağıdı açtım.

Adı "MAVİ" Olsun\2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin