KALBİNE SÜRGÜN

10.BÖLÜM

SİMA'NIN ANLATIMI

"Benimle dans etsene lan?"

Duyduğum muhteşem(!) cümleyle ağzımdaki içeceği püskürttüm ve gülmeye başladım. Bu nasıl kibar bir teklif? Gerçekten çok romantik!

Gülmemi bastırmaya çalışarak bakışlarımı muhteşem teklifin sahibinden çektim ve karşısındaki Görkem'e göz devirerek bakan Ayça'ya çevirdim. Hadi ama! Çok ayıp. Çocuk ne güzel teklif yaptı. Neden göz deviriyorsun?

"Bu nazik(!) teklif nasıl reddedilir?"

Diyerek Görkem'in uzattığı elini tuttu Ayça. Daha sonra ikisi birden bana bakıp sırıtarak yanımdan ayrıldılar. Dans eden çiftlerin yanına gittiklerinde Görkem ellerini Ayça'nın beline dolarken Ayça da Görkem'in boynuna doladı. Onlar ritme ayak uydurmaya başladıklarında bende bakışlarımı etrafa çevirerek Sinan'ı aramaya başladım. Fakat gözlerim aradığı kişiyi bir türlü bulamadı. Sıkıldığım için uzun bir şekilde oflarken gözlerimle tekrar etrafı taradım. Ama yine aradığım kişiyi bulamadım. Nereye gitmişti acaba?

"Sinan'ı arıyorsan dışarı çıktı."

Arkamdan gelen sesle yönümü o tarafa çevirdim. Azra denen kız gelmişti. Tam karşımda yüzündeki sahte gülümsemesiyle bana bakıyordu. Anlamıyorum ki. Bu kız neden bana böyle bakıyor? Ne alıp veremediği olabilir benimle? Oysaki daha ilk karşılaşmamız...

"Teşekkür ederim söylediğin için."

Yüzündeki sahte gülümsemesini silmeden yanıma doğru adımladı. Masanın önüne geldiğinde bana baktı ve aşağıdan yukarıya beni süzmeye başladı. Ben bu durumdan rahatsızlık duyarken gözleri gözlerimi buldu. Uzun bir süre gözlerime baktıktan sonra elini uzattı.

"Tanışamadık, ben Azra."

Bir süre gözlerine baktıktan sonra gözlerimi eline indirdim. Hemen ardından tekrar gözlerine bakarak yüzümde hiçbir mimik oynatmadan uzattığı elini tuttum.

"Sima."

Kısa bir şekilde konuşarak elimi hemen elinden çektim. Bu kızı bana itici gösteren bir şey vardı. Ama ne olduğunu henüz kestiremiyordum. Çünkü ilk defa bir kişiye karşı böyle hissediyorum. Genelde çoğu kişiyle iyi anlaşırım. Kötü anlaştıklarım da olur ama hiçbiri bana bu kız gibi bakmamıştı ve böyle itici gelmemişti. Belki kötü değildir, ön yargılı yaklaşıyorumdur, fakat bana öyle gelmişti işte.

Azra hareketimden rahatsız olmuş olacak ki bana anlamlandıramadığım bir bakış atarak derince soludu. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi bozuntuya vermeden tekrar gülümsemeye başladı.

"Demek Sinan'ın sevgilisisin Sima."

Sevgili kelimesine vurgu yaparak konuşunca nereye varmaya çalıştığını anlayamadım. Sevgilisiysem sevgilisiyim. Yani bundan ona neydi ki?

"Evet! Sevgilisiyim."

Onun gibi bende sevgili kelimesine vurgu yapınca yüzünü başka tarafa çevirerek bir şeyler mırıldandı. Bende onu takmamaya çalışarak önümdeki içeceğimden bir yudum daha aldım.

"Sinan'ın bir sevgilisinin olması çok garip."

İçtiğim içeceği daha tam yutamadan konuşmaya başlamasıyla kısa bir an duraksadım. Hemen ardından boğazımın yandığını hissetmemle içeceği hızla yuttum ve hiç bozuntuya vermeden Azra'ya ters ters baktım. Amacını tam anlamamıştım. Fakat ilişkimizle bir alakası olduğu kesindi.