'Seni asla affetmem.'

583 25 11
                                    

Şu anda beni kaslı kollarının arasında tutan maviş gözleriyle,utangaç bir gülümseyle bana bakan sarışınımdı. Ne kadar da değişmiş diye geçirdim içimden. Ne kadar da büyümüş… Eskiden sarı olan saçları şimdi biraz daha koyulaşmış,gözlerinde ki mavilik daha da derinleşmişti. Teninin rengi daha bir beyazdı. Ama bir tek şey vardı değişmeyen ; bana gülüşü. Her ne olursa olsun bana gülümsemesi çok hoşuma gidiyordu. Sıcak ve içten bir gülüştü bu sadece bana özeldi.

Şakam yok burada en az 15 dakikadır birbirimizi inceliyorduk. Hem de ben Uğur’un kucağındayken. Uğur beni yere indirmiyor,daha bir sıkı tutuyordu. Bana bakışlarındaki ifadeyi görmezden gelemezdim. Oldukça anlamlıydı. Ve oldukça masum…

‘Merhaba  Serra.’ Dedi sonunda ama ben hala onun kucağındaydım. Bir şey söyleyemiyordum. Ne aptal bir durumdaydık az önce babamı hatırlayıp sınıftakilere atarlanmış,gözleri kızarık bir şekilde koşuştururken sağa sola. Şimdiyse Uğur’un kucağındaydım. Özlediğimi fark ettim. Kokusunu çaktırmadan içime içime çekiyordum.

Sanki benimle aynı şeyleri düşünürmüşçesine :

‘Kokunu özlemişim.’ Deyip boyun girintime kafasını koyup derin bir iç çekti. Her zerresiyle beni hissediyordu.

‘Uğur,beni aşağı bırakır mısın lütfen. Şu halimize bir bak’ dedim kafamı aşağı indirip tekrar yüzüne döndürdüm.

‘Ah tabi.’ Deyip yavaşça indirdi beni.

‘Çok değişmişsin Serra’

‘Ne gibi ?’ dedim.

‘Yüz hatların, gözlerin,saçların,vücudun,ten rengin,kirpiklerin daha da uzamış ve sen daha da güzelleşmişsin.’

Kızardığım bariz ortadaydı. Ama kızarmamam gerek. Bilmiyorum kafam çok karışık.

‘Ama ne var biliyor musun?’

‘Ne?’

‘Bir tek şey değişmemiş Serra,sadece bir şey..’

‘Neymiş o ?’ deyip göz bebeklerimizi birleştirdim.

‘Kokun… Hala bir bebek gibi kokuyorsun. Küçük bir bebek.’

Konuşmaktan acizdim. Ne söyleyebilirdim ki, bunca şeyden sonra ne söyleyebilirdim ? Ah tabi ki bir tek şey vardı. Her şeyin cevabı olan.

‘Neden beni terk ettin Uğur?’ ciddiyetimi korudum. Göz bebeklerimiz ayrılmak istemiyor,daha da bütünleşiyordu.

‘Neden Uğurum olmaktan vazgeçtin ?’

Gözlerini,gözlerimden ayırmayarak bana daha da yaklaştı. Aramızda ki mesafe kaybolmuştu. Burunlarımız birbirine değecek kadar yakındık. Elleriyle belimi sardı.

‘Ben hiçbir zaman senin uğurun olmaktan vazgeçmedim Serra. Vazgeçmeyeceğim. Tıpkı seni sevmekten vazgeçmediğim gibi. Ben sen olmadan seni sevmeyi öğrendim Serra. Anladın mı beni?Sen yoktun. Evet bunu ben istedim. Çünkü tekrardan sana kavuşacaktım. Eğer seni yanımda tutsaydım ikimizi de etkileyecektim. Şu an yanında olamayacaktım. Kokunu içime çekemeyecektim. Anlıyor musun ?’

‘Yanımda kalmak neden bu kadar zor oldu. Beni terk ettikten sonra, daha da iyileştiğimi mi düşünüyorsun! Benim ne acılar çektiğimi biliyor  musun sen ha ? Bana neler yaşattığını! Hiç birini bilmiyorsun! Bilemezsin! Çünkü yanımda yoktun. Ben yokken sevmeyi öğrenmişmiş. Ben sen yokken nefes almayı öğrendim Uğur bey. Sen yokken yaşamayı. Her şey sevmek değil tamam mı? Ben sana güveniyordum hem de onca şeye rağmen. Sen benim ilkimdin. Beni öpen ilk erkektin. Asıl sen beni anlıyor musun ? Ben sana deli gibi aşıktım!’

Bir Küçük İzmir HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin