Bölüm 16

754 28 5
                                    

Biliyorum çok çok çok geciktim. Umarım seversiniz :) Lütfen yorum ve vote yapmayı unutmayıın. Okuduğunuz için çok teşekkür ederiim :) 

Bölüm 16: 

Kızkardeşimin odasından koca bir çığlık geldi. Koşarak odasına gittim. Kapıyı açtığımda bilgisayarına sarılıyordu. Beni görünce koşarak bana sarıldı. 

"Aman tanrım Cara ! Hilton'da yapılacak olan defileye davetlisin. Ve +2 in var." 

Bu gerçekten harika bir haberdi. Ama özellikle de kızkardeşim için."

"Evet biliyorum bu harika." 

Bana somurttu. Ve tam küfredecekken kendisini tuttu.

"Sadece harika mı ? Bu inanılmaz muhteşem olağanüstü... Herneyse seni kıt beyinli şey. Buradan sana çıkarımı söylüyorum ki herşeyi mahvetme. Şimdi +2 in var. Zaten Dash'in kendi davetiyesi vardır. Böylece ben ve Jack senin +2 in olarak defileye katılabiliriz."

"Jack kim ?"

"Ah sadece yeni sevgilim."

Kahkaha attım ve kendimi yatağa Sara'nın yanına attım. 

"Peki ya Matt ?"

"Matt ? Huh ? Şu beni terkeden piç." 

"Evet hani şu arkasından kör kütük sarhoş olduğun ?"

"Ah zavallı Cara. O geçeli tam 24 saat oldu. Birnevi son kullanma tarihi geçmiş diyebiliriz."

Karnına yavaşça bir yumrum geçirdim. O da aynı anda tepki olarak bana tokat attı.

"Erkekler eşya değil Sara ?"

"Herneyse.Ahhh hadi çık dışarı Emma'yı çağırcam. Kıyafet seçmem lazım."

"Ben de yardımcı olabilirdim."

"Muhteşem olmak istiyorum eh işte değil."

Sinirle yataktan kalktım ve dil çıkardım.

"Sana eh işte yi göstericem."

"Hı hı.."

Odama gittim ve Dash'i aradım. Telefonu neredeyse son çalışında açtı. Sesi uykuluydu. Sanırım onu uyandırmıştım.

"Günaydın." 

"Uyandırdım mı ?"

"Eh biraz..."

"Özür dilerim."

"Kendini affettirebilirsin. Hmmm mesela..." Sözünü yarıda kestim.

"Saat 2 oldu hala uyuman benim suçum değil."

"Peki. Sen iyi misin ?"

"Hayır. Kardeşim giyinişimin eh işte olduğunu söyledi. Sence de öyle mi ?"

"Yani... Çoğu zaman potansiyelinin altında diyelim."

"Sizi iğrenç insanlar."

Seksi kahkahalarından birini attı.

"Tamam bu gece defilede bunu kanıtla."

"Hah asıl konu, geliyosun. Saat 7'de burada ol."

Sonra telefonu yüzüne kapadım. Bir kaç saniye sonra bir mesaj geldi.

"Ben senin eh iştene bayılıyorum prenses." 

Neredeyse telefona yapışıyordum ki hırsım geri döndü. Bir süre sırıttım ve dolabımım başında dikilmeye başladım. Hiçbir şey beni tatmin etmemişti. Nerdeyse pes ediyordum ki, gözüme bir elbise takıldı. Annem doğum günümde almıştı. Elbiseyi yavaşça yatağımın üzerine serdim her şeyi hazırladıktan sonra sıcak bir duş aldım. Ve sonra saçımı yapmaya başladım. Ve sonra makyajımı ve neredeyse her şey tamamdı. Elbisemi düzelttim ve aynamın karşısına geçtim. Gözlerim aynaya kenetlenmişti. Gerçekten çok güzel görünüyordum. Elbisenin kırmızı rengi tenime tam anlamıyla uyum sağlamıştı. Göğüs dekoltesi ince bir hatla derinlere kadar gidiyordu. Sırtının birazı açık ve birazı transparan ve ince desenlerle sırtımı sarıyordu. Saçlarım dağınık topuzdu. Ve bazı dalgalı saçlar yavaşça boynuma temas ediyordu. Dash evin önüne parketti ve zile bastı. Kızkardeşim ve sevgilisi salonda oturuyordu. Defileye girmek için bana ihtiyaçları vardı yoksa beni beklemezlerdi bile. Merdivenlerden indiğimde kızkardeşimin gözleri bana odaklandı. 

KABUL ET : Seviyorsun !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin