10. Zehirli Dakikalar

110 7 14
                                    

Her anımda her adımımda büyüyordu yüreğimde ki intikam ateşi. Zihnimin en kuytu köşesinde canlandı.

O gün...

Zehirini akıttığı dakikalar, korkuya diz çöktürmüştü.

Bir masumun ilk günahı...

"Baba? " Elindeki haritayı indirdikten sonra gözlerime baktı. "Ne var?"

"Şey? "

Sabırsızca haritayı çekiştirdi. "Çabuk söyle işim var!"

Az sonra öfkeden deliye döneceği sözlerim, dudaklarımın arasından kayıp gitti. "Ben göreve gelmesem olmaz mı? Bir kötülüğü olmayan insanlara zarar vermek istemiyorum."

Önümde ki sehpaya bir tekme savurdu. "Ben sana senelerce ne anlattım? Ne öğrettim?" Dedi hiddetle bağırarak.

Her bağırışında altımda ki koltuğa daha da gömüldüm. Parmağını yüzüme doğru sallayarak devam etti."Gelmiyorsun demek. Öyle mi? "

Koltuktan kalkıp hızla odadan çıktı. Ardından sertçe kapıyı örtmeyi ihmal etmemişti. 2 dakika dolmadan içeri bize yeni katılan Arif girdi.

Bu adamın bakışlarından epey rahatsız oluyordum. Zeynep ablanın yanına gitmeye karar verdim. Oturduğum koltuktan kalkıp kapıya yöneldim. Yanından geçerken mengene gibi koluma yapıştı.

"Ahh ne yapıyorsun?" Cevap vermek yerine iğrenç bir şekilde sırıttı.

Diğer koluma yapıştığında ayaklarım yerden kesilmişti. Beni koltuğa firlatır fırlatmaz bütün ağırlığını üzerime verdi. Ellerimle onu itmeye çalışıyordum ama nafileydi. Ne kadar çabalasamda üzerimden itemedim.

"Bırak beni!" diye haykırdığımda sağ yanağımda güçlü bir tokat hissettim.

"Kapa çeneni!" diye bağırdı tükürüklerini yüzüme saçarak.

Elleri bluzumun altına ulaştığında vücudumu kor ateş gibi yakmaya başladı. Tekrar haykırdım. "Yardım edin! " Yan odadaydılar, duymamaları imkansızdı. Boğuşmaya devam ederken bu kez sol yanağımda güçlü bir tokat hissettim.

Neden benim haykırışlarımı kimse duymuyor?

Bluzumu sıyırıp çıkardı. Şimdide sütyenim için çabalıyordu. Dili boyun girintimi ıslatırken karşı koymayı bıraktım. Göz yaşlarım haşlanmış yanaklarımı serinletiyordu. Düşündüm.

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin