Herkese iyi okumalar.:-)
Kapıyı açmamla üzerime atlayan varlığı ilk önce tanıyamasam da kulağımda çınlayan çığlık tanımama yardım etmişti. Çatlak kuzenimin herzaman ki halleriydi. Kollarımı aynı onun gibi sıkıca etrafına sardım.
"Seni çok özledim". Benden ayrılarak yüzüme baktı. Gelecek olan çığlığı tahmin ederek ellerimle kulaklarımı kapattım. "Saçların... Aman Allahım... çok güzel olmuş"
Tepkisi beni gülümsetti. Bu bugün saçlarım yüzünden duyduğum ikinci çığlıktı. Dün annemin ısrarı yüzünden onunla kuaföre gitmek zorunda kalmıştım. Kuaförcü kadın bana siyah rengin yakışacağını söyleyerek saçlarımı siyah renge boyamış bununla da kalmayarak kahkül kesmişti. İlk başta kızsamda aynanın karşısına geçtiğimde gördüklerim hoşuma gitmiş, sesimi çıkarmamıştım. Saçlarım bugün okulda dedikodu konusu olmakla kalmamış kıskananların sayısı artmasını sağlamıştı.. Selly ilk gördüğünde şaşkınlıktan konuşamamış Jasmin ise çığlık atarak boynuma atlamıştı.
"Bende seni çok özledim Nina". Dedim yüzümde ki içten gülümseme artarken. O benim hayatımda yeri doldurulamayan sayılı insanlardan biriydi.
Bal köpüğü saçlarını sağ kulağının arkasına tıkıştırdığında gülmemek için kendisini kastığını anlayacak kadar iyi tanıyordum onu. Kaşlarını çatarak sinirli görünmeye çalıştı. "Yalancı. Özleseydin sana attığım mesajlara cevap yazardın".
Bu hali bana onun hep aynı kalacağını kanıtlar nitelikteydi. Başkalarına karşı herzaman katı görünüşlü biri olsada ailesinin yakınlarının yanında çocuk ruhlu bir genç kız oluyordu. Aslında onunla karakter olarak benzediğimizi söylerler. Onu son zamanlarda ihmal ettiğimin farkındaydım ama o kadar olay olmuştu ki aklım tamamen karmakarışıktı. En son annemin bana geleceklerini haber verdiği gün telefonla konuşmuştuk.
"Tamam küsme hemen özür dilerim. Son zamanlarda fazla yoğundum. Hadi içeri geçelim anlatacak çok şey var"
Kaşkarını merakla yukarı kaldırdığında başımla içerisini gösterdim. Sonunda pes ederek kenara çekildi. Birlikte içeri girdiğimizde salonda krem rengi L şeklinde ki koltukta oturmuş annemle sohbet eden teyzemi gördüğümde koşarak boynuna sarıldım.
"Teyze hoşgeldin"
"Hoşbulduk kızım. Nasılsın?"
Çantamı omuzumdan alarak teyzemin sağ tarafına oturdum. Nina da geçip sol tarafına oturduğunda "Çok iyiyim teyzecim sen nasılsın?" Diye sordum.
Teyzemde iyi olduğunu söyledikten sonra saçlarım hakkında güzel yorumlar yapmıştı. Teyzemin zevkine her zaman güvenirim. Son modayı takip eden, dolabında klas giysiler bulunduran bir kadının zevkine nasıl güvenmezsiniz ki zaten. Şu an üstündekilerle bile bunu kanıtlıyordu. Yakaları deri siyah bir bluz, aynı tonlarda dar paça pantalon ve uğruna ölünecek bir çanta. Yüzünde ki makyajı aynı sıktığı parfüm gibi yaşının getirdiği ağırlığa ve olgunluğa uyuyordu. Biraz onlarla oturduktan sonra Nina kolumdan çekerek odama sürüklemişti beni. Odama girdiğimizde kapıyı hızlıca kapatıp yatağımın üzerine oturdu. Bakışları muziplikle parlarken
"Ee anlat bakalım meraktan çatlıyorum. Telefonda konuşulacak konu değil diyerek beni oyalayıp duruyorsun." Dedi.
"Tamam ama ilk önce üzerimi değiştireyim sonra."
Kafasını sallayarak beni onaylarken bunu zorunluktan yaptığını anlayacak kadar tanımıştım onu. İlerleyerek kiyafet dolabımın karşısına geçtiğimde kapağın kaydırarak içindekilere göz gezdirdim. Rahat kiyafetler bularak Nina'nın odada olmasına aldırmadan üzerime geçirdim. Çocukluktan beri birbirimizin yanında kiyafet değişirdik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakış ♥
Teen FictionSinirden kıpkırmızı olmuştu. Beyaz teninde kırmızılık hemen fark ediliyordu. Ellerini o kadar çok sıkmıştı ki kanı çekilmiş bembeyaz olmuştu. Boyun damarları gerilmiş, belli oluyordu. Biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Onu sakinleştirmeliydim... Ama...