♥ 14 ♥

323 21 2
                                    

Üzgünüm biraz geç geldi ama sizde oy vermiyorsunuz....Bu arada bazılarınızın kafası karışmış o yüzden şuna açıklık getirmek istiyorum Vanessa ve Nick sadece arkadaş. Vanessa'nın Nick'e karşı hissetiği duygu arkadaşlıktan öteye gitmiyor. Çok yakın arkadaş oldukları için Vanessa ona yakın davranıyor ve duygularına önem veriyor.

Kafamı yastıktan kaldırmadan kolumu uzatıp çalan şeyi bulmaya çalıştım.Ama ne yazık ki çabalarım bir sonuç vermedi.Gözlerimi ovuşturarak kafamı kaldırdım.Bunun telefonum olduğu anladığımda elime alıp kim olduğuna bakmadan kulağıma götürdüm.

"Aşkım" diye bir ses duyduğumda ağzımdan istemsizce

"Hı?" çıktı.

Etrafıma baktığımda odamda olduğumu anladım. Zihnim yavaş yavaş görevini yapıp algılamaya başladığında yeniden telefonun diğer ucundan ki kişi konuştu.

"Vanessa uyuyor muydun?"

"Selly? Ha...ııı... evet bir şey mi oldu?"

"Aşkım kalk hazırlan bir 20 dakikaya ordayız"

"Neden?"

"Akşam Jasmin aradı kardeşini okula bırakmak zorundaymış. Bende dedim birlikte bırakalım sonra senide alıp okula dönelim. Şimdi ben çıkıyorum Jasmin'leri alıp gelicem. Öpüyorum aşkım aç karına seni" deyip cevap beklemeden kapattı.

"Iıyy" deyip telefonu komidinin üstüne koydum. Bazen bu kız sapıklaşa biliyordu. Saate baktığımda daha erken olduğunu gördüm. Hem Selly'lerden bize nerden baksan 1 saatlik yol vardı bu kızın hiçbir zaman metematikle arası yoktu zaten. Şuan uyumak bana daha cazip geliyordu. Bu yüzden bir kedi gibi mırıldanıp yümüşak yastığıma sarıldım.

15 dakikamı uyumakla uyanıklık arasında geçirdikten sonra kalktım. Sarsak adımlarla banyoya yürüdüğümde kapıdan geçerken uyku mahmurluğu ile omuzumu sert bir şekilde kapıya çarptım.

"Uff ya daha gün başlamadı" diye söylenerek banyoya girdim.

Hiç sevmesem de şuan sadece soğuk su beni kendime getirirdi. Avuçlarıma soğuk su doldurduğumda bedenimden bir ürperti geçti. Sanki ellerimden tüm bedenime dalga dalga bir sızı halinde soğuk yayılıyordu. Yüzüme soğuk suyu çaptığımda artık gerçekten uyandığımı anladım.

Kiyafetlerimi dolaptan alıp giydikten sonra aynamın önüne geçip saçlarımı yandan ördüm. Hiç makyaj yapmadan çantamı alıp aşağı indim. Sanırım annem uyuyordu ve babam çoktan çıkmıştı.

Hazır olan kahvaltı masasına geçip oturdum. Tek başıma sıkıcı bir kahvaltı yaptıktan masayı topladım. Geçip koltuğa oturduğumda saate baktım. Tahminlerime göre neredeyse varmak üzereydiler. Telefonum çaldığında yine selly oıduğu gördüm. Meşkule verip ayakkabılarımı giydiğim gibi kendimi dışarı attım.

İleriden gelen kızları gördüğümde sırıttım. Yanlarında Chris (Jasmin'in kardeşi) yoktu sanırım okula bırakmışlardı. Bende onlara doğru yürürken bir yandan da anahtarlarımı çantama atıyordum. Beni ilk fark eden Jasmin olmuştu. Selly'e beni gösterdikten sonra durup benim gitmemi beklediler.

Kızlara doğru giderken onları inceledim.

Selly siyah ve kısa mont giymişti. Montunun önü biraz açık olduğu için içindeki neredeyse siyaha çalan bordo üst kolaylıkla görünüyordu. Altına giydiği siyah bir jean ve siyah çantasıyla uyumluydu. Kısa ve farklı renklerin olduğu bot üzerindekiler ile zıt olsada renk katmıştı. Sarı saçları salık bırakmış önünden bir kaç tutam saçı örgü yapıp arkadan tututmuştu. Her zamanki tarzıydı işte. Selly her zaman kısa ve dar şeyler giymeği severdi.

İlk Bakış ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin