Simay'dı. O'ydu. Adım gibi emindim. Hayal filan görmüyordum. Gelmişti. Gizli gizli izliyordu beni. Belki biliyordu Ali İnan'ı,Asude'yi. Salak değildi. Her şeyi farkındaydı belki de. O yüzden bana yaklaşmıyordu.
Ayaklarımı süre süre ilerlemeye devam ettim. Şirketin önüne gelene kadar aklımdaki düşünceler beynimi kemirdi.
"İyi misin?" Diye Özgür yanlarına ulaşınca.
"Pardon." Dedim. "Bir şey gördüm sandım da."
"Önemli değil canım. Olur öyle." Gökçe Özgür'ün elini tuttu. "Şirkete girelim mi artık. Konuşmamız gerekiyor."
"Ne hakkında?" Diye sordu Özgür. Gökçe yalnız olmaları gerektiğini belli edercesine göz işareti yaptı.
"Bizde gidelim." Dedim Güneş'in elinden tutup. "Hoşçakal Gökçe." Hızlı bir şekilde yürümeye başladım.
"Ne oldu?" Diye sordu Güneş yürürken.
"Hiç bir şey." Diye cevapladım. "Her şey yolunda. Göksu ablan bizi bekliyor. Hızlı olalım."
Kafeye geldiğimizde Güneş direkt çikolatalı pastaya dalmıştı ben ise düşüncelerime. Göksu masaya yiyecek bir şeyler taşırken bende sandalyemde arkama yaslandım öylece duruyordum.
"Karedeniz de gemilerin mi battı ne bu hal?" Diye sordu Göksu önüme tabak koyarken.
"Bir şey gördüm." Dedim. "Gerçek olduğuna eminim."
Yanımdaki sandalyeye oturdu. Konuşmama devam ettim. "Simay dönmüş."
"Ne!" Göksu'nun yüksek çıkan sesiyle bir kaç kişi bize bakmıştı. "Kusura bakmayın." Dedi Göksu bize bakanlara dönüp. Sonra bana geri döndü. "Benimle dalga geçiyorsun değil mi?"
Ofladım. "Sonra devam edelim olur mu? Şuan bu konuda konuşmak istemiyorum."
"Birazdan bizimkiler gelecek." Dedi Göksu. "Semih ve Aslı canlı müzik yapacaklar. Toparla kendini. İnsanlar seni üzgün görmekten bıktılar. Ve bende." Ayağa kalktı. "Herkes gidince devam ederiz."
O mutfağa giderken Güneş'te arkasına takıldı. İkisi mutfağa girince gözlerimi önüme çevirdim. Mutsuz olmam elimde olan bir şey değil ki. Mutsuzum işte. Ne yapabilirim?
Yemeğimizi yedikten sonra Semih ve Aslı geldiler. Onlar sahneye çıkarken bizde boşları topladık. Kafe dolmaya başlamıştı. Göksu'nun dediğine göre ilk çıkışları değilmiş. Kafeyi canlardırmak için arada sırada çıkıyorlarmış.
Güneş'i ve Göksu'yu masaya oturttum. Çok kişi gelmeye başlamıştı ve Göksu'nun çok yorulmasını istemiyordum. Berkay ve ben idare edebilirdik.
Garson önlüğümü giyip elime tepsimi aldım ve işe koyuldum. Aslı ve Semih çalmaya başlamışlardı. Bir kaç dakika sonrada geri kalan ekip gelmişti. Arkadaşlarını yalnız bırakmıyorlardı tabi.
Aralarında Özgür yoktu. Belki gelmemesi daha iyiydi. Onunla sürekli görüşmem kavgaya sebep oluyordu.
Bir saat sonra kafe iyice dolmuştu. Semih ve Aslı gerçekten mükemmellerdi. Sahnedeki uyumları ve görüntüleri insanları büyülüyordu. Bir süre sonra Semih sahnede Aslı'yı yalnız bıraktı. Tek başına bir performans sergileyecekti sanırım. Aslı o güzel sesiyle İçinde Aşk Var şarkısını söylemeye başladığında insanlar dansa kalkmaya başladı. Tepsiyi tezgaha koyup yaslandım ve insanları izlemeye başladım. Ayşenur ve Sedat'ta kalkmıştı ama Defne ve Kağan'dan bir hareketlenme yoktu. Defne beni şaşırtmıştı.
Onlara bakarken yanlarına gelmekte olan Özgür ve Gökçe gözüme çarptı. Hemen kendimi toparlayıp beni göremeyecekleri bir yer bulmaya çalıştım. Karşılaşmak istemiyordum. Şimdi dansta ederlerdi. Yılışıklar.
![](https://img.wattpad.com/cover/97569124-288-k383797.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı "MAVİ" Olsun\2
Teen FictionAşk kaldığı yerden devam ediyor.. İki yıllık bir süreçten sonra güzel gözlü kızımız eski hayatına geri dönüyor.! Bir sıkıntı var ama. Her şey çok değişti.. İlk bölüm: 4 Mart 2017 İlk kitabı okumadan başlanmayınız‼️‼️