İlk Bakış ♥

♥ 12 ♥

Herkese selam. Yine ben. Nasılsınız? Umarım bu bölümü beğenirsiniz benim hiç içime sinmedi açıkçası.

Karşımda onları özellikle onu görmek beklemediğim bir şeydi .Gucci'i gördüğümde bıkkın ifadem yerini içten gülümsemeye verdi. Ethan'la kapıda bekliyorlardı. Bizi gördüklerinde bize doğru yürümeye bşladılar. Bizde onlara doğru yürürken her bir adımda gülümsemem daha da artıyordu.

"Yüzünde ki gülümsemeyi biraz azalt bence" diye fısıldadı Jasmin.

"Keşke yapabilsem " diye cevap verdim.

Yanımıza vardıklarında selam verdiler. Kızlarda onlara karşılık verdikten sonra Ethan gülümseyerek

"Aradığınızı bulamadınız galiba? Artık telefonumu alabilir miyim? " diye sordu. Jasmin'le kafamızı Selly'e çevirdik. Cevap vermesi gereken oydu.

"Valla Ethan Jasmin'le bana hiç bakma. Biz o telefonda ne olduğunu hiç bilmiyoruz" dedim.

Selly bana dönüp 'öylemi' der gibi kaşının biri havaya kaldırdı.  Bakışlarımı ondan kaçırdım.

"Al telefonunu sende. Bir daha o kadar telefonla uğraşma !" diye söylendi Selly telefonu geri verirken. Selly ve Ethan tartışırken bizde onları dinliyorduk.  İkiside çok kıskançlar bu yüzden bazen çok fazla tartışıyorlar. Ama bir birlerinide çok seviyorlar.

Gülümseyerek bakışlarımı iki aşıktan çekerken bu sefer kendi aşıkıma bakmayı planlıyordum. Gucci'e baktığımda bana baktığını gördüm. Bakışlarımı ondan çekmeden gözlerinin içine bakıyordum. Onunda yüzünde gülümseme belirdiğimde biraz utanarak bakışlarımı kaçırdım.

Başımı biraz sola cevirdiğimde Nick ve  Mike'ı gördüm. Mike Jasmin'e bakarken Nick'inde bakışlarını benim üzerimdeydi. Nick'in bakışların sevgiyle karışık kıskanclık da vardı. Başkası olsa sinirlenir buna hakkı olmadığını düşünürüm. Ama ona karşı böyle düşünmüyorum. Onunla aramızda arkadaşlık var ve ben bunun hatırına onun hisslerini anlamaya çalışıyorum.

Mike bizim olduğumuz tarafa bakarken bende onun bakışlarını takip edip baktığı kişiye baktım. Mike Jasmin'e bakarken Jasmin'in de kaçamak bakışlarla ona naktığını fark ettim. Jasmin hep böyleydi.

Ben erkeklerle konuşurken ne kadar rahat oluyorsam Jasmin o kadar utanıyordu. Ben şimdiye kadar hiç onun kadar utangaç olmadım. Jasmin her zaman aramızda ki en narin kişi olmuştur.

Selly benden 1 yaş Jasmin ise 7 ay büyük. Yani aramızda en küçük olanı benim. Ama bunun aksine  içimizde en olgun düşüneni de benim. Selly ve ben Jasmin'i hep kollarız. Tabii bir birimizi de kollarık ama Jasmin küçük bir çocuk olarak görürüz. Bu çocukluğumuzdan beri hep böyle olmuştur. Bizim onu korumak dürtümüz bir babanın kızını koruması ile aynı.

 Jasmin başını benim tarafıma çevirdiğinde ona imalı bakışlarımdan birini attım. Demek istediğimi anlamış olacak ki bana gözlerini pörtletim başıyla başka tarafa bakmamı istedi. Kırmızı suratını gördüğüm de gülerek istediğini yaptım.

Ben bu kızı kızdırmaya bayılıyorum. :-)☺

Çocuklarla biraz daha sohbet ettikten sonra çalan zil sesiyle sınıflarımıza dağıldık. Sınıfa girdikten sonra geçip yerlerimize oturduk. Sıkıcı tarih hocasının da gelmesiyle derse başladık.

*******

Kızlarla vedalaştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Adımlarımı hızlandırarak biran önce eve gitmek istiyordum. Bügün de yorucu birgün olmuştu ve yarına matematik sınavı vardı. En azından anladığım bir ders diye düşündüm.

Saatin kaç olduğunu öğrenmek için kolumda ki kol saatine baktığımda adımın seslenmesiyle kafamı kaldırdım.

"Selam Vanessa. Nasılsın?"

"İyiyim Jack" dedim bıkkınlıkla. Ama yüzünde oluşan ifadeyle

"Sen nasılsın?" diye sorma zorunluluğu hissettim.

Jack 2 aydır peşimde dolanıp ben sevdiğini söylüyordu. Ondan gerçekten hiç haz etmiyordum.

"Bende iyiyim" dediğinde dikkatlice yüzüne baktım. Aslında Jack yakışıklı biriydi.Daha önce  hiç dikkat etmemiştim yüz hatları ve saçları bana biri anımsatıyordu. Çok tanıdık birine hemde. Cidden bu çocuk kime benziyor böyle.

"Eve mi gidiyorsun?" diye saçma bir soru sordu.

"Evet. Ben genellikle okuldan sonra eve giderim. Şimdi de çok yorgunum başka bir şey yoksa biran önce evime gitmek istiyorum"

 Yüzünde ki gülümseme solarken bozulduğunu belli ediyordu. Ama ona yakın davranamazdım. O da diğerleri gibiydi. Bu yüzden ona da yüz veremezdim. Bu benim bozulmaz kuralım. Ve bu kuralda tek bir kişiye istisna vardı....Nick.

 "Jack?" diye bir ses duyduğumda başmı sesin geldiği yöne çevirdim. Gucci Jack'in yanında durmuş bize bakıyordu.

 "Ne var abi? " diye sordu Jack.

NE?

ABİ mi?

Gözlerimi pörtletmiş bir şekil de bir Gucci'e bir Jack'e bakıyordum.Ben gerçekten de aptalım. Bu  kadar benzerliği nasıl anlamamışım. Ve kendimi tutamayıp sordum.

"Abi mi? Gucci Jack senin kardeşin mi?"

"Evet. Bilmiyor muydun?"

Başımı 'hayır' anlamışda iki yana saladım.

"Siz tanışıyor muydunuz?" diye bu defa soran Jack'ti.

"Evet" Sanırım bugün soruları cevaplayan Gucci seçilmişti.

Okul yavaşça boşalırken burada daha ne kadar duracağımı merak ediyordum. Aslında Gucci'yle burada 1 hafta bile dura bilirim. Hemde hiç şikayet etmeden.

Ama Jack'in yanımızda olmasından da rahatsızlık duyuyordum. Eskiden de onunla konuşurken aksi tonda konuşup onu azarlar ve peşimde dolanmasından rahatsızlık duyduğumu söylerdim. Şimdiyse onun abisi severken onun beni sevdiğini bilmek nedense bende suçluluk hissi uyandırıyordu.

Gucci ve Jack sohbet ederken benim gözlerim istemsizce Gucci'e kaydı. Aslında bunu isteyen kalbimdi.

Ona bakmak, onunla konuşmak, gülmek...

Gucci ile tanıştığımdan beri kalbim bunları istiyordu.

Birinin yanımdan geçtiğini hissetiğimde o kişiye baktım. Ona baktığımı gördüğünde gülümseyerek konuştu.

"Görüşürüz Vanessa "

"Görüşürüz Nick "

Yeniden kalbim kendi isteğim yerine getirerek Gucci'ti seyretmeye başladığındakendimi zorlayarak bakışlarımı bu sefer onunla konuşan Jack'e çevirdim. Jack'inde beni seyrettiğini anca o zaman anlamıştım. Bakışlarında gördüğüm hüzün içime işlerken hafifçe gülümsedim. Kimsenin benim yüzümden üzülmesi isteğeceğim en son şeydi.

Jack ona gülümseme şaşırarak bana hiç bir tepki vermeden baktı. Kendine geldiğinde o da gözlerine ulaşan bir gülümsemeyli yüzüne kondurdu.

"Çocuklar sonra görüşürüz benim eve gitmem gerek" diyerek haraketlendiğim zaman Gucci

"Bende seninle geleyim bir arkadaşıma uğrayacaktım zaten" dedi. Şaşırsamda belli etmedim. Gucci'yle eve kadar yürümeyi düşündükçe hecanlanıyordum. Hecanımın sesime belli etmeyerek konuştum.

"Peki" 

Beğenirseniz lütfen oy verin. O güzel parmaklarınızın yorulmasına müsaide etmeyerekte yorum yazın. Herkesi kocaman öpüyorum. Bu arada okullar tatil olduğu için artık bölümler daha çabuk gelicek.