♥ 20 ♥

238 11 0
                                    

Sabahın erken saatlerin de kalktım yatağımdan. Hava karanlıktı daha güneş ışıkları yer yüzüne ulaşmıyordu. İlk defa okula giderken tereddütsüz kalkmıştım. Işığı yaktıktan sonra ilerleyip gece lambamı kapattım. Bir kaç saniye olduğum yerde bekleyerek gözlerimin ışığa alışmasını bekledim. Kıstığım gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra açtım. Ardından banyoya girdim. Ilık bir duş uykumu tamamen açmıştı.

Geri odama girdiğimde direk kiyafet dolabıma yöneldim. Bir kaç saniye göz gezdirdikten sonra gözüme bir elbise ilişti. Tam elimi uzatıp elbiseyi alırken yanında asılı duran başka bir elbisemi fark ettim. Dolabımın yanında ki boy aynamın karşısına geçerek elbiseyi üzerime tuttum. Toz pembe, önü kıs arkası uzun şifon bir elbiseydi. Belinde bordo rengi ince kemeri vardı. Bir hafta önce kızlarla gittiğimiz AVM de almıştım. Sadece bir kere alırken giydiğim elbisenin içinde çok tatlı gözüküyordum. Bu elbise bugün yapacaklarımla tezzat oluşturuyordu. Elbiseyi geri yerine koyarak diğer elbiseyi aldım. Onunda uygun olmadığına kanaat getirerek biraz daha bakıntım.

Bugün her zamanki kiyafetlerimi giymeyecektim. Daha farklı, daha cesur kiyafetler denemeye karar vermiştim. Elbiselerimden bir şey çıkmayınca şansımı eteklerimden yana kullanmayı denedim. Biraz uğraştıktan sonra bulduğum eteğim her şeye değerdi. Ona uyacağını düşündüğüm bir üst seçip yanına koydum. Eğilip dolabımın en alt köşesinde ki ayakkabı kutusunu da aldığımda her şey tamamlanmıştı.

Yatağımın üzerine bıraktığım kiyafetleri alarak hiç acele etmeden giyindim. Koluma değen parlaklıkla birlikte pencereye döndüm. Güneş doğmuştu. Aralık olan perdeden içeri çok ince çizgi şeklinde giriyordu. Normalde benim şimdi telefonumda ki çalar saati kapatıp yatağımın içine atmam ve kaldığım yerden uykuma devam etmem gerekirdi. Taa ki telefonum yeniden çalana kadar.

Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimden kurtulmayı umdum. Saçlarıma doladığım havluyu alarak kurulamaya başladım. Havluyla işim bittiğinde banyoya bırakıp geri döndüm. Dün Nick ve Ethan'ı arayıp ne olursa olsun işime karışmamalarını tembihlemiştim. Nick zaten olanları bildiği için pek itiraz etmemişti. Sadece ne yapacağımı sormuştu bense hiçbir açıklama yapmadan konuşmayı kısa kesmiştim. Ethanda aynı tepkiyi vermişti, buna şaşırmadım zaten Selly'nin ona anlattığını tahmin ediyordum. Bu benim işime geliyordu çünkü aynı olayı bir kez daha anlatmak istemiyordum.

Saçlarımı taradıktan sonra güzelce fön çektim. Uzun olduğu için biraz zaman almıştı. Uçlarını dalgalı yaparak 'havalı' görünmesini sağladım. Sıra makyajdaydı. Aynanın karşısına geçerek makyajımı yapmaya başladım. O kadar dikkatle makyaj yapıyordum ki... makyaj benim bugün ki maskem olucaktı, duygularımı, hissettiklerimi gizlecekti. Kendimi savaş boyalarını süren askerler gibi hissediyordum. Göz kısmın da kiyafetlerimle uyumlu siyah tonları kullandım. Dudaklarıma da bronz tenime yakışan renk ruj sürdüm. Versace parfümümü de üzerime sıktığımda artık herşey tamamdı.

Oturduğum bordo sandalyeden kalkarak boy aynama doğru yürüdüm. Kendimi baştan ayağa süzerken gördüklerimden memnun bir şekilde gülümsedim. Mavi mini eteğim, üzerine giydiğim deri üst ve ayağımda ki uzun çizmelerle tam anlamıyla 'seksi' görünüyordum. Çalışma masamın üzerinde duran telefonumu ve çantamı alarak aşağıya indim. Kahvaltı yapmak içimden gelmediği için mutfağa uğramadan çıktım evden. Kapıyı kilitleyib anahtarımı çantama attıktan sonra yürümeye başladım.

Yolda yürürken insanların özellikle erkeklerin bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ne kadar rahat hissetmeye çalışsamda gerilmeme engel olamıyordum. İçimden Gucci'ye küfürler ederek okula vardım. Neredeyse herkes okuldaydı zamanlamam harika olmuştu. Bakışlarımı hızla etrafta gezdirerek kızları buldum, yanlarında Ethan, Mike ve Nick'le birlikte. Geldiğimi hiç biri farketmemişti hararekli bir şekilde konuşuyorlardı ve tahminimce konu bendim.

İlk Bakış ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin