Burası tam göğsünün üzeri...
Sımsıcaktı...
Güven vericiydi.
Ömür boyu burada yaşayabilirdim.
Başımı göğsünün üzerine yasladım.
Gözlerim kapandı istemsizce.
Uyandığımda bembeyaz örtülerin altındaydım. Bayılmış olmalıyım. Bütün kaslarım ağrıyordu. Kendimi zorlayarak yatakta oturdum. Uyku ve yemek düzenim olmadığı için iyice zayıf kalmıştım.
Yatağın başlığından destek alarak ayağa kalktım. Farkettim ki üzerimde pijamalar vardı. İstemsizce odayı inceledim. Evin salonundan farksızdı lüks bir biçimde donatılmıştı.
Yatağın kenarında ki giysiler dikkatimi çekti. Benim için bırakılmış olmalı. Hemen elime alarak inceledim. Siyah bir kot pantolon ve örgülü asker yeşili bir kazak.
Oldukça güzel ve kaliteliydiler. Vakit kaybetmeden üzerimi değiştirdim ve ayakkabılarımı giydim.
Odada ki kapalı olan perdeyi açtım. Çoktan sabah olmuştu. Buraya geldiğimde alacakaranlıktı bu kadar süre baygın yatmış olamam.
Odanın kapısına doğru yürüdüm. Durup dinlemeye koyuldum. Dışarıdan sesler geliyordu. Kapını koluna asılarak uzunca bir koridora çıktım.
Tekrar dinlemeye koyuldum tabak çanak seslerini daha net duyabiliyordum. Sesi takip ettim. Yürüdüğüm taraf büyük bir terasa çıkıyordu. Hizmetçiler masanın etrafında dönüp duruyor aceleyle tabakları kaşıkları yerleştiriyorlardı.
Aralarındaki yaşlı olan kadın geldiği mi fark etmiş olmalı ki bana döndü. "Günaydın kızım iyi misin?" gülümseyerek "Teşekkür ederim. İyiyim." Yaşlı kadının yüzü hüzünlenerek "Dün akşam siz bayılınca babanızı ve bizi çok korktunuz. Ama sonuçta büyük bir tehlikeden kurtuldunuz ve yıllar sonra babanızı gördünüz. Açıkçası sizin için zor bir durum. Neyseki iyisiniz şuan."
Endişelenerek sözlerine devam etti. "Kızım otur hemen masaya açsınızdır" Gösterdiği sandalyeye oturdum.
"Unutmadan adım Nevin. Sizin isminiz ne?" Başımı kaldırarak suratına bakındım. Çok iyi niyetli ve sıcakkanlı bir kadındı. Tahminen 50 yaşlarında falandı. Gülümseyerek "Irmak" Elini omzuma koydu. "Ne güzel isminiz var. Kim koydu?"
Ne diyecektim şimdi kadına?
Ah beni büyüten katil bir adam koydu ismimi mi diyecektin ha Irmak?
Kadın yüz ifademin değiştiğini fark edince " Pardon kızım bende böyle lafa tuttum sizi hemen babanızı çağırayım."
Yaşlı kadın diğer hizmetçilere dönerek biraz acele etmelerini söyledi ve terasın çıkış kapısına yöneldi. Eş zamanlı olarak babam terasa girmişti.
Babam yakışıklı bir adamdı benim gibi açık kumral saçları ve yemyeşil gözleri vardı. Kendine has stabil yürüşü var ve bu onu, takım elbisesinin içinde oldukça karizmatik yapıyordu.
Gülümsememe engel olamamıştım. İstemsizce ayağa kalktım. Babam gülerek bana doğru yürümeye devam etti. "Uyanmışsın. Odana uğradığımda uyuyordun."
Sımsıkı bana sarıldı istemsizce bende ona sarıldım. Çok geçmeden biraz geri çekildi ve yüzüme bakındı. "Yıllardır seni aradım. Heryerde... Aklının alamayacağı yerlerde bile. Nerelerdeydin? Nasıl bu yaşına kadar hayatta kalabildin? Onlar sana kötü şeyler yaptılar mı? Anlat bana korkmadan. Güvendesin artık benim yanımdasın. Babanın yanındasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
ActionSoğuk bir nefes kulağımdan esip geçti. "Sobe küçüğüm. "Hayır bu imkansız! Bu kadar erken olamaz. Ondan kilometrelerce uzaktaydım! Tiz bir kahkaha. Bu sesi nerde olsa tanırdım. Bu oydu bulmuştu beni.Boğazımı sıkarak "Hatırladın mı beni?"Küfür ede...