KABUL ET : Seviyorsun !

Bölüm 5:

Bölüm 5:

Neden burada olduğum hakkında tek bir mantıklı açıklamam yoktu. Ama buradaydım işte ve Dash'in buluşacağı kadının kim olduğunu öğrenmeden de gitmeyecektim. Üzerimde siyah dar elbisem vardı. Özellikle dikkat çekici renkte bir şey giymemeye dikkat etmiştim. Asansörle teras katına çıktığımda çok şaşırmıştım. Dash gerçekten çok zahmete girmişe benziyordu. Tüm teras katı kapatılmıştı. Her tarafta mumlar vardı. Ve ortada onlar için ayrılmış bir masa... İçimi büyük bir kıskançlık duygusu kapladı. Hiç kimse bana böyle romantik bir şey yapmamıştı. Nathan bile. Garsonlar yavaş yavaş kapıdan çıktı. Dash geliyor diye düşündüm. Saklanmak için masayı gören büyük sütunlardan birinin arkasına geçtim. 10 dakika geçti ama kimse gelmedi. Ne yapıyorum ben diye düşümdüm. İçimi pişmanlık duygusu kapladı. Paniklemeye başladım. Ve gitmeye karar verdim. Yerde duran minik siyah çantamı aldım ve arkamı dönmeden geriye doğru bir adım attım. Ve birine çarptım. Daha çok panik oldum. Ellerim terlemeye başlamıştı. Arkamdakinin Dash olmamasını umuyordum ama parfüm kokusu onu ele verdi. Gözlerimi kapattım ve ona ne yalan söyleyeceğimi düşünmeye başladım. Ama o bana düşünme şansı vermedi. Başını omzuma koydu ve belime sarıldı. Onu geriye doğru ittim ve kendimden uzaklaştırdım.

"Geleceğini biliyordum."

"Bu... Burada olmamın seninle hiçbir ilgisi yok. Yani evet... Yani hayır. Senin için geldim ama randevun için değil."

Uzun bir kahkaha attı. Bu kahkahası beni küçük düşürmek için bile olsa yine de seksiydi.

"Hahaha... Peki tamam. O zaman neden buradasın."

"Be... Ben..."

"Ve neden kekeliyorsun ?"

Haklıydı kekelemeyi kesmem ve adam gibi yalan söylemem gerekiyordu. Ama gözlerini bana dikmiş bakarken düşünmem çok zordu. O anda aklıma her zaman çantamda taşıdığım yedek USB'yi hatırladım. Ona bugün bunu verip yarın yanlış USB diyerek geri alabilirdim. Çantamı açtım ve USB'yi elime alarak ona uzattım. Bir anda kendimi daha güvende hissettim.

"Sana bu dosyaları vermem gerekiyordu. Maliye dosyalarının son hali..."

"Buna inanmamı beklemiyorsun heralde."

"Sana hiçbir şey kanıtlamama gerek yok."

"Öyle mi ? Yakında bana olan aşkını kanıtlamak için her şeyi yapacaksın."

"Demek uyumadan önce böyle şeyleri hayal ediyorsun. Benim sana aşık olduğumu falan."

Bunu tatlı bir gülümsemeyle söylemiştim.

"Bunlar gerçekler tatlım..."

"Senin adına çok üzülüyorum Dash... Gerçeği hayalden ayırt edemiyorsun. Eğer yardımıma ihtiyacın olursa ben burdayım."

Yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.

"Beni öptüğün hayal mi ? Ah hayır kesinlikle gerçekti. Bu arada harika öpüşüyorsun prenses."

Yüzümdeki tüm gülümseme silindi.

"Sarhoştum."