Iyi okumalar. Umarım beğeniriniz. Vote vermeyi UNUTMAYIIIN.
Korku içinde gözlerimi açtığımda odamın karanlık olduğunu anladım. Kalbim ritmini şaşırmış, maraton koşmuşçasına hızlı atıyordu. Hafif ay ışığının aydınlattığı odada yavaşça yerimden kalktım.
Gece lambamı yakmadığım zamanlarda hep şu an olduğu gibi kötü kabuslar görüyordum. Lambanı yaktıktan sonra elimi hafif nemli olduğunu bildiğim boynumda gezdirdim. Yüzüme yapışmış kahküllerimi geriye ittim. Bakışlarımı Nina'ya çevirdiğimde derin bir uykunun içinde olduğunu kanıtlar nitelikte mırıltılar çıkararak uyuduğunu gördüm. Lambamdan çıkan pembe ışık süzmesini takip ederek yavaş adımlarla odamdan çıkarak mutfağa gittim.
Mutfak kapısının solunda ki ışığı yakarak buzdolabının yanına gittim. Buzdolabının kapaklarını açtığımda içinden sızan soğuk hava hafif nemli bedenim yüzünden ürpermeme neden olmuştu. Gözüme ilişen vişne suyu kutusunu elime alarak tezgahın üzerinden aldığım bardağa döktüm. Kutuyu yerine koyduğumda bir bardakta ki vişne suyunu yudumlayarak merdivenleri çıkıp odama geri döndüm.
Kalan meyve suyunu bir dikişte kafama diktiğimde boş bardağı masamın üzerine koyarak yatağıma girdim.
"Vanessa? Bir şey mi oldu?" Diye sordu Nina uykulu boğuk sesiyle.
"Yok bir şey. Gece lambamı kapalı olduğu için uyandım."
Sağ dirseğini yatağa dayayarak doğruldu. Boşta kalan eliyle yüzüne düşen saçları geri iterken "Özür dilerim canım. Uyumadan önce söylemiştin ama ben unutmuşum." Dedi.
"Tamam. Sorun değil"
"Saat kaç?" Hala gözlerini tam açmayı başaramamıştı. Komidinin üzerinde duran telefonu elime alarak saate baktım.
"02:14"
"Ne? Off ya daha uyuyalı iki saat bile olmamış. Hadi uyuyalım" Sözleriyle birlikte yeniden uzanarak örtüyü üzerine çekti. Bende yatakta kayarak gözlerimi kapadım.
"İyi geceler Vanessa."
"İyi geceler Nina."
***
Işık bana inat gözlerime girerek beni rahatsız etmeye devam ediyordu. Yerimde dönüp durmaktan bıkarak gözlerimi açtım. Uyanmıştım bi' kere bana artık uyku haramdı. Gözlerimi zorlukla açtığımda günün ağarmasından saatin epey geç olduğunu anladım. Gece uyamadan önce yastığımın altına koyduğum telefonumu alarak saate baktım. Ve yanılmadığımı bir kere daha anladım saat 11:14'dü.
Yanımda yatan kıza gözlerimi çevirdim. Gözlerine giren ışık yüzünden kaşlarını çatsa da daha uyanmak için hiç bir hamlede bulunmamıştı. Dün gerçekten yorucu bir gündü. Nina herzaman benden önce uyanır, sabahımı bana zehir ederdi. Şimdiyse yorgunluktan daha uyanamamıştı, Nina kabul etmese de onub bünyesi benimkininden zayıftı. Ne zaman birlikte eğlenmek amacıyla bir yerlere gitsek ve ikimizde aynı şeyleri yapsakta Nina daha çabuk yoruluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Bakış ♥
Novela JuvenilSinirden kıpkırmızı olmuştu. Beyaz teninde kırmızılık hemen fark ediliyordu. Ellerini o kadar çok sıkmıştı ki kanı çekilmiş bembeyaz olmuştu. Boyun damarları gerilmiş, belli oluyordu. Biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı. Onu sakinleştirmeliydim... Ama...