♥ 16 ♥

231 14 0
                                    

Merhaba. İyi okumalar ♦♦♦♦

"Selena müdür bey seni odasına bekliyor" dedi Bayan Martin.

Ardından koridorda sağa dönüp gözden kayboldu. Bakışlarımı yanımda ki öfkeli sarışına çevirdim. Sinirle söyleniyor aynı zamanda da yüzüne düşen bir tutam saçı kabaca kulağının arkasına itiyordu.

"Off nefret ediyorum şu kadınan da dersinden de "

Gülmemek için kendimi zor tutuyordum o kadar komik görünüyordu ki. Ellerini iki yanında yumruk yapmış seslice nefes alıp veriyordu. Ama şuan gülersem sonumun onun elinden olucağını da biliyordum. Sesimin tonunun ayarlayıp yatıştırıcı bir şekilde konuştum.

"Tamam aşkım sakin ol"

Elini saçlarından geçirip tek omuzana sarkıttıktan sonra beni umursamadan

"Selenaymış. Şu okulda bu kadın dışında bana Selena diyen yok. Anlamıyor ki benim ismin Selly" söylenmeye devam etti. "Neyse ya ben müdürün odasına gidiyorum bakalım ne istiyormuş "

Gerçekten de matematik hocası Selly'e gerçek ismiyle hitap eden tek insandı. Bayan Martin 40'lı yaşlarının sonuna gelmiş bakımlı bir kadındı. Selly kendisinden kaç kere Selly demesini rica etsede Bayan Martin her defasında Selena diyerek inat etmişti. Bir defasında Selly 'neden bana Selena demekte ısrarcısınız?' diye sormuştu. Bayan Martin'se gülümsemiş ve 'çünkü senin adın böyle' demişti.

Selly yıllar önce Selena ismin luğatından silmiş, etrafında ki herkese de sildirmişti. Çünkü ona Selena ismin halası vermişti. Selly'nin tek halası Lina onları daha biz küçükken terketmiş ve yurtdışına gitmişti. Selly halasına gerçekten çok değer verirdi. Gittiğinde kolay kolay toparlanamamıştı.

"Bende seninle geleğim mi?"

"Yok sende sınıfa git yanlız kalma"

Doğru yanlız kalacaktım. Jasmin bugün okula gelmemişti. Aradığımda annesi ile dişçiye gidiceğini ve bu yüzden bugün okula gelemeyeceğini demişti.

"İyiyim burada. Sınıfta duvarlar üstüme geliyor "

Selly kafasını onaylar anlamda sallayıp müdürün odasına gitmek için az önce Bayan Martin'in gittiği yolda yürümeye başladı.Başımı arkamda bulunan duvara yaslayarak boş bakışlarımı ileride krem rengi duvarda ki tablolarda gezdiriyordum. Jean giymenin rahatlığıyla sağ bacağımı hafif büküp geriye yasladım.

Gucci'yi affetmeme rağmen hala konuşmamıştık. Aslında ne söyleyeceğimi bilmemenin verdiği huzursuzluk içindeydim. Konuya nereden gireceğimi, yanında nasıl davranacağımı, onun bana karşı nasıl bir tutum içerisinde olacağını bilmiyordum. Ya bir hafta onunla konuşmadığım daha doğrusu ondan kaçtığım için bana soğuk davranırsa. Bilmiyorum. Lanet olsun ki bilmiyorum.

Düşünmek istemiyorum. Düşündükçe daha da derine batıyorum ve bu beni oldukça yoruyor. Eski tasasız halimi geri istiyorum. En azından o zamanlar mutluydum ama şimdi... Hisslerimin içinde boğuluyorum. Aşık değilim bunu biliyorum o kadar derin değil hislerim. Basit bir hoşlantı da değil. İkisinin arası bir şey.

"Selam"

Duyduğum ince sesle daldığım düşüncelerden sıyrıldım.

"Selam" diye karşılık verdim yanımda gelmiş kıza.

Bu Amy'ydi. Tyler'ın aşık olduğu kız. Geçen yıl arkadaşımı az peşinden koşturmamıştı. Ama sonunda sevgili olmuşlardı. Arada bir kavga etselerde çok tatlı çiftlerdi. Bizden bir yaş küçüktü. Tyler'la dalga geçerdik 'İlahi adalet' diye. Kendinden büyük kızları bile peşinde koşturan, aşka inanmaz çok çabuk sıkılan biriydi ama Amy onun tüm dengesin kısa süre de alt üst etmeyi başarmıştı.

İlk Bakış ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin