♥ 25 ♥

104 6 0
                                    

İyi okumalar benim sevgili okurlarım. Vote vermeyi unutmayın. E birde yorum yazarsanız değmeyin keyfime. Lütfen sonda ki NOTU okuyun.

Gürültüyle çekilen sandalyelerin ardından üç adamda yerlerine geçmeye hazırlandıklarında yeni misafirimizde kapıdan içeri giriyordu. Yuvarlak masada Ethan Selly'nin solunda, Nick benim karşımda Mike'sa Jasmin'in yanına yerleşti. Ortamın garipliği sinir bozucu bir hal alırken bakışlarımı yeni gelene çevirdim. Aidan bizim masaya yaklaştığında Nina el salladı.

"Selam."

"Selam Aidan," dedim gülümseyerek. Kızlarda selam verdiklerinde masada bulunan diğer erkekler hiç bir şey söylemeden Aidan'ı süzdüler. Aidan masada bulunan tek boş sandalyeye, Ethan ve Nick'in arasında oturdu.

"Çocuklar bu Aidan. Aidan bunlarda bizim qrup."

Çocuklar tek tek isimlerin söyleyerek kendilerini tanıttılar. Jasmin ve Sally'ye her şeyi anlattığım için Aidan'ın kim olduğun biliyorlardı. Çocuklarsa merak ediyor ama sormuyorlardı. Biri mutlaka dayanamayıp sorucaktı ama dur bakalım bu kişi kim olucak.

"Naber?" Dedim masada ki sessizliği bozmak umuduyla. Bir yandanda erkeklere bakışlarını çekmeleri için kaş göz işareti yapıyordum.

"İyilik. Senden naber? Dün epeyi yorulmuştunuz."

"Evet. Bayağı yorulmuşuz," dedi Nina benim yerime. Bal köpüğü saçlarını önüne alırken bakışları bir an beni buldu. Bakışlarımın müzipliğinden olsa gerek anında başka yöne bakmaya başladı. Gülümseyerek bakışlarımı çevirdiğimde karşılaştığım yüz hiçte mutlu görünmüyordu.

Nick kahverengi gözlerin üzerime dikmiş hesap sorar bakışlarını yolluyordu. Kendimi garip hissederek yerimde hafifçe kıpırdandım. İlginç bir şekilde bundan rahatsız olmamıştım. İnanılması güç bir şeydi, ben Vanessa birinin hesap sormasına kızmıyor aksine kendime çeki düzen veriyordum. Gerçekten garipti.

"Peki siz Aidan'la nerden tanışıyorsunuz?" Diye sordu Mike. Sanırım Nick'teki siniri fark eden bir tek ben değildim.

Nina herkese olayları anlatırken ben sessiz kalmayı seçmiştim. Ormanda ki sinir boşalması yaşadığım anları çocuklar ağızları açık bir şekilde dinlemişlerdi. Şey... Şu çığlık atma olayını abartmadan daha normal yollarla anlatmıştı tabii. En son düğün olayı da anlatıldığında herkes susmuş duyduklrını hazmetmeye çalışıyorlardı. Ben bile bir başkasının ağzından yaşadıklarımı duyduğumda şaşırıyor bu kadar şeyi iki üç gün içerisinde nasıl yaşadığımı anlayamıyordum. Aklımı kaybetmediğime şükür etmeliydim belkide...

Şüphesiz bir başka şaşırdıkları olayda içimi bu kadar ayrıntılarıyla başka birine döktüğümdü. Ben herkese kolay güvenen biri olmamıştım hiç bir zaman. Güvendiğim indanlara da tam güvenenlenerdim. Ve bu insanların sayısı bir elin parmak sayısını geçmezdi bile.

Düşünceli bir şekilde artık sıcak olmayan çikoltamdan bir yudum aldığımda yüzümü buruşturdum. Bu şey gerçektende soğuduğunda pekte güzel olmuyormuş. Ortamda ki sessizliği bir hah sesi bozduğunda kaşlarımı kaldırdım. Bu ses Nick'ten çıkmıştı. Sorgulayıcı bakışlarımı ona diktiğimde sert sayılabilecek bir şekilde bana baktığını gördüm. Bu da neydi şimdi?

"Senin böyle aptalca bir şey yapacağını düşünmezdim." Cümlede ki 'aptalca' lafının üzerine bastırarak söylemişti.

Artık içemeyeceğimi anladığım içeceği, masada kendimden uzakta bir yere koydum. "Neden böyle düşündüğünü sorabilir miyim?"

"Sen bunun normal olduğunu mu düşünüyorsun?! Tek başına ormana gitmişsin, hemde kimseye haber bile vermeden. Orada başına bir şey gelebilirdi Vanessa. Bu dizi veya film değil gerçek hayat. Aidan bir psikopat olabilirdi, katil veya tecavüzcü. Nasıl onunla oturup her şeyini bu kadar açık bir şekilde anlattın aklım almıyor."

İlk Bakış ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin