♥ 10 ♥

581 37 11
                                    

Selam. Bu sefer sınırı çabuk geçtiğiniz için bölüm de erken geldi. Bu bölümde bana ilham veren arkadaşım Sele9797'e teşekkür ederim bu bölüm ona gelsin. Multimedia- Lexi.

"Vanessa ne düşünüyorsun?" diye sordu Jasmin.

Ne düşünüyorum? Güzel soru. Ama cevabını verememek canımı sıkıyordu. Aklımda o kadar düşünce, soru var ki hangi birini düşünmem gerektiğini bilmiyordum.

Nick beni gerçekten de seviyor mu? Peki Lexi biliyor mu? Nick'in bakışları o kadar mı üstümdeydi ki Lexi farketmiş? Nick gerçekten de beni Lexi'ye tercihmi etmiş?

Sorular, sorular. Cevapsız sorular işte. Her cevapsız kalmış soru gibi umutsuzlukla cevabını bekliyor. Ve bu cevapları bana verebilecek tek kişiydi Nick.

Aslında en önemli soru  Neden ben bunu bu kadar düşünüyorum? Aklıma dolan bu düşünceyle başımı iki yana sallayarak düşüncelermi aklımdan kovdum. Yüzümü Selly ve benimle birlikte çimenlerin üzerine oturmuş Jasmin'e çevirdim.

"Hiç... Aslında hiç bir şey düşünmüyorum." dedim ve devam ettim "Hem Nick'i kafaya fazla taktık bence. Beni sevsede sevmese de zaten benim için pek bir şey ifade etmiyor. Ama beni sevmemesini dilerdim. Çünkü onun acı çekmesi isteyeceğim son şey olurdu. Kızlar biliyorsunuz ben Nick'e karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Ve ona da boş yere umut veremem. Bu yanlış. Hem zaten sevdiğini de bilmiyoruz ki belki sadece bir hoşlantıdır ha" diye bitirdiğimde nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Uzun bir konuşmaydı. En azından aklımda ki düşünceleri sesli olarak söylemiştim. Beklentiyle dolu bakışlarımı kızlara diktiğimde buruk bir şekilde gülümsediler. Onlar da benim gibi düşünüyorlardı.

"Doğru"

"Haklısın" cevaplarını verdiler.

Artık bu konudan sıkılmıştım ve konuyu dağıtmak istiyordum. Sinsi bir sırıtışla Selly'e bakmaktığımda başını 'ne var' anlamında salladı. Bende başımla basketbol sahasına iç geçirerek bakan Jasmin'i gösterdim. Ne demek istediğimi anladığında onunda yüzünde aynı ifade oluştu.

"Ooo Jasmin daydın yine. Ne o Mike'a gönlünü mü kaptırdın yoksa. İnsaf be kızım bu ne hız" diye takıldı Selly. Jasmin başınını yavaşça haraketlerle bize çevirdiğin de yüzünün garip bir hal aldığını gördüm. Bundan hiç hoşlanmamıştım. Neden Jasmin bir anda böyle durgunlaştı ki şimdi? Bakışlarımı suç ortağım olan Selly'e çevirdiğimde onunda hiçbir şey anlamadığını gördüm.

"Jasmin neyin var?" diye bu sefer ben sordum yumuşak bir sesle.

"Kızlar ben... Ben Mike'ı seviyorum" dedi fısıltı gibi sesiyle. Bunun onun için zor olduğunu anlamıştım ama nedenini anlamıyordum?

"E ne var bunda. Bu güzel bir şey"

"Anlamıyorsun Selly ben biraz önce Mike'ı Lexi'yle konuşurken gördüğüm de gerçekten çok kızmıştım. Şimdi anlıyorum ki ben onu kıskandığım için öyle hissetmişim. Ben onu gerçekten seviyorum ama ben onunda beni sevdiğinden emin değilim ve bunu bilmemek canımı yakıyor" diye konuştu Jasmin yine aynı ses tonuyla. Konuşmasının bazı yerlerinde durup bekliyor ardında devam ediyordu. Sanırım canı gerçektende çok yanıyordu ben canım arkadaşımın. Bu düşünceyle sıkıca sarıldım Jasmin'e. Ardından bir kolu daha belimde hissettiğimde gülümsedim.

"Hey beni unuttunuz ama " dedi Selly sinirli çıkmasını istediği ama başaramadığı sesiyle. Biraz daha böyle kaldıktan sonra ayrıldık bir birimizden.

"Sanırım bizi kaderimizde var bu" dedi Selly ve devam etti " Önce benle Ethan, sonra Vanessa Gucci şimdi de sen ve Mike yaşıyorsunuz bu kaderi"

İlk Bakış ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin